"Sonsuzluk, her ne kadar popüler düşüncede bitmeyen, zamansız ve zamanla tanımlansa da; birçok kişiye göre zamanın dışında bir zamansızlık varoluşu olarak tanımlanmıştır. Birçok sonsuzluk tanımı mevcuttur. Sonsuzluk bir bakıma sonu olmayan demektir.
Bazı felsefeciler, sonsuz çeşit sonsuzluk olduğunu ileri sürmüşlerdir. Sonsuzluk biçimleri zamansal, mekansal, sayısal olarak en fazla tanımlanan sonsuzluk çeşitleri arasında kabul edilir."
Sonsuzluk denilince aklıma hep ucu bucağı olmayan bir boşluk ve ölümsüzlük geliyordu. Zaman, sonsuzluk kavramının yanında anlamını yitirmişti. Sonsuzlukta her şey sınırsızdı. Zamanın bir limiti yoktu.
Sonsuzluk...
Bir yol düşünüyorum, ama insanoğlunun yürümeye ömrünün yetmeyeceği bir yol. Yolun ucu yoktu. Hiçbir zaman o yolu bitiremedik ve yolun sonunda ne olduğunu göremedik. Bizim ömrümüz tükenince başkaları ömrünün yettiği kadar devam etti yola. Onların da ömrü tükenince bir başkası devam etti. Peki bu yolun geri dönüşü var mıydı? Sürekli ucu olmayan yolda hiç durmadan yürüdük.
Normal şartlarda asla zamanı geri alamayız. Her zaman büyüklerimiz de söyler, "Zaman su gibi akıp gider." Zamanın geri dönüşü yoktur. Ancak aklımda mantık sınırlarını zorlayan zaman ve sonsuzluk kavramları hakkında bir sürü soru var. Bunlardan bir tanesi; eğer yürüdüğümüz yol bir sonsuzluk ise, sonsuzlukta da zaman anlamını yitirmişse zamanı geriye alabilir miyiz? Yani bir şekilde onca yürüdüğümüz yolu tekrardan başa sarabilir miyiz? Eğer zamanı geriye alabilseydim, annemin ölümünden sonra babamın intihar etmesini engellemeye çalışırdım.
Babamın intihar etmesinde benim de hatalarım olmalıydı. Babamın anneme olan öfkesini ve sevgisini küçümsediğim içindi belki de olan her şey. Keşke duygularını küçümsemek yerine onu anlasaydım diyorum hep. Biliyorum, bu keşkeler faydasız.
Annemi özledim.
Babamı özledim.
Evimizi özledim.
Babamın her pazar mangal yakmasını özledim.
Annemin bulaşıkları yıkamam için söylenmesini özledim.
Annemle babama kahve yapmayı özledim.
Ey sonsuz yol! Bana zamanı geri alma şansını ver. Çok istiyorum en başa dönmeyi. Biliyorum bugüne kadar kazandıklarımı kaybedeceğim ve öğrendiğim her şeyi unutacağım ama olsun. Ben, annemi ve babamı tekrardan görmek istiyorum. Annemi kaybetsem bile babamı kaybetmemek için çabalamak istiyorum. Babamın ellerimden kayıp gitmesine izin vermek istemiyorum.
Ey sonsuz yol! Bana o şansı ver.
Zaman hızla akıp gidiyordu. Alışveriş merkezinde duyduğum o kaba sesten beri iyi değildim. Alışveriş faciasından sonraki gün pek bir şey yapmadım. Evde oturup bütün gün o sesi düşündüm. Bu ne olabilirdi? Bir kerelik olmamıştı bu olay. Sürekli kendime, "Yorgunluktan," desem de böyle bir şeyin yorgunluktan dolayı olabileceğine pek inanasım gelmiyordu.
Yaşadıklarımı Ecrin'le paylaşmak istemiyordum. Eğer kaba sesin dedikleri doğruysa Ecrin deli olduğumu düşünebilirdi. Elbette ben deli falan değildim. Ancak bu başıma gelenleri herhangi birisine anlatsam o da benim deli olduğumu düşünürdü.
Üniversiteye başlayana kadar gittiğim psikologa tekrardan gitmeyi bile düşündüm. Fakat psikologun parasını karşılamaya gücüm olmadığını bildiğimden bunu iş buluncaya kadar erteledim. Teyzemden para isteyebilirdim ama onlara daha fazla yük olmak istemiyordum. Ayrıca psikologa tekrardan gitmek istediğimi bilmelerini de istemiyordum. Teyzemin ve eniştemin bu yüzden üzülmesine gönlüm el vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz
Mistero / ThrillerÖlümsüz olmak sadece bize mahsustu. Biz, bu kirli dünyanın fani insanlarından farklıydık. Biz ölümsüzdük. İkimiz de sonsuza dek yaşayacaktık. Fakat ben cennette yaşarken, o, bu kirli dünyada yaşayacaktı. ∞ ©Tüm hakları saklıdır. Yazarın izni...