32.Bölüm

490 38 76
                                    

"But I love you more and more than you could know"

"Ama seni bilebileceğinden çok daha fazla seviyorum"

Konserin üzerinden yaklaşık 3 gün geçmişti ve yeni konserlerin tarihleri belirlenmişti. Fakat bu sefer şehir dışına çıkacaktık. Bildiğim kadarıyla haftaya izmire gidiyorduk. Zaten pek uzak değildi bir kaç saatlik mesafe vardı izmirle aramızda. Her şey bu kadar güzel giderken, bir şeyler olacak diye tedirgin oluyordum. Artık en ufak şey bile mutluluğumuzu bozsun istemiyordum.

Ateşin sesi kulaklarımı doldururken, düşüncelerimden sıyrılmıştım. Ateşin telefonla konuştuğunu farkettim. Adımlarını karşımdaki tekli koltuğa çevirdi ve oturdu.

"Olur bize gelirsin, öyle geçeriz" telefonda konuştuğu kişinin volkan olacağını düşündüm. Telefonu kulağından çekip kapattığında, meraklı bir şekilde sorumu sordum.

"Volkan mıydı?" Gözlerime bakıp olumsuzca başını salladı.

"Doğukandı konuştuğum" tek kaşımı kaldırmış bir biçimde ateşe bakmaya devam ettim.

"Doğukan?" Diye sordum.

"Ercüment bey tanıştırdı, o da benim gibi müzikle uğraşıyor. Seninle tanıştıracaktım ama araya konser falan girince zaman bulamadım." Anladım dermişcesine başımı salladım.

"Buraya mı gelecek?" Ateş gözlerimizi tekrar buluşturdu ve cevap verdi.

"Evet akşam biraz vakit geçireceğiz istersen sende gel" dediğinde biraz düşünür gibi oldum. Açıkçası pek gidesim yoktu çünkü erkeklerin arasında oturmak çok sıkıcı oluyordu.

"Sen gidersin ya ben sıkılırım şimdi orda" Ateş yerinden kalktı ve benim yanıma oturdu.

"Niye güzelim bende olacağım" oturduğum yerde kendimi biraz dikleştirdim ve ona döndüm.

"Bu seferlik bensiz git olur mu?" Dedim.

"Pekala ama evde tek başına ne yapacaksın?" Aklıma birden yağızı çağırma fikri geldi. Hem bir süredir yüz yüze görüşememiştik.

"Senin için sorun olmazsa yağızı çağırmak istiyorum" Ateş birden ciddileşmişti. İçimden izin versin diye dualar etmeye başlarken, ateş konuşmaya başladı.

"Normalde izin vermem ama seni de evde tek bırakmak istemiyorum. O yüzden çağırabilirsin." Dediğinde boynuna sarıldım ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Sende çok geç kalma olur mu? Çünkü seni çok çabuk özlüyorum" Kollarımı boynundan çektiğimde suratına baktım. Muzipçe gülümsemeye başladı.

"Demek çok çabuk özlüyorsun" Nefes alış verişi suratıma vururken, biraz daha yaklaştı. Sözlerine karşılık sadece başımı sallayabilmiştim. Dudaklarıma yaklaştığında, zil çalmıştı. Ateş bunu umursamayıp tam öpecekken, geri çekildim. Gözlerini dudağımdan çekip bana baktı.

"Zil çalıyor ateş" Dediğimde bıkkınlıkla derin bir nefes çekip verdi.

"Çalar çalar gider boşver" sözlerine karşılık gülmeye başladım ve biraz daha geri çekilip oturduğum yerden kalktım. Ateşin şu an bu anı bölen kişiye içinden küfürler savurduğuna emindim. Beklemeden kapıyı açtığımda, karşımda uzun boylu kirli sakallı ve ateşin yaşında olduğunu tahmin ettiğim biri vardı.

A Pinch Of Love | Johnny DeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin