2.BÖLÜM

170 24 0
                                    

"Kanka ben o zaman bir çikolatalı pasta birde kahve alıyorum." dedi Yaren.

"Kafana göre takıl." dedim. Garson yanımıza geldi ve siparişlerimizi istedi.

"İki tane çikolatalı pasta, iki tanede sütlü kahve." dedim ve önüme döndüm. Aklım hala babamdaydı zaten başım da ağrıyordu.

Meteor bir çocuk  çarpınca böyle olur.

İç sesime sövdükten sonra Yaren'e döndüm o da cafede taş çocuk kesme aşamasındaydı bana döndü ve,

"Cenk'den haberin var mı?" dedi.

"Merak etmiyorum." dedim.

"Emin misin?" dedi sorar bir şekilde. Bende onu hiçbir şeyini merak etmediğimi dile getirmesemde bakışlarımla anlatmıştım.

Cafenin camından gelen geçenlere bakıyordum. Garson geldiğinde pastaları koyup gittikten sonra Yaren hayvan gibi yemeye başlamıştı ve bana dönüp,

"Beleş ya o yüzden." dedi. Bende gülümsedim ve pastamı yemeye devam ettim.

"Acaba nasıl bir yer olacak?" dedim.

"Ne nasıl olacak?"

"Üniversite." dedim.

"Bilmem ama şehirdışı olacağı kesin." dedi sırıtarak.

Ben şehirdışına çıkacağımı zannetmiyordum. Babamı Canan'a bırakmayacaktım.

Ayağa kalktım ve tuvalete doğru ilerlemeye başladım. Yaren nereye gideceğimi iyi bildiğinden birşey dememiş ikinci pastasını yemeye koyulmuştu.

Yüzüme biraz su serptikten sonra  peçete çıkarmaya çalıştım ama Allah'ın cezası çıkmıyordu. Elimle plastik kutuya nasıl vurduysam çatlamıştı alet. Ben yapmadım ki zaten dedim içimden ve çantamdan kuru mendil çıkardım. Yüzümü sildim. Tuvaletten çıktığım sırada telefonuma mesaj gelmişti, kesin kampanya mesajlarıdır diye bakmadım ama merakım yüzünden açıp baktım.

Kim:Cenk

Hayal beni dinlemeden etmeden hareket ediyorsun ben bir tek seni seviyorum.

Şerefsiz.

İç sesime ilk defa hak vermiştim. Beni o çakma sarışınla aldatmıştı. Zaten bi ilişkimiz olduğunuda düşünmüyordum.

Yaren malının zoruyla çıkmıştım. Ne zaman ayrılmak istediğimi söylesem çocuk bunu hissediyor ve başka konulara giriyordu.

Masaya doğru ilerlediğimde Yaren yan masadaki erkekleri kesiyodu. Yanına gittiğimde,

"Kanka yandaki sarışına bak çok taş..!" diye anırdığında gülmeye başladım.

"Hadi istediğini yediysen kalka-" dememe kalmadan,

"Beni buradan çıkarmak istiyorsan cesedimi çiğnersin. Hem ben daha pasta yiyeceğim." dedi.

"Beni ye Yaren ben gidiyorum ne bok yiyeceksen ye." dedikten sonra çantamı aldığım gibi kasaya gittim ve fazla para verdim bu malın ne kadar yiyeceği belli değildi.

Cafeden dışarı çıktıktan sonra taksiye bindim ve eve doğru ilerlemeye başladım. Cenk'in 26. arayışıydı ve telefonu kapatıp çantama koydum.

Kapının önüne geldiğimizde taksiden indim. O sırada babam da elinden valizle çıkıyordu.

"Baba?" dedim sorarcasına.

"Hayal bende seni arıyorum ama ulaşamadım. Ben iş seyehatine çıkıyorum, bir kaç gün sonra geleceğim bitanem kendine iyi bak uçağı kaçırcağım." dedi ve alnımdan öpüp arabaya bindi.

Canan'lı birkaç güne MERHABA diye girdim içeri, salonda kimse yoktu. Yardımcımız Hatice Teyzenin yanına gittiğimde yemek yapıyordu bende sandalyelere oturup,

"Ne yapıyorsun Hatçe teyze." dedim sırıtarak.

"Ne yapayım yavrum biraz kilo al diye yemek yapıyorum." dedi.

Gülümsedim.

"Canan salağı nerde?"

"Öyle konuşma kızım yerin kulağı var." dedi.

"Aman duyarsa duysun hanımefendi üzülecek ya. Gerçek adıyla hitap ediyorum daha ne istiyor?" dedim.

Güldü.

"Can'ı alıp annesine gitti."

"Can'ı bıraksaydı keşke."
dedim ve odama doğru yürüdüm. Canan annesine gittiyse 1 haftaya anca gelirdi. Bende içim rahat bir şekilde odaya girdim ve üstümü değiştirdim.

Altıma bir kapri eşofmanla ince askılı bir bluz giymiştim.

Televizyonun karşısına geçtim ve Medcezir'in tekrar bölümünü izledim. Hatice teyze de meyve salatası yapıp getirmişti.

Çağatay Ulusoy ne taş çocuktu.Böyle düşünürken bugün ki kafama top atan çocuk geldi. O neydi lan öyle diye düşünürken yüzüme bir gülümseme yayılmıştı. Gülümsediğimi farkedip yanağımı çekiştirmeye başladım. Ben niye gülümsüyorum ki?

O arada Hatice teyze girmiş beni yanağımı sıkarken görmüştü.

"Kızım senin psikolojin mi bozuldu yavrum?" diye çığrınca olduğum yere mıhlandım.

"Yok Hatice teyze, neyse ben yatmaya gidiyorum." dedim.

"Uyu yavrum." dedi. Ve elimden kumandayı aldı. Bende yukarı çıktım ve yatağıma uzandım.

Başım ağrımaya başlamıştı. Ama takacak halim yoktu. Hemen uyumuştum zaten.
------------------
"Hayal!"

"Yaren bırak uyuyayım!"

"Kalk gidiyoruz." diyip üstümdeki yorganı çekti.

Herkesin böyle bir mal arkadaşı yüzde yüz vardı. Oflaya oflaya banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.

"Üstünü giy gerizekalı kahvaltıyı dışarıda yapacağız." dedi.

Homurdanarak dolabıma gittim  siyah şortumu beyaz bluzumu kot ceketimi giydim. Saçlarımı açtıktan sonra gözlüğümü aldım. (multimedia)

"Kızım 10 dakika da harikalar yaratıyorsun." dedi.

"Hadi çok konuşma da gidelim acıktım, evin suyu çıktı zaten."

Arkadaşlar yorum ve vote verirseniz çok sevineceğim.keyifli okumalar :)

AŞKIN TA KENDİSİSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin