18.BÖLÜM

40 5 2
                                    

Hayallerim...

İnsan bazen hayallerinin gerçekleşmeyeceğini bile bile kurar herşeyi.

Ben çok kurmuştum. Ama en büyüğü istediğim şehirde istediğim okulu okumaktı. Benim hayallerim gerçekleşmişti doğru. Ya arkada bıraktıklarım? Babam, Can, Hatice Teyzem ve en kötüsü ailemi onlara yem ettiğim Canan? İçimi bi pişmanlık duygusu kaplamıştı bile şimdiden. Evden çıkarken ki mutlu halimle şimdiki halim kıyaslanamazdı adeta.

Şimdi ki halim düşünceli ve ruhsuzdu.

Umut bana dönüp baktı. Bişey diyecek gibi oldu ama hemen vazgeçti. Bir deniz kenarına gidince arabadan indi. Ardından bende indim.

"Neden buraya geldik? " diye sordum.

"Düşünceli bir halin var ve ben ne olduğunu sorarsam söylemeyeceksin o yüzden içindekileri denize dök emin ol benden daha iyi anlar seni. " diyip orada bulunan banklardan birini işaret etti.

Bir banka geçip oturduk ve ben kafamı Umut'un omzuna yasladım.

Kendi hayatımı düşünmeye başladım. Annem ölür ve babam vicdan azabı çeker sonra birisiyle evlenir ve boşanmak üzereyken kadının hamile olduğunu öğrenir ve ben o kadının çektirdikleriyle başbaşa kalırım. Sonra birisi çıkar karşıma beni dert yığınından kurtaran tüm bu yaşadıklarımı unutturan ...

Ve bunları yapan başımı omzuna yasladığım adam. Yüzüne bakıp tebbessüm ettim. "İyiki varsın." dedim içimden. Ve karşıya doğru baktım.

Ve gözümden akan bir damla yaşı engelleyemedim.

Umut kafamı omzunda kaldırıp avuç içleriyle çenemi tuttu ve gözlerini kapadı ve sonra tekrar açtı.

"Ben buraya geldiğimizde kendime ve sana söz vermiştim hatırlıyor musun?"diye sorunca onaylar biçimde başımı salladım.

"Hiçbir şekilde seni üzmeyeceğim bu şehirde mutlu olacaksın üzenlerinde canına okurum." dedikten sonra beni ayağa kaldırdı.

"Ne oldu?" diye sordum.

"Biz gezmek için çıktık ağlaman için değil."vdiyip ellerimizi birbirine kenetledi.

"Nereye gideceğiz peki?" diye sordum.

"Tüm İzmir'i gezmeye hazır mısın?" diye sorduğunda gülümseyerek başımı salladım.

Arabaya bindiğimizde telefonum çaldı. Arayan Yaren'di.
"Alo?"

"Alo Hayal sen misin?"

"Evet noldu?"diye sordum.

"Görkem'e araba çarptı acil gelmeniz lazım çok kötü durumu." dediğinde şaşırmıştım. Umut bana "ne oldu"anlamında kafa salladıktan sonra bir saniye anlamında işaret parmağımı gösterdim.

"Nerdesiniz?" diye sordum.

"Ya Bornova'da bir yer yan tarafta alışveriş merkezi var acil gelin lütfen." dedi.

"Tamam geliyoruz." diyip telefonu kapattım.

Olayı kısaca Umut'a anlattığımda tek yaptığı gazı köklemek oldu. Allah'tan Umut orayı bildiğini söyledi. Ve oraya sürmeye başladı.

Umut arabayı sağa kırınca karşımızda Görkem ve Yaren'i gördük.

Umut arabadan bi hışımla indi ve Görkem'e doğru yürüdü.

Umut tam Görkem'e yumruk atacağı sırada Yaren onun önüne geçti. Bizim Yaren Görkem'i korudu mu?

"Senin yüzünden şunu çekmek zorunda kalıyorum arkadaşımla arama kara kedi gibi girdin. Bide şunla zorla gezmeye çıkarttırdın yapacak bişey kalmadı bizde sizi böyle çağırdık tabii korkunç şeylerden bahsettik ama bu salak senin onu öldüreceğini söylediğinden yapmadık. Yani buna da dua et ayrıca hep birlikte gezeceğiz." dediğinde Görkem'in gözü fal taşı gibi açılmıştı. Yaren"'in nefes almadan konuşmasına alıştığım için bi tepki göstermedim.

AŞKIN TA KENDİSİSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin