22 : kasların, erimiş sanki biraz

8.7K 759 182
                                    

merhaba😭😭

ib 65k'yı geçti ve çok şaşkınım. yani 'artık yükselmez ya, doğru düzgün bölüm bile atamıyorum' dedikçe daha da yükseldi. bunu hak ettiğimi düşünmüyorum ama bencil olacağım; gerçekten çok mutluyum!!!!!!!!🥳

ve yazmakta baya bi zorlanıyorum😭 galiba bunun nedeni olayların benim aklımdaki gibi olmaması. yani ben 20-22'de falan final olur diye düşünüyorken şimdi final kaçıncı bölümde olur diye bir tahmin bile yapamıyorum... hayat çok garip arkdşlr🙃

umarım sizi süründürdüğüme değen bir bölüm olmuştur,, yazım yanlışı varsa kururuma bakmayın lütfen

HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM!!¡¡¡!!¡¡¡💕💗💗💕💖💞💝💗💟💕

2 (iki) gün sonra - Jeongguk'un hastaneden taburcu olduğu gün

Jeon Jeongguk

Sonunda odada yalnız başıma kaldığımda derin bir nefes aldım. Sabahtan beri etrafımdaki insanlar koşuşturma halindeydi. Jimin hyung erken saatte gelmiş ve hastanedeki işlemlerle ilgilenmek istediğini söylemişti. Ben de ona Taehyung'un zaten doktorla konuştuğunu ve hastaneden ayrılmam için gerekli şeylerle uğraşmaya gittiğini söylediğimde kıyamet kopmuştu. Ben de şu an, az önce bana tripli şekilde kapıyı çarparak Taehyung'la kavga etmeye giden Jimin hyungtan kurtulmamın şerefine rahat rahat uzanıyordım.

Birden aklıma gelen şeyle kıkırdamaya başladım. "Özür dilerim Taehyung." diye kendi kendime fısıldadım. Evet, belki ben Jimin hyungun belalı halinden kurtulmuştum fakat Taehyung'u hedef olarak gösterdiğim için o, bir süre kendine gelemeyecekti.

Derin nefes alarak kafamı yastığa bastırdığımda, "Salağın tekisin Jeongguk." diye kendimi ezikledim. Sahiden de salağın tekiydim. Suho'yu o konsere götürdüğüm için, Jimin hyungun erkek arkadaşıyla yemek yemeyi kabul ettiğim için ve her şeyi bir anda ona anlattığım için tam bir aptaldım. Üstelik Taehyung'un DNA testi teklifini kabul etmiştim, ben artık kendime inanmakta zorluk çekiyordum. Ne ara durumlar bu hale gelmişti emin değildim ama ayak bileğim kırıkken ve kolum sargıdayken her şeyi yoluna koymam biraz zordu çünkü daha kendi üzerimi değiştirmem bile bayağı uzun sürüyordu.

Kendimi bir rüyada gibi hissediyordum. Sanki bir rüyadaydım ve yaşadıklarım gerçek değildi. Bir senaristin elinden çıkmış gibi bir hayata sahiptim, ne zaman derdimden kurtulduğumu düşünsem yeni dertlerim oluveriyordu anında. Eminim ki hayatım bir yaz dizisi olsaydı reyting rekorları kırardı. Buna kalıbımı bile basardım.

Kapı bir anda sesli şekilde açıldığında korkuyla yerimde durumum el verdiğince sıçradım. "Tanrım!" diyordum, yüreğim ağzıma gelmişti. Jimin hyung başımda dikilerek "Ben bu adamı sikerim, fena sikerim! Artist artist hereketler falan- Ya sen niye şu herifi başından def etmedin ki? Nelerle uğraşıyorum bu yaşta!" diye cırladığında onun bu halinden ürkerek gözlerimi kıstım. Sanki ben onu görmezsem o da beni görmezdi ve başımda devam etmezdi.

"Ne susuyorsun, konuşsana!"

"Yani-" deyip boğazımı temizledim. Sesim bi' yerlerime kaçmıştı. "Ne olduğunu bilmiyorum ki konuşayım." Ellerini belinin iki yanına yerleştirerek kaşlarını iyice çattı. "Şu Taehyung denilen kendini beğenmiş yok mu, varlığı bile yetiyor çıldırmam için."

"Ne yaptı ki?" diye neden sinirlendiğini anlamak için sordum. Hemen cevap vermek yerine sinirli şekilde soludu ve, "Neymiş efendim," diyerek söze girmişti. "Amacı yardım etmekmiş ama ben ona engel oluyormuşum, haspama bak sen. Onun gibi bir dostum olacağına bin düşmanım olsun daha iyi. Yüzünde hayır yok!"

idol's baby § taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin