23 : bir sorun yok değil mi?

8K 688 426
                                    

selllam😋

yarın okulum başlayacak ve son saatlerimi burada geçiriyorumm🤫🤫

🥶KORKUNÇ🥶

neyse yorum atmazsanız ölüyormuşum falan,, yorum atın o yüzden😡

öpüyorum😚 geceniz güzel geçsin ve yarın okula gidecek varsa herkese şans diliyorum

çünkü hepimizin buna ihtiyacı olacak...

"Bana bunu yapma lütfen." diyen Taehyung'a kulak asmayarak "İşine odaklanır mısın canım?" diye sinir bozucu sesime eşlik eden yine sinir bozucu gülümsememle gözlerimi kısarak cevap verdim.

Kafasını iki yana sallayarak neredeyse ayaklarıma kapanıp yalvaracak bir hale büründü. "Gerçekten seni anlamıyorum." dedi elindeki tamir aletlerini havaya kaldırarak. "Neden teknik servisi aramıyoruz ki?"

Koltuk değneklerinden destek alarak omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Sen varsan teknik servise ne gerek var ki?" deyip dikkatli şekilde arkamı döndüm. Değneklere tam olarak hâlâ alışamamıştım. "Boşa para vermeyelim." dedikten sonra ardımdan beni ikna etmek için, "Ama biz para vermezsek o insanlar nasıl kazanacak? O yüzden ara şu servisi, söz veriyorum parayı ben vereceğim." demesini umursamadan kolidorda ilerlemeye başladım.

"Ağzın değil elin çalışsın!" diye bağırarak onu banyomda tek başına bıraktım. Duş başlığında bir sorun vardı ve akıtıp duruyordu. Bu kadar basit bir şeyi düzeltmek için servis çağırmaya gerek yoktu. O yüzden de Taehyung'a evde bulduğum tüm aletleri vermiş ve sorunu düzeltmesini rica etmiştim. Ya da daha doğrusu emretmiştim.

Sonuçta bana o bakacaktı, bizzat kendisi söylemişti.

Sızlanışlarını kulak arkası ederek oturma odasına girdiğimde kumandayı elime alarak televizyonun tam karşısındaki koltuğa kuruldum. Ayaklarımı dikkatlice önümdeki örtü örtülmüş sehpanın üzerine uzattığımda geriye yaslanarak televizyonu açtım. Ayaklarımı sehpaya uzatınca topuklarım acıdığından Taehyung bu duruma bir çözüm bulmuştu ve üç-beş kat havluyu sehpaya örtmenin mantıklı olduğunu öne sürmüştü. Artık topuklarım acımıyordu.

Rastgele kanallarda dolaşıyorken gördüğüm gençlik dizisiyle duraksadım. Normalde pek gençlik dizisi izlemezdim, çok vıcık vıcık olurlardı ama saniyelik olarak gördüğüm adam bayağı yakışıklıydı. Kesinlikle bu diziyi izlemek istiyordum.

Televizyonun sesiyle biraz oynayarak keyifle yerime iyice yerleştiğimde bir eksiklik hissettim. Canım kola çekiyordu. Suratımı buruşturdum ve az önce açtığım televizyonun sesini kıstım. Derin bir nefes alıp var gücümle, "Taehyung!" diye bağırdığımda ses gelmedi. Boğazımı temizleyerek sırtımı azıcık dikleştirdim. "Taehyung!"

Birkaç saniye sonra yanıt olarak "Efendim?!" sesi yükseldi. "Gelsene buraya!" dige çığırarak sol elimle boğazımı ovuşturdum. Ne vardı ki ilk bağırdığımda cevap verseydi? İkinci bağırdığımda boğazım acımıştı.

Hışımla odadan içeriye girdiğinde, "Ne var Jeongguk? Yine ne var?" diyerek üzerime üzerime gelmişti. "Aa," dedim uzatarak. "Ne geliyorsun üzerime, altı üstü bir şey isteyecektim senden." Sözlerimin üzerine bıkkınlıkla iç geçirdi ve ellerini beline yerleştirdi. Suratıma konuşmamı bekliyor gibi baktığındaysa hafifçe boğazımı temizleyerek, "Canım çekti de..." diye kısık sesle konuştum. "Dolapta kola olacaktı, bir bardak getirebilir misin?"

Kaşlarını kaldırdı ve başını biraz yana eğdi. "Sen prenssin ve köleyim, öyle mi?!" diye çemkirdiğinde hafifçe sıçradım. Bu şekilde bağırmasını beklemiyordum. Tam ne demek istediğini soracakken arkasını döndü ve ayaklarını yere vura vura odadan çıktı. Aynı anda ellerini kollarını havada sallayarak, "Kendine hizmetçi tut, senin annen değilim ben!" diye söyleniyordu.

idol's baby § taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin