BÖLÜM 1

62.9K 1.1K 231
                                    

BAŞLANGIÇ TARİHİ 18 EYLÜL 2021

Mardin...

8 HAZİRAN 1996...

O Gece doğum sancıları tutan kadının Kocasının kollarında hastaneye getirilmesi ile başlamıştı aslinda hikaye...

Dünyaya gözlerini açan pamuk bir kız çocuğu doğmuştu.
Celal Ağa'nın yillardir beklediği kız evladi artık doğmuştu.

Adını annesinin isteği üzerine Azra koymaya karar vermişler ve koymuşlardı.

Azra... Babasının prensesi. Soydan aşiretinin veliaht prensesi. 4 abiden sonra gelen mucizeydi Aslinda Azra...

Doğumuyla eve neşeyi, bereketi,sevinci getirmişti...

Azimli, hırslı,çalışkan ve hak ettiğine hak ettiğini veren bir genç kiz olmuştu Azra...

Abileri tarafından oldukça sevilmiş, deyim yerindeyse tam bir Hanımağa olmuştu Mardin'in enn görkemli konağına. Yeri geldiğinde 1 lafı ile hükmü kesiyor bütün seyir ona göre değişiyordu.

O babasının güçlü kızıydı. Güçlü olmaya yemin etmiş kızı...

"Biliyorum Baba, her seferinde beni tembihliyorsun. Dikkat ediyorum merak etme." Uzunca konuşmasını dinlemiştim babamin.

Benim için oldukça telaşlanmasi beni bazen yoruyordu.

"Tamam baba hafta sonu geliyorum Mardin'e." Babama oflayip telefonu kapatmak istediğimde Celal Ağa'nın bir sözü ile yapmak istediğim hareket yarim kalmıştı.

Yaklaşık 5 dakika konuşmadan sonra telefonu artık musadesini isteyip kapatip odama geçmiş koltuğuma oturmuştum.

Önümdeki dava dosyalarını tek tek incelediğimde odamin kapısının birden açılıp karşımda Nazlı'nın belirmesi ile düşündüğüm bütün işler yarım kalmıştı...

"Benim güzel arkadaşım, yine mi dava dosyalarinin içerisinde kayboldu? Yoksa kafasini meşgul etmek için mi bu halde?" Elime geçirdiğim kağıt parçasını buruşturup Nazlı'ya doğru fırlattım.

Nazlı tek bir hamlede ona doğru gelen kağıdı yakalayip çöp kutusuna doğru fırlatmış vede tam içine girmesini sağlamıştı.

"Her ikiside diyebilir miyiz?" Dedim.

Oturduğum sandalyeden kalkip Üzerimdeki beyaz blazzer ceketi çıkartıp koltuğa fırlatım.

Altımda ayni beyaz renk bralet ile kaldığımda camın önüne doğru gidip eşsiz deniz manzarasıni seyrettim.

"Haydi, bırak şimdi onu. Dava vakti geldi biliyorsun. 1 Yıldır yılmadan usanmadan bu dava için çalıştın Azra,vakit geldi. Gidelim" Azra Nazlı'nın söylediklerine hak verip önce çıkardığı ceketi giydi ardından dava dosyalarını aldi ve Nazli ile odadan çıkti.

Odasından çıkmiş Nazlı ile koridorda yürüyüp asansörün önüne kadar gelmişti.

Son saniyede geldiği için asansörün kapılari kapanırken mavi gözlerine çarpan bir çift göz gördü.

Gördüğü gözlerin etkisinden çıkan Azra, Nazlı ile birlikte diğer asansöre binip büyük ofisten ayrılmış arabasına doğru yürümüştü.

Arabasının yanina doğru geldiğinde o adamin arkasi dönük bir şekilde arabasina binmeye uğraştığını görmüş ona bakmıştı.

Birden duyulan ani fren sesi ve silah seslerinin yukselmesi üzerine kadin ne olduğunu anlayamamıştı.

Silah sesleri çoğalmış kadin ne olduğunu anlayamadan birden üzerinde bir ağırlık hissetmişti.

AZRA BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin