8.BÖLÜM

94 18 1
                                    

Umut'un Ağzından

Arabayı holdingin önüne park ettim koşa koşa merdivenleri çıkarken telefonum çalmaya başladı telefonun ekranına baktım.

Görkem

Telefonu kapatıp babamın odasına girdim her tarafa baktım ama yoktu. Görkem'de araya araya bi hal olmuştu. Telefonu tümden kapatınca bazı gerekli evrakları arıyordum. Hayal'le ilgili bazı evrakları...

Bir dosya bulup açtığımda üstünde bir küçük kızın fotoğrafı vardı. Tam odadan çıkacağım sırada babamla karşı karşıya geldim.

"Ne arıyorsun burada?" dedi.

"Gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için geldim buraya, sen ne kadar vicdansız bi adamsın!" diye yüzüne doğru kükredim.

"Sende bana çekmişsin hep de böyle olacaksın ver şu dosyayı bana." diyince uzanan elini geri ittim.

"Hayır asla vermem bu iş bugün burada kapanacak." dediğimde elimden dosyayı aldı.

"Defol git buradan." diyince içindeki pişmanlığı görür gibi oldum ama bunu kimseye yaşatma  hakkı yoktu. Dosyayı da elimden almıştı, duvara yumruk attım. Ve dışarı çıktım.

Telefonum titreyince elime aldım ve arayan Görkem'e içimden en büyük küfürlerimi yağdırdım.

"Ne var?!" diye bağırınca herkes bana bakmaya başladı.

"Abi büyük bi sorunumuz var.diyince,

"Ne oldu eğer ufak bişeyse seni öldürürüm Görkem." dedim.

"Yok abi şey ya.."

"Gevelemesene söyle ne oldu?!" diye bağırdım.

"Cenk kaçtı." dedi.

"Nasıl kaçtı lan nasıl?" dedim sahibini bilmediğim arabaya vurmaya başladım.

"Bilmiyorum abi kaçmış işte."

"Seni geberteceğim." diyip telefonu kapattım. Arabayı açıp içine girdim. Cihan'ı aradım. Onunla Görkem kadar yakındık.

Aradığımda birinci çalışta açtı.

"Noldu abi?" diye sordu.

"Cenk Sancak diye bir piç, bizim çeteyi topla." dedim ve telefonu kapattım.

Cihan herkesi çok iyi tanırdı.

Cenk'in geri Hayallere gitmiş olduğu korkusu içimi kaplamıştı. Hemen Hayallere gittim.

Arabayı durdurur durdurmaz aşağı atladım. Zili çaldım. Üç dört kere çaldım. Ama açan yoktu en sonunda kapıyı kırdım ve içeri girdim.

"Tam tahmin ettiğim gibi geldin." dedi. Bu ses Cenk'e aitti.

"Seni öldüreceğim, bittin sen piç kurusu." dedim. Hayal öylece durup gözlerimin içine bakıyordu.

Cenk'in elinde bıçak vardı. Hayal'in boğazında tutmuştu.

"Gerçekleri anlattın mı peki Hayal'e?" dedi.

"Umut..." diyen gözlere baktım, korku vardı.

"Ne gerçeği lan orospu çocuğu!" diye bağırdım.

"Gerçekler hani şu baba-" demesine bırakmadan yüzüne bi yumruk geçirdim, arada Hayal'in çığlığını duyuyordum ama şu anda benim başka planlarım vardı. Cenk'i öldürmek gibi. Ona yumruk attığımda o da eliyle yere düşen bıçağı arıyordu. Bana piç gülümseme attı karnımda oluşan acıya dayanabilirdim ama fazla kısa sürmedi. Cenk evden koşa koşa çıkmıştı. Geriye eliyle başımı okşayan Hayal'in teselli sözcükleri geliyordu.

AŞKIN TA KENDİSİSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin