2.Bölüm

1.4K 53 20
                                    

Arkadaşlar medyadaki yağız ve solita. Umarım karakterleri begenmişsinizdir ;)

~İYİ OKUMALAR

Sabah gözüme gelen güneşle uyandım. Saatin kaç olduğunu öğrenmek için telefona baktım. 09:40'dı bugün yağızla beraber ormana gidip, zaman geçirecektik. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Bi kaç saniye aynada kendime baktım. Daha sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Birbirine girmiş saçlarımı taradım ve banyodan çıktım. Annem uyanmış işe gitmek için hazırlanıyordu. Annem büyük bir alışveriş mağazısında müdür yardımcısıydı. Annem bu seviyeye gelmek için saçını süpürge etmişti resmen. Çalışmadığı, yapmadığı iş kalmamıştı. Yeri geldi ekmek alacak paramız olmamıştı. Ama hayat bize tekrardan bir şans verdi. Annem tekrardan tutundu hayata, şimdi ise maddi durumumuz çok iyiydi. Anne kız yaşayıp gidiyorduk. Annemin o naif sesiyle kafamdaki düşünceler dağıldı.

"Günaydın kızım" dedi gülümseyerek. Tebessüm edip

"Günaydın anne" dedim. Gözlerini tekrar benimle buluşturdu

"Dışarı çıkacak mısın bugün" dedi.

"Evet yağızla buluşacağız" dedim. Annem çantasını alıp, cüzdanından para çıkarmıştı. Elime 80 lira tutuşturmuştu.

"Saol anne" deyip yanaklarına buse kondurdum.

"Dikkat edin kendinize" dedi. "Tamam" dedim. Ardından annem evden gitmişti. Elimdeki paranın 30 lirasını odamdaki çekmecede duran kumbaraya attım. Para biriktiriyordum fakat bir şey alacağımdan değildi. Sadece biriktirmeyi seviyordum. Belki bi gün lazım olur diye köşeye hep para ayırırdım. Geri kalan 50 lirayı cüzdanıma koydum. Telefonuma bildirim geldiğini duymuştum. Yatağımda duran telefonumu aldım. Yağız mesaj atmıştı

Yağız=Kalktın mı serseri

Olduğum yerde ekrana bakıp güldüm. Yağız bana hep serseri derdi. Kulağa saçma gelse de ben rahatsız olmuyordum.

"Kalktım bebe"

Mesajı gönderdikten sonra mutfağa geçtim. Kendime kolaydan bir tost yaptım. Ardından dolapta duran meyve suyunu alıp, masaya oturdum. Aklıma dün gece gelmişti. Ateşle fotoğraf çekindiğimizi hatırladım. Koşarak telefonu odadan aldım. Galeriye girip, fotoğrafın üzerine tıkladım. Lanet olsun çok yakışıklıydı. Onunla konuşmanın bir fırsatını bulmalıydım ama nasıl ? Ya da grubunda ki bi arkadaşıyla tanışıp, ateşle ilgili bi kaç şeyler öğrenebilirdim. Sahi bunu daha önce neden düşünmemiştim. Yaşını, soyadını, hayatında birinin olup olmadığını öğrenebilirdim. Instagramdan ateşlerin müzik grubunun profiline girdim. Ateşin sahnedeki bi kaç fotoğrafına göz gezdirdim. Sahnede olmak ona çok yakışıyordu gerçekten. Yorumlara tıkladım binlerce kızların yorumları vardı. Bu duruma takılmayıp, telefonu kapattım. Ateşin ınstagram hesabı yoktu. Ve iyi ki de yoktu çünkü kızlar durmadan yazardı büyük ihtimalle...

Hızlıca hazırlanmaya başladım. Yaz ayında olduğumuz için şort giydim. Üzerime ise uzun ve bol bir tişört geçirdim. Çantamla telefonumu alıp evden çıktım. Yağız beni ilerde bekliyordu. Hızlı adımlarla yanına gittim.

"Hiç gelmeyeceksin sandım" dedi alaylı gülüşleriyle. Gözlerimi yağıza devirdim. Bir markete gidip, yiyecek bir şeyler almıştık. Ardından yağız 4 bira almıştı ve birde sigara almıştı. Her daim içmezdik. Ayda 2, 3 kere içerdik. Ama sigarayı her gün tüketiyorduk maalesef. Yoldan bir taksi çevirip, ormana gitmeye başladık. Arada yağızla beraber ormana kaçardık. Kafa dinlerdik. Kamp sandalyelerini göl kenarına koyar akşama kadar otururduk..

Taksiden indiğimde tüm havayı içime çektim. Göl kenarına doğru yürümeye başladık. Yağız sessizliği bozmuştu.

"Akşam bara gidiyor muyuz?" Dedi. Bugün pazar günüydü, onu 5 gün göremeyecektim.

A Pinch Of Love | Johnny DeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin