11.BÖLÜM

91 19 2
                                    

Umut'tan

Hayali eve gönderdikten sonra eve girdim. Babam yemek yiyordu. Bide utanmadan Hayal'i de yemek yemeye davet ediyordu. Biz babamla her yönümüzle benzerdik. Huy olsun tip olsun fakat onun kadar acımasız değildim.

Ben tam merdivenlere yönelmişken babamın sesini duydum,

"Yemek yemeyecek misin?" diye sorduğunda ona ölümcül bakışlarımı attım.

Ve merdivenleri tırmanmaya başladım. Babam oradan bana,

"Kız arkadaşın mı?" diye sorduğunda bu sefer koşar adımlarla aşağıya indim.

"Eğer ona bi zarar verirsen seni ben kendi ellerimle öldürürüm." dediğimde ayağı kalkmıştı.

"Sen mi beni öldüreceksin gel ne duruyorsun?" dediğinde anlamıştım Hayal'e zarar vereceğini. Sinirlerim bozulmuştu. Sinirlerim bozulunca gözüm hiçbirşeyi görmüyordu.

"Eğer olur da Hayal'e zarar verirsen senin için kötü olur, bi şirket meselesi yüzünden Hayal'e zarar veremezsin sen onu küçük yaşta ölüme sürüklemiştin. Ama beceremedin yapamadın yaptırmayacağım gerekirse seni ben öldürüm anladın mı şerefsiz herif?!" diye bağırdım ve evden çıktım. Annem şimdi burda olsaydı acaba böyle davranabilcek miydi?

Elimi karnıma götürdüğümde elime sıvı bişey gelmişti. Yaram kanamaya başlamıştı. Bu halde arabada kullanamazdım. Hemen Görkem'i aradım.

"Söyle kardeşim." dedi.

"Hayal'i eve götürdün mü?" diye sordum. Eğer o yanındaysa hemen endişelenirdi.

"Oho baya oldu götüreli, noldu?" diye sordu.

"Yaram kanıyor gel çabuk buraya."  dedim ve telefonu kapattım.

Bahçe kapısının önüne geçip bezi dahada sıkı yaptım. Aklımdaki düşünceler beni yiyip bitiriyordu. Ben Hayal'e çok kısa sürede alışmıştım. Ona bağlanmıştım. Bilmiyordum sebebini evet belki o bu sırrı öğrense benden nefret ederdi. Ama ben onu küçükken fotoğraflarda görmüştüm. Fotoğraflarına bakıp sevmiştim onu ben... Gözleri başka şeyler anlatıyordu. Ben ona baktığımda gülümseyen gözleri yok muydu? Masumdu. Bakışları bile beni benden alıyordu.

Önümde bir araba durmuştu fakat ben dalgındım. Kornoya bastığında fark etmiştim.

"Amına koduğum ne kornaya basıyorsun?!" diye bağırdım.

"Dalmış gitmişsin?!" dediğinde arabaya geçtim.Hastaneye geldiğimizde ağrıdan duramıyordum. Normalde yaraymış bereymiş fazla takmazdım. Ama bu seferki ciddi duruyordu.

Hastanede ufak bi pansuman yaptılar ve gönderdiler. Ağrıdan duramıyodum ama şimdi azda olsa geçmişti. Görkem'e gitmesini söylemiştim. Gitmişti.

Biraz yürüdükten sonra banklara oturdum. Telefonum çalmaya başladığında elime aldım ve kim olduğuna baktım. Bu kız artık peşimi bırakmalıydı.

"Ne var?" diye açtım.

"Aşkım bugün ne yapalım?" diye sorduğunda,

"Ne aşkımı lan siktir git bırak peşimi." diyip telefonu kapattım. Bu kızla 1 yıl önce Görkem'in zoruyla çıkmıştım. O ne be ergenler gibi çıkmak ıyy midem kalktı. Kızla sadece 4 saat çıktım. Ama kız o günden beri peşimi bırakmıyordu. İsmi Selen'di.Güzeldi fakat o zamanlar aklımda Hayal olduğu için fazla sürmemişti. Hayal'in sadece küçüklük fotoğrafları vardı elimde. 14 yaşından sonra hiçbir fotoğraf görememiştim. Kafasına top attığım zaman arkadaşının Hayal diye bağırışından biraz da olsa o mu diye düşünmüştüm.

Araştırdım ve o Hayal'di. Hayal'i ilk gördüğümden beri aşık olduğumu söyledim. Ona ben 10 yaşındayken aşık olmuştum. Ama o ona top attığım zaman diye biliyordu. Onu takip ettiğimi bilmiyordu. Ama ona ben küçük yaşlarda bilinmeyecek şeyleri hissediyordum. Biraz saçma olabilir benim hikayem. Ama yapacak bişey yoktu. Ah o mavi gözleri ten renginde o kadar güzel duryorduki ... Gamzeleri her gülüşünde bile belli oluyordu. Bakışları bile beni benden alıyodu. Meğersem beni hayata bağlayan tek bi damarmış Hayal. O damarda tam kalbimden geçiyormuş.

Bunları düşünürken ayağı kalktım. Ve eve doğru yürümeye başladım. Eve geldiğimde kapıyı açtım. Ve tam merdivenleri çıkıyordum ki baba denilecek herif içki içiyordu.

Beni farketmişti.

Bana doğru yönelip baktı.

"Ben küçücük bi kıza zarar vermek istemedim, anlıyor musun? Ama yaptığımdan da asla pişman değilim. O adam bana bu hainliği yapmadan önce düşünecekti. Onun yanına bırakamazdım bunu anlıyor musun?" diye bağırdığında anlamıştım sarhoş olduğunu.

"Para için birinin canını alman doğru bişey mi ha söylesene annemi de sen öldürdün anlıyor musun annem bu senin ona yüklediğin vicdan azabıyla öldü. Sen bir anneyi değil iki annenin de canına kıydın. Ben Hayal'le aynı duyguları paylaşıyorum.
İki çocuğun da küçük yaşta annesini kaybetmesi ne demek biliyor musun sen?" diye bağırdım. Babam yere oturdu ve kafasını iki elinin arasına koydu.

"Anneni ben öldürmedim." dedi.

"Kendine bile itiraf edemediğin bişeyi bana söyleme annemin katili sensin!" diye bağırdım ve odaya çıktım. Duvarı yumruklamaya başladım. Ellerim kanamaya başlayınca durdum. Aynanın karşısına geçtim. Sinirden onada yumruk attım ve ayna bin parçaya bölündüğü izledim. Ellerim fena olmuştu. Sinirlerim hakim olamıyordum. Başımı yastığa koydum ve kendimi uykunun dernliklerine bıraktım.

Arkadaşlar bundan öncede dediğim gibi bölümler kısa kısa gelbilirdi. Belki bir sonraki bölümüm 1 Mayısta gelebilir . O yüzden kusura bakmayın. Vote ve yorum vermeyi unutmayın -,-

AŞKIN TA KENDİSİSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin