Lain: Geri Dönüş (Ⅱ. Kitap) | Miraculous

17. Bölüm "İyiyiz"

Multimedia çok güzel, ağlayacağım 💦💤

🐞🐾

Hayattan beklentimiz olmalı mıydı? Sonuçta hayatı biz
yaşıyorduk ve ufak bir sıkıntı yaşasak bu sorunu hayatımıza bağlıyorduk. Hayatın kendi ellerimizde olduğunu ne zaman kabullenecektik? Kabullenmezdik çünkü insanoğlu kendisini kusursuz sanardı. Hiç kimse kusursuz bir hayat yaşamadığı için hayatın kendi ellerinde olduğunu kabul etmezdi.

Şu anda de annemin aşağıdan bana olan bağrışları hayatın bana bir tekmesiydi. Ben de hayatımın kendi ellerimde olduğunu kabul etmiyordum sanırım.

"Tanrı aşkına, neden fırıncılıkla uğraşıyoruz ki? Bir moda evi açalım, saat 09:00'da işe başlarız. Çok güzel olurdu yani. Saat sabahın 05:00'inde kalkmak neye yarar?"

"Uyumaya çalışıyorum Marinette..." Dibimden gelen sesle donup kaldım. Tanrım, hâlâ yanımda mıydı?!

Bedenime yapışmıştı, ben de onun boynuna sarılmıştım. Şaşkınlıktan açılan gözlerimi hızla kapattım. Eli yukarı doğru sıyrılan tişörtümden içeriye girdiğinde donup kaldım.

"Marinette, 15 dakikaya fırında olmuş ol. Kahvaltı masasını toplamadım, hızlıca kahvaltını yap!" Annem her zamanki gibi aşağıdan bana sesini ulaştırmaya çalıyordu. Kendime gelip, "Tamam!" diye bağırdığımda bana yapışmış Kedi olduğu yerde sıçradı.

"Ne bağırıyorsun kızım ya?" Uykulu çıkan sesine karşın boğazımı temizleme ihtiyacı duydum. Sesi farklı çıkıyordu ve...

Kesinlikle seksiydi ve bunu ona söylersem kıçı arştan inmezdi.

"Sen niye hâlâ buradasın kedi bozuntusu?" desem bile ona sarılmadan edemedim. Bacakları arasında sıkışmış bacağımı serbest bıraktı. Karnımdaki elini çekip tişörtümü düzelttiğinde güldüm.

"Saat kaç?" Sesi hâlâ uykulu geliyordu. "Sanırım 05:00."

"Bir saat sonra kalkmam gerekiyordu."

"Ne yapayım?" dedim sırıtarak, bunu görmüş müydü bilmiyorum ama başını göğsüme yaslamıştı. "Beni bu yumuşak yerde yeniden uyutabilirsin."

"Orası tehlikeli bölge, uzaklaş." dedim şakasına. Kafasını ittiğimde gözlerim kapalı yatakta doğruldum. Beni belimden tutarak yeniden yatağa çekti. "Hayır, göğüslerini seviyorum." dediğinde kaskatı kesildim.

Ne diyordu bu Kedi?

"Hâlâ tam olarak uyanmadığına, dinozorların aptal olduğunu kanıtladığımın üzerine yemin edebilirim." Kitaplığımdan gelen sesle birlikte gözlerimi ovuşturdum. Plagg güldüğünde ona eşlik beden Tikki beni şaşırtmıştı.

Kedi yüzünü boyun girintime soktu. Hâlâ tam olarak uyku aleminden çıkamadığı için söylediği şeyi yok saydım. Ellerimi saçlarına götürüp karıştırdığımda uykusu olduğunu belirtir bir şekilde mırıldandı.

"Benim kalkmam gerekiyor Kedi." dedim yumuşak bir sesle. Sıcak nefesi boynuma vuruyordu. Dudaklarıma yayılan tebessümle onun yüzünü sevdim. Gözlerim kapalıyken parmaklarımla kaşını takip ettim. Baş parmağım kapalı gözünün üzerinde durdu, kirpiklerini sevdim.

"Mari...nette," dedi duraksayarak. Elmacık kemiğinin severken, "Hm?" diye mırıldandım. Elini saçlarıma götürdü. "Ben seni çok seviyorum." dedi yavaş yavaş. Uykulu ve kendinde olmayışı üzerine bunları söylemesi beni güldürdü. Narkoz almış gibi konuşuyordu, deli kedi...