Battle Of Bangtan Z² × TaeKook✔

17

_

Jeongguk'la el ele kulübeye girdiğimizde masaya oturmuş, aceleci bir şekilde çıktığımız için su içememiş, masadaki cam şişeye uzanıp birkaç yudum almıştım hızlıca.

"Soobin, Yeonjun gelmiyor mu?" Bakışlarımı Seokjin'in yanında oturan Soobin'e çevirdiğimde gözlerindeki kızarıklık ve yüzündeki solgunluk dikkatimi çekerken omuzunu silkip 'bilmiyorum' demiş ve beni meraklandırmıştı. Jorden daha başka bir şey sormadan yerine oturduğunda masaya yasladı kollarını.

"Taehyung," Konuşmam için bana söz verdiğinde şişeyi masaya bırakıp kendi fikirlerimi söylemeye hazırlanmıştım.

"Nerede konakladıklarını az çok gördüm. Dedikleri gibi, sayıları oldukça fazla. Bizim bildiğimiz üzere dünyada zombiye dönüşürken dna'sı mutasyona uğrayan yalnızca Yeonjun vardı. Ancak Hoseok'un söylediğinde göre Rus bilim adamları birçok zombi dna'sını alıkoydukları insanlarda, ve ya durumu kötü olan insanlara para teklif ederek vücuduna enjekte etmiş. Ki aklı başında olan, zor durumda olan kişiler bunu teklifi kabul etmek zorunda kaldı. Bundan haberiniz var mıydı bilmiyorum ama benim yoktu, eminim ki bazı ülkelerin de bundan haberi yoktu. Teknolojik aletler bir süre sonra faaliyete geçtikten sonra televizyon haberlerinde hep bu konu hakkında konuşuldu, farklı farklı teoriler üretildi ama biz hiç birine takılmadık ki bunların içlerinde bunun tekrardan Rusya'nın başının altından çıktığını da biliyorduk."

İmâlı sözlerim sonrasın da Jorden bir süre sessiz kalmış ve ellerini havaya kaldırıp indirmişti. "İnan bundan haberim yoktu Taehyung. Muhtemelen birisi ölü zombileri toplarken gizli bir şekilde örnek kan almıştır."

"Bu artık önemli değil. Dünyaca çok daha büyük sorunlarımız var ama bu demek değil ki yaptıkları yanlarına kalacak. Anladığımız kadarıyla Hoseok'un bunu yapma nedeni zombilerin arasında akrabası bulunması. Ablası ve onun kocası nedeniyle aramıza girip bir köstebek gibi davrandı ve sonucunda beni kaçırıp Yeonjun'u istediler. Sonsuza kadar saklanamazlardı bir şekilde kendilerini göstermek zorundalardı. Bu nedenle ilk isyanlarını yaptılar. Hoseok onların yaşamalarını istiyor, Yeonjun nasıl aramızda mutlu ve sorunsuz bir şekilde yaşıyorsa onlarda öyle yaşamak istiyorlar."

"Peki ya bunun hakkında neler yapılmasını önerirsin?" Omuz silkip konuşmaya devam ettim. "Çok basit, zombiler hakkında bir sözleşme imzalayıp onların haklarını anayasaya katmaya çalışacağız. Aramızda yaşamalarını onaylanması gerekiyor. Yoksa, Hoseok'un dediği gibi; eğer zombi ırkını öldürürsek katliam yapmış oluruz. Onların ilerleyen zamanlarda insan ırkına bir tehdit olacağını sanmıyorum."

"Pekâlâ bu konu da haklısın evet. Meclisle konuşacağım." Kafa sallayıp geriye yaslandığımda üzerimdeki bakışlara karşılık verip yüzlerini incelemiş ve düşüncem hakkında fikirlerini yüzlerinden ilk önce tartmaya çalışmıştım. Aralarında uzaklara dalıp gidenler de vardı, fakat beni dinledikten sonra kafalarını sallayıp 'çok mantıklı' diyen de.

"Farlı bir düşüncesi olan var mı?" Rusça konuşarak askerlerine döndüğünde kişiler omuzlarını silkmiş, Cherry'in konuştuklarımı çevirdiği için beni anladıklarını biliyordum bu yüzden kollarımı göğsümde birleştirip anlamadığım dilde konuşulanları dinlemiş Jorden farklı düşünceleri artık tamamen yerine oturan korecisiyle bizlere çevirmişti.

"Bütün fikirlerinizi değerlenirip meclise sunacağım arkadaşlar. Toplantı bitmiştir." Yavaş yavaş dağılmaya başlayan kalabalık arasında sessizce durup küçük çaplı kargaşanın sona ermesini bekledik. Gözlerim toplantının başından beri dalgınca oturan Soobin'e kaydığında bir süre onu incelemiş sonrada ayağa kalkmıştım.