AZRA BERDEL

BÖLÜM 24 GÜVEN

Karşımdaki kadın ve adama şöyle yandan yandan baktım. Yetmedi birde bacak bacak üstüne atıp elimdeki viskiyi tekde bitirip masaya seslice bıraktım.

"Buraya geldiğine göre kabul etmemişsin galiba Alex?"

Aslan'ın Alex'e karşı tavrı gayet rahattı.

"Tabiki de etmedim Aslan! Sen benim kardeşim gibisin senin canına nasıl kasıt edebilirim ki?"

Tamda bu cümlenin üstüne kahkaha attım.

Ne yani kendini aklamak için numara mı yapıyordu?

"Kesin öyledir ya," dedim

Alex beni baştan aşağıya süzüp gözlerini bana kilitlemişti.

"Elbette öyle Bayan Özdemirhan!"

                                            🌑

Yüzümdeki makyajı bir pamuk ve makyaj temizleme suyu ile çıkarmış, ardından cildimde tek bir kalıntı kalmayana kadar yüzümü yıkamıştım.

Geceliğimi giyip banyodan çıktığımda yatakta sırtını bana doğru dönmüş ve uyuyan bir Aslan ile karşılaşmıştım.

Kolumdaki saate baktığımda 03:45 i gösteriyordu.

Ne yani yarım saat içinde uyumuş muydu?

Belkide açıklama yapmak istememiş uyumayı tercih etmişti.

Üzerimdeki sabahlığı yatağın ucuna bırakıp yatağın içine girdim. Ve onun bana yaptığı gibi döndüm ve uyumaya çalıştım.

                                         🌕
Odanın içine dolan güneş ışıkları ve bahçeden gelen kuş sesleri ile yeni güne gözlerimi açıp baktım. Elim sol tarafa gittiğinde boş olduğunu fark edip yataktan fırlayıp çıktım. Aslan yoktu!

Yataktan kalkıp direk banyoya geçtim. Suyu ılık olacak şekilde ayarlayıp kısa bir duş alıp çıktım.

Bedenime havlu sarıp banyodan çıkıp giyinme odasına girdim. Gözüme kestirdiğim siyah jean ile çekmecen aldığım siyah ince askılı bluzu bi kenara bırakıp iç çamaşırı çekmecesinden güzel bir takım aldım.

Havluyu çıkarıp önce iç çamaşırlarımı giydim daha sonra çıkardığım jean ve bluzu. Saçlarımıda kurutup şekil verdim ve makyajımıda yaptığımda tamamen hazırdım.

Yatak odasından çıktığımda uzunca bir koridorda yürüdüm ve sonunda aşağıya inen merdivenlerin önüne geldim. Tek tek indiğim merdivenler sonunda bittiğinde beni evin yardımcısı bir kadın bekliyordu.

"Bayan Özdemirhan Kahvaltınız hazır efendim"

Sağa sola göz gezdirip Aslan'ı sordum.

Sabah oldukça erken evden ayrıldığını söylemişti.

Kahvaltımı yapmak için masaya doğru yürüdüm. Çok zengin içerikli bir kahvaltı masası görsemde canım kahvaltı yapmak istememişti. Sadece portakal suyunu alıp bahçeye çıkan kapının önüne doğru yürüdüm. Sürgülü kapıyı açıp dışarıya çıktım ve ayağımdaki topuklu ayakkabıları çıkarıp bir kenara fırlattım.

Güneş içimi oldukça ısıtıyordu. Elimdeki portakal suyundan bir kaç yudum aldım. Bahçede gezmeye karar verdim ve fırlattığım ayakkabıları tekrar elime alıp yürümeye başladım.

Sanırım bu evin bahçesini hiç durmadan gezsem 3 günde zor tamamlardım.

Usul adımlarla yürüdüğüm sırada arkamada bakmak aklıma gelmiş dönüp baktığımda üç korumanında benimle geldiğini görmüştüm.