21.Bölüm

670 40 19
                                    

Medya; Solita 

"Korku bana hayali güç verir, mutluluk ise bencilleştirir"

İYİ OKUMALAR

Son yaşadığım şeyler beni ne kadar üzese de, ateşin 'seni seviyorum' demesi beni kendime getirmişti. Mutluydum! Günlerce düşündüm artık ailemi hayatımın merkezinden çıkartıyordum. Beni istemeyen bir aileyi hayatımda tutamazdım. Bu yolu onlarsız devam edecektim ama yanlız değildim. Bu yolda ateşte vardı. Düştüğümde beni kaldıracak, her ne olursa olsun o yolda benimle yürüyecekti.

Geçmişimi belki düzeltemem ama geleceğim için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Geçmişimde yaşayamadığım ne varsa, geleceğimde bunları doya doya yaşayacaktım. Belki de şu an yaşamaya başlamalıydım. Çünkü bir gün hepimiz öleceğiz ve ölüm âni olan bir şeydir. 1 dakika yaşayacağımızın bir garantisi var mı? Hayır yoktu. O yüzden ne yapmak istiyorsak, onu şimdi yapmalıydık...

Gözlerimi diktiğim tavandan aldım ve yataktan kalktım. Beynimin içinde ki düşüncelerden kurtulup, odadan çıktım. Ateşin evde olmadığını farkettim. Nereye gitmişti ki? Belki de işi çıkmıştı. Telefonuma gelen mesajla irkildim. Ekran kilidini açtığımda, yağızdan gelen mesaja tıkladım.

Yağız= Solita bizim oraya gelir misin konuşmamız gerek.

Bi kaç saniye ekrana baktım. İçimi çoktan meraklar salmıştı. Ciddi bir konu olduğunu anlamıştım.

"10 Dakikaya geliyorum" deyip mesajı gönderdim. Odaya geri dönüp, siyah pantolon ve beyaz bir tişört çıkardım. Beklemeden onları giydim. Telefonumu cebime atıp, odadan çıkmıştım. Bi yanım o sokağa adım dahi atmak istemiyordu. Bi yanım ise yağız için gitmek istiyordu. Derin bi nefes çektim ve evden çıktım.

Adımlarım bizim sokağa yaklaşınca, istemsizce yavaşladı. Gitmek istemiyordum artık bu sokak bana iyi gelmiyordu. Çoktan boğulmaya başlamıştım. Yağızın direğe yaslanmış bir şekilde, etrafa tedirgin bir şekilde baktığını gördüm. Evet fazlasıyla tedirgin görünüyordu. Kötü bir şey mi olmuştu? İçimde ki huzursuzlukla yağızın yanına gittim. Yağız hala etrafı gözetliyordu. Geldiğimi bile fark etmemişti.

"Yağız iyi misin?" Dedim. Yağız olduğu yerden irkilip, sırtını yasladığı direkten çekti ve gözlerime baktı.

"İyim" dedi kısa bir şekilde. Bir şeyler dönüyordu. Hissediyordum.

"Neden etrafı gözetliyorsun?" Dedim. Yağız ard arda yutkunup, gözlerini gözlerimden aldı.

"G-gözetlemiyorum etrafı falan" dedi. Şimdi daha emindim bir şeylerin döndüğüne. Yağızı çok iyi tanıyordum. Kötü bir şey olduğunda hep kekelerdi. Meraklı bi ses tonuyla

"Ne konuşacağız?" dedim. Yağız derin bir iç çekti. Gözlerini son kez etrafta gezindirdi ve çaresizce bana baktı.

"Özür dilerim solita" dedi. Anlamsız ve boş bir bakış attım. Yağız gözlerini bi kaç saniye arkama çevirdi ardından başını önüne eğdi.

"Yağız neden özür diliyorsun? Ne oluyor artık anlatacak mısın?" Dedim. Yağız kafasını yerden dahi kaldırmamıştı. Bir şey demeden öylece gitti. Tam onun peşinden gidecekken, bileğimde hissettiğim el beni durdurdu. Gözlerimi ürkekçe arkama çevirdim. Baba? Kaşları çatık bir şekilde suratıma bakıyordu. Tutuğu bileğimi geri cekiştirirken, daha da sıkı tutu.

"Bırak beni!" Dedim. Gözlerim bi süre burnunun üzerinde duran yara bandına gitti. Ateşin yaptığı bu eseriyle bi kaç saniye içimden tebessüm ettim.

"Sesini kes yoksa seni hiç kimse elimden alamaz!" Dedi. Beni birden bizim apartmana doğru sürükledi. Göz yaşlarım çoktan kendini bırakmıştı. Gitmek istemiyordum o eve!

A Pinch Of Love | Johnny DeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin