İyi okumalar....
Bugün büyük gündü. Dün Baranla birlikte tüm gün alışveriş yapıp ihtiyaçlarımızı almıştık. Baran bir ara benle birlikte eve gidip bütün mağzayı söz aldırtacağını söylemişti. Bu erkeklerin alışverişle problemi neydi anlamıyorum. Sonuç olarak çok yorulmuştuk ama muhteşem bir alışveriş yapmıştık. Artık tatile hazırdım.
Şuan maldivler yolculuğumuzun dördüncü saatindeydik. Yedi saat neydi ya uç uç bitmiyordu. Özel jetdeki odaya gidip uyuma kararı almıştım. Baran ise bir kaç acil maile cevap veriyordu. Oraya gidince ikimizde iş kelimesini duymak istemiyorduk bu yüzden şimdi son maillerine bakıyordu.
🖤Jet şuan inişe geçiyordu. Odada bir saat uyuyabilmiştim. Daha sonra ise kalan süreyi Baranla yaramazlık yaparak geçirmiştik. Keşke başında bu fikir aklımıza gelse demiştik ama gelmemişti işte...Terbiyesizler. İç sescim neden öyle diyosun ya.
Jet inmişti. Biz iner inmez bizi siyah bir Bugatti karşılamıştı. Arabayı pardon uzay gemisini Baran kullanıyordu.
"Baran ben çok heycanladım yaa."
"Hayatının en güzel tatilini yaşatıcam güzelim sana."
"Yaşatın bakalım beyefendi."
🖤Uzun bir yolculuğun ardında öyle bir eve gelmiştikki ağzım bir kaç dakika açık kalmıştı. Arabayla bir yere kadar gelip yola uzun bir köprüde yürüyerek devam ediyorduk. Köprünün sonunda ise bizi denize sıfır balkonundan muhteşem deniz manzarası görünen ev karşılıyordu. Denizin rengi su yeşiliydi. Herşey muhteşemdi. Birde havuz vardı. Lükse bak anasını satim. Ruhumuz fakir kanka. Klas ol biraz kapat ağzını.
"Baran sen buna ev mi diyorsun. Cennet bu cennett!"
"Benim cennetim sensin güzelim."
"Dizim kanıyoo."
"Ne nasıl ne zaman düştün."
Baranın bu durumu çok komiğime gitmişti. Kahkaha attım.
"Sana düştüm sana!"
"Heee öyle mi oldu?"
"Hee valla sana her saniye düşüyom."
"Gel ben seni biraz içerdede düşüreyim."dedi sinsi bir gülümsemeyle. Yapma yanarız.
Baran beni kucağına aldı.
"Uçur beni Baran havayolları!"
"Hay hay güzellik."
🖤
Akşam olmuştu ve şuan ikimizde hazırlanıyorduk. Doğrusu Baran iki saattir hazırlanmamı bekliyordu. Üzerime mini vücudumu saran kırmızı bir elbise giymiştim. Kalçama uzanan upuzun saçlarımı rahat bırakmıştım. Ten makyajım sadeydi fakat kırmızı rujum makyajımı tamamlamıştı. Siyah stiletyolarımıda giymiştim. Hazırdım.
Baran arkamdan sarılıp saçlarımı okşadı.
"Biraz yıpranmış güzelim saçların."Dedi.
Haklıydı saçlarım o kadar bakımsız görünüyorduki kestirmem gerekiyordu. Bu şekilde sağlıklı uzamıyordu ama ben kıyamıyordum. Annemin sözü geliyordu hep aklıma.
"Biliyorum sevgilim. Ama kestiremiyorum. Benim saçlarım hep kısaydı. Uzun sevmezdim. Annemde ısrarla beni uzun saçlı merak ederdi. O öldükten sonra birdaha hiç kestirmedim saçlarımı. Aşamıyorum şu saç olayını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci şans
RomanceTanıtım Ben Almira Yılmaz,MIRA. Hayatı boyunca sürekli itilip duran, hor görülen. Bugün benim doğum günüm ve ben galiba adam öldürdüm. Evet yanlış duymadınız. Benim hayallerim vardı ve ben katil oldum. Artık önümde bir yol vardı sadece karanlık , be...