A Pinch Of Love | Johnny Depp

12.Bölüm

I think I'm falling in love ♡

İYİ OKUMALAR

Sonunda parti günü gelmişti. Heyecanlıydım çünkü ateşle birlikte partiye gidecektik. Dolabımda ki tüm elbiseleri çıkardım ve hangisini giysem diye düşünmeye başladım. Gözüme siyah elbisem çarpmıştı. Kısa ve kenarında küçük bir yırtmacı vardı. Diğer elbiseleri kaldırdım ve siyah elbiseyi giydim. Yanıma küçük bir çanta alıp, güzel bir kombin yapabilirdim. Saçlarımın uçlarını hafif dalgalandırmıştım. Hafif bir makyajla da renk kattım yüzüme. Bence harika görünüyordum. Partinin saatini ve yerini yağızdan öğrenmiştim. Parti 20:00' da başlıyordu. Yarım saat vardı. Ateşin ne zaman geleceğini bilmiyordum. Aşağıya inip, onu aramalıydım. Çantamı alıp evden çıktım. Evin önünde motora yaslanmış birini farkettim.  Gözlerimi suratında gezdirdiğimde, ateşin olduğunu anladım. Motoru olduğunu bilmiyordum. Hızlı adımlarla yanına gittim.

"Hadi gidelim" dedim. Ateş gözlerini bana çevirdi ve beni baştan aşağıya kadar süzdü. Elini kafasına götürdü ve tekrar bana baktı

"Bi parti için bu kadar süslenmene gerek yoktu" dedi. Ben çok güzel olmuşsun gibi iltifat edecek sanıyordum. Fakat onun dediği şeye bak! Ateşten iltifat beklemem bir hataydı gerçekten. Hiç bir şey dememiştim. Motorun üzerinde duran kaskı bana uzattı. Beklemeden kaskı kafama geçirdim. Tek sıkıntım nasıl binecektim bu motora. Elbise giymiştim ve elbisem kısaydı. Ateş boş gözlerle bana bakıyordu. Durumu anlayıp, üzerinde ki ceketi bana verdi

"Al giy şunu en azından bacaklarını kapatır" dedi. Küçük bir tebessüm ettim ve ceketi giydim. Fazlasıyla bol ve uzun gelmişti üzerime. Şimdi rahatça binebilirdim motora. Beklemeden ateşin arkasına oturdum. Ateşin bi anda moturu calıştırmasıyla, beline sarıldım. İlk defa biniyordum motora. Kafamı sırtına yasladım ve yol boyu öyle gitmiştik...

Partiye gelmiştik. Parti bir villada oluyordu. Çınarın bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum. Evin içersine girdigimizde, fazlasıyla kalabalıktı. Son ses müzik çalıyordu ve insanlar deli gibi dans ediyordu. Çınarı gördüğümde, el salladım. Çınar hızlı adımlarla yanıma geldi ve bana uzun uzun baktı.

"Gerçekten harika görünüyorsun solita" dedi. Gülerek

"Teşekkür ederim Çınar" dedim. Ateşin elini bi anda belimde hissettim. O an midemde ki kelebeklerin uçmasına izin verdim.

"Gel içecek bir şeyler alalım" dedi ateş. Başımı sallayıp, mutfağa gittik. Masada çokça içki bulunuyordu.

"Ne istiyorsun?" Dedi. Gözlerimi ateşe çevirdim

"Viski" dedim. Ateş beklemeden kendine ve bana viski koydu. Ardından bana uzattı.

"Bu çınar denilen çocukla pek samimi olmamalısın bence" dedi. Meraklı bi ses tonuyla

"Neden" dedim. Ateş viskisinden bi yudum alıp, bana baktı

"Sana olan davranışları hiç hoş değil." Dedi.

"Çınar bana nasıl davranıyor ki?" Dedim. Ateşin kaşları çatık bir şekilde, bana baktığını farkettim

"Davranışlarını görmemen için kör olmalısın galiba" dedi. Derin bi nefes çektim. Tam cevap verecekken

"Neyse beni ilgilendirmiyor. Kafana göre takıl" dedi ve mutfaktan çıktı. Ne demek istemişti ki? Kıskanmışmıydı? Yoksa sadece uyarmak mı istemişti? Sanırsam uyarmak istemişti. Çünkü ateş beni kıskanmazdı. Neden kıskansın ki? Sonuçta hoşlanmıyordu benden. Elimdeki viskiyi kafama dikledim ve tekrardan doldurdum bardağımı. Mutfaktan çıktığımda yağız ve eylülle karşılaşmıştım.