idol's baby § taegguk

25 : baban olmamı ister misin?

selam!!

bölümü beğenmedim ama size erken atacagimi söyledigim icin atiyom... öyle yani sevin beni✌🏼

ayrica satır arası yorum yaparsaniz daha bi mutlu olurum🤫

BUYRUN OKUYUN💕❣❣

❧

Can sıkıntısıyla yayıldığım koltukta açtığım rastgele magazin programını izliyor bir yandan da elimi tişörtümün içine sokmuş göbeğimi kaşıyordum. Bayan Kim gideli ya da benim onu kovalı yaklaşık bir saat oluyordu. Üstelik Taehyung hâlâ gelmemişti. Taehyung'un annesinin evinin yerini tam olarak bilmiyordum ama Taehyung'u da arayıp nerede kaldıklarını sormaya çekiniyordum. Sonuçta araba kullanıyor olabilirdi, dikkatini dağıtmayı hiç istemezdim. Çünkü kendi dikkatim dağılınca olanları görmüştüm, hem ayağımdan hem de arabamdan olmuştum.

Göbeğimi kaşımaktan da sıkılarak elimin hareketlerini durdurdum ama baygın gözlerimle asla ilgimi çekmeyen programı izlemeye devam ettim. Hayat enerjim sömürülmüş gibi hissediyordum.

Bir anda televizyon ekranında aşinası olduğum yüz çıktığında gözlerimi sıkıca açıp kapayarak ekrana odaklandım. Program artık ilgimi çekmişti sonuçta konu şu an Kim Taehyung'du.

Yarım daire şeklinde bir masada oturan iki kadın ve bir erkek vardı. Kadınlardan birinin saçları uzun ve siyaha yakın bir renkken öteki kadının saçları küt ve boyalıydı. Erkek sunucu ise saçlarını geriye yapıştırmış şekildeydi. Adam kadar dik oturuyordu ki ekran başından rahatsız olmuştum.

Uzun saçlı kadın, "Bu sıralar çok fazla gündeme geliyor." diyerek Taehyung hakkındaki konuşmalarını başlattı. Ona cevap olarak erkek, "Ayrıca fazlaca abartılıyor. Gerçi takipçileri yaşı on beş olan insanlar olduğu için bir şey de demek istemiyorum." diye mırın kırın edince ekrana doğru, "Hadi oradan!" diye bağırdım. "Kırış kırış olmuşsun, dayanamıyorsun insanların başarılı olmasına!"

Saçı kısa olan kadın az önce konuşan adama dönerek yüzüne bir gülücük yerleştirdi. "Bay Lee, yanlış hatırlamıyorsan Instagram'dan Kim Taehyung'u takip ediyordunuz. Oysaki yaşını başını almış adamsınız, hiç on beşlik gibi durmuyorsunuz."

Bay Lee(?) anında gergin bir ifade takınırken, "Bayan Park..." diye sıktığı dişlerinin arasından konuştu. Ben de bu durumdan aşırı tatmin olmuş biri olarak, "Ya!" diyerek sağ elimi televizyona doğru salladım. "Öyle kalırsın işte! Üf, kadın konuş be; konuş da haddini bilsinler şunlar!"

Birkaç dakika bu şekilde saygıyı bozmadan ama sert şekilde üçü de birbirlerini eleştirip durdu. Konu Taehyung'u çekiştirmekten onlar konudan sapmış biçimde diyalog içindeydiler. En sonunda koyu saçlı kadının söylediği şeyler kendi halimde gülüşmemi durdurdu ve zar zorda olsa benim yerimden doğrulmamı sağladı.

"İnsanlar şunu merak ediyor. Bir-iki defa küçük bir çocukla ilgilenirken görülmüştü, bazı hayranlar medyadan saklamaya çalıştığı oğlu olduğunu söylüyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?" diyerek topu ötekilere attığında kendisi hakkında ufak çaplı tezahürat yaptığım kadın sözü devraldı.

"Bence çocuğu değil. Yani kariyer hayatı boyunca bir kez bile ilişki haberi olmayan adamın çocuğu mu haber olacak? Boş iddialar gibime geli-" Elime aldığım kumandayla daha fazla dayanamayarak televizyonu kapattım.

Sinirlerim bozulmuştu, resmen oğlum ile ilgili saçma sapan şeyler konuşuyorlardı. Sadece bakıp geçemezler miydi, bu insanlar neden her gördüğü şeye burnunu sokma ihtiyacı hissediyordu ki?