Bölüm 24

60 12 0
                                    



Playlist var isteyenler bölümü okurken dinleyebilir.

Batuhan kordel- anıları sakla
Yasir miy- gidiyor musun?
Bengü- ağla kalbim
Rei- ah canım sevgilim
Manga- cevapsız sorular
Oğuzhan koç- beni iyi sanıyorlar

İyi okumalar güzellerim....

Baranın ağzından~

Gözlerimi açtım. Miram yanımda değildi. Kesin bana sürpriz kahvaltı hazırlıyordu. Yatakta doğruldum. Ve yastığının üzerindeki mektubu gördüm. Kesin bana sürpriz falan ayarlamıştı. Mektuba uzandım.

Baranıma.... yazıyordu üstünde. Şakacı karım benim.

Açtım. Öldüm.

"Sevgilim sen bu mektubu okurken ben çok uzaklarda olacağım. Baranım neden deme. Mecburum. Beni bulmaya çalışma. İçinde biraz olsun sevgi varsa sakın beni bulmaya çalışma. Bulmaya çalışırsan bulursun o yüzden deneme yalvarıyorum.
Gece ve kızlar sana emanet. Minik bulduğu herşeyi ağzına katıyor dikkat et ona. Geceleri üzerine birşeyler giyip yat. Ben yokum üşürsün. Çok çalışıyorsun arada dinlen. Ben sana kıyamam. Bir kaç parça eşyanı çaldım. Ama merak etme bende bir kaç parça eşya bıraktım ödeştik. Bana masal gibi günler yaşattın. Hayatıma bitti dediğim an girdin. İyiki hayatıma girmişsin sevgilim. Sen benim yaşama hevesim. Herşeyimsin. Sakın ağlama. Sen ağlayınca gözlerin kıpkırmızı oluyor. Vampire benziyorsun. Duştan sonra saçlarını kurut sonra geceleri titriyorsun. Camları kapalı tut. Üşüme. Ben yanıma senin en sevdiğin kazağını aldım. Üşüdüğüm gecelerde onu giyicem. Sen bu hayatta hiç kimse tarafından sevilmeyen bu kızı o kadar güzel sevdinki hep sorguladım korktum bitmesinden. Bitmek zorunda kaldı sevgilim. Özür dilerim kömür gözlü adam. Seni son nefesime kadar seveceğim .Mecburdum. Çok klişe olacak ama senden son isteğim anılarımızı saklaman sevgilim."

"Mirandan....."

Hayır. Benim güzelim bana şaka yapıyordu. Şimdi odadan içeri girip Mira style üzerime zıplayacaktı.

Yataktan kalkıp dolabı açtım. Boştu. Sadece birkaç parça eşya vardı. Tuvalete girdim. Boştu. Aşşağıya indim. Kimse yoktu.

"Miraaa!"

"Güzelim hadi bak şakayı uzatma!"

"Yalvarıyorum çık!"

Salonun ortasında elimde onun mektubu yere dizlerim üzerine çöktüm. Ağlıyordum. Yıkılmıştım. Yoktu. Gitmişti. Biz çok güzeldik. Neden....

"Nedenn!"

"Şaka de. Gel sımsıkı sarıl bana!"

"Yalvarıyorum Miram...."

"Beni sensiz bırakma.."

"Yapma bunu bize. Ben sensiz nefes alamam..."

Baran Doğan Demiroğlu enkaza dönmüştü. Oda tıpkı Mira gibi nefes alamıyordu. Ölmüştü. Ruhen.
                                     🖤
"Ne demek hiç bir iz yok Mert?!"

"Delirtmeyin beni bulun karımı?!"

Sabahtan beri Miradan bir iz bulmaya çalışıyordum. Yoktu. Herşey titizlikle hazırlanmıştı. Bu işte bir iş vardı. Onu bulmam gerekiyordu. Benim güzelim nedeni olmasa gitmezdi.

1 hafta sonra....

Miranın ağzından~

Koltukta cenin pozisyonunu almış boş boş duvarı izliyordum. Ben bir ölüydüm. 1 haftada 2 saat bile uyuyamamıştım. Baranın kazağını yastığa giydirmiştim ama yinede uyuyamamıştım. Kıyafetlerindeki koku kaybolmaya başlamıştı. Ben hergün dahada acı çekiyordum. Acaba o nasıldı. Benim güzel gözlü kahramanım uyuyabiliyor muydu....

Baranın ağzından~

Tam 1 hafta geçmişti. Bulamıyordum onu. Bitmiştim. Leş gibi alkol ve sigara kokuyordum. Ölmüştüm. Benim güzelim ne yapıyordu acaba. Geceleri üstünü açardı o. Her gece en az 1 saat onu izlerdim. Tıpkı bir melek gibi uyuyordu. Benim şans meleğim. Alkol beni ayakta tutuyordu. Uyuyamıyordum. Biz çok güzeldik nasıl bu hale gelmiştik....

2 hafta sonra....

Miranın ağzından~

Sürekli duvarları izliyordum. Duvarlar çok şey anlatıyordu. Kimsesizlere. Yanlızlara. Kilo vermiştim. Çökmüştüm. Ne uyuyordum ne yemek yiyordum. Baranım olsaydı kızardı bana. Minicik olmuşsun der kendi elleriyle istediğim yemeği yapar yedirirdi. O uyuyabiliyor muydu yada yemek yiyebiliyor muydu. Kesin sigara ve alkole abanmıştır. Biz birbirimize ruhlarımızla aşıktık ve ruhlarımız ölmüştü.....

Baranın ağzında~

3 hafta 1gün 23 saat 45 saniye. Prensesim benden gideli bu kadar olmuştu. 2 saat görmeyince özlediğim kadın. Leş gibi kokuyordum. Alp, Selim ve Burak beni durdurmaya çaılşıyorlardı ama durmuyordum. Leş gibiydim.
Miram kesin kilo vermiştir. Yemek yemiyordur şimdi . Minicik olmuştur. İkimiz gün geçtikçe daha da ölüyorduk. Bir insan daha ne kadar ölebilirdi....

Baran ve Mira birbirlerinden 8.420 km uzakta olabilirlerdi fakat onlar tek bedendi. Kalpleri birlikte atıyordu. Birbirlerini hissediyorlardı. Bazı aşklar için ten temasına ihtiyaç yoktu. Hem mesafeler dokunmaya engel sevmeye değil ki.  Ruh herşeyi açıklıyordu. Baran ve Mira gün geçtikçe tükeniyorlardı. Ama herşey daha yeni başlıyordu...

Bölüm sonu....

Bu bölümü yazarken Mira ve Baranın ruh hali bana yansıdı gerçekten. Onlar ağır ağır ölüyorlar. Onların yaşamak için birbirlerine ihtiyaçları vardı oysaki.

İlerleyen bölümlerde böyle yarı Miranın yarı Baranın ağzında olucak. Bakalım bizim hüzünlü keklerimiz daha neler yaşayacaklar...

İkinci şansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin