18 : çocuğunun babasıyım

10.5K 959 421
                                    

selamlarr!!! 30 k'yı geçtik bunun için teşekkür ederim🥳🥳

yorumlarınızı bekliyorum, lütfen bol bol yorum atınnn😭😭😭😭😭😭

iyi okumalar❣❣

Kim Taehyung

Stresle elimi saçlarıma daldırdım. Telefonumu bulamıyordum ama şu an bana çok lazımdı. Yeontan yanımda değildi ve ne durumda olduğunu öğrenebilmem için menajerimi aramalıydım. Bu otele yerleşirken aklım o kadar çok karışıktı ki eve uğrayıp Yeontan'ı da yanıma almak aklımın ucunan bile geçmemişti. Şimdiyse günlerdir tek iletişim kurduğum kişi olan menajerimi aramalı ve Yeontan'ı yanıma getirmesini istemeliydim, ona ihtiyacım vardı ve biz daha önce hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştık. Biricik dostumu gerçekten özlemiştim.

"Neredesin ya, neredesin?!" Sinirden dişlerimi sıkıp bağırmama engel olmaya çalışarak devasa otel odasının için tur atmaya devam ettim. Kral dairesinde kalmak bazen zorlayıcı olabiliyordu, fazla büyük olduğu için eşyalarımı kaybedip duruyordum.

Sıkıntılı şekilde kendimi büyük kanepeye attığımda popoma bir şeyin battığını hissettim. "Bu ne be?" diyerek kendimi biraz yana attığımda altımda bir şey olmadığını gördüm. Popoma ne battığımı anlamak için sağ elimi popoma yönelttiğimde telefonumu farkettim. Pantolonumun arka cebine sıkıştırdığım ve dakikalardır aradığım canım telefonum öylece cebimde duruyordu.

"İnanamıyorum, salağın tekiyim resmen." Söylenerek telefonumu elime aldığımda iyice oturduğum yere yerleştim ve rehbere girerek son aramalara bakındım. En son Jeongguk arramıştı, ondan önce de Hoseok hyung. İkisininde aramalarına dönmemiştim. Hoseok hyungla koonuşursam konuşma biter bitmez ağabeyime anlatırdı. Daha sonra da nerede ve ne yaptığım herkesin dilinde olurdu. Jeongguk'un aramasına da dönmemiştim çünkü ben bana yalan söyleyen insanlarla iletişimde kalan birisi değildim.

Yalan söylediklerini düşünüyordum veya ortada bir yanlış anlaşılmanın olduğunu. Evet, ilk çıkış yaptığım dönemlerde ara sıra herkesten gizli şekilde içmeye giderdim fakat başkalarıyla birliktelik yaşamazdım. Sadece havaların serin olduğu bir gün normalde gittiğim yer yerine farklı bir yere gittiğimi hatırlıyordum. Bir adamla flört ettiğim ve sabah uyandığımda yanımda biri olması dışında başka bir şey hatırlamıyordum.

Bu konunun üzerine çok düşünmüştüm ve yattığım kişi Jeongguk olamazdı. Onunla o kadar vakit geçirmiştik, illaki onu tanırdım. Ben tanımasam bile söylemesi gerekirdi.

Titrekçe soluyarak gözlerimi sımsıkı kapattım. Günlerdir kendimde değildim. Neredeyse buraya geldiğimden beri ne bulursam yiyor ve içiyordum; kesinlikle iyi durumda değildim. Hep düşünmeyi erteliyor ve kendimi kandırıyordum. O gün üzerindeki örtüyle sarmaş dolaş olduğunu için örtüğü çekip bakmamıştım. Bundan gerçekten pişmandım, eğer her şeyi bir kenara bırakıp o adamı uyandırmış olsaydım her şeyi anlamak çok daha kolay olurdu.

Gençken gerçekten çok aptaldım.

Kafamı hafifçe iki yana sallayarak düşüncelerimi toparlamaya çalıştım ve ekrana dokunarak zaten halihazırda bekleyen menajerimin numarasını aradım. Telefon çalmaya devam ederken "Açsana artık." diye mırıldanarak telefonumu kulağımdan çektim ve kaşlarım çatık şekilde ekrana kötü kötü bakmaya başladım. Telefon kendiliğinden kapandığında ağzımdan, "Hah," diye bir nida döküldü. Ona zor anlarımda yardımıma yetişsin ve yapamadığım şeyleri benim yerime yapsın diye para ödüyordum ama o benim telefonlarımı açmıyordu.

idol's baby § taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin