öyle kolaysa

1K 67 60
                                    

Hava buz kesiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hava buz kesiyordu. Üzerimde evden çıkarken elime geçen ilk şey, ince bir ceket vardı ve o da kollarımı soğuktan korumaya yetmiyordu. Altımdaki kalın eşofmana şükrettim. Hasta olmaktan nefret ediyordum. Muhtaç olmayı sevmezdim. Ama hastayken fazla mızmız ve muhtaç oluyordum.

"Götünü sikeceğim senin Chan."

Ceketi elimin ucuna kadar çektiğim halde telefonu tutmak için dışarda bıraktığım parmak uçlarım uyuşmuştu. Yaklaşık beşinci kez aradığım arkadaşımın uzun bir çalışın ardından bu kez de açmayacağını kabullendiğimde oturduğu binanın önüne gelmiştim bile. Eğer evde değilse paşa paşa eve geri dönecek ve aptal üvey annemin alaylı bakışlarıyla uğraşacaktım. Ki ölmeyi buna yeğlerim.

Şifresini ezbere bildiğim dış kapıdan içeri girip asansöre adımladım. Binanın içi sıcaktı. Tenimin daha şimdiden yumuşadığını hissedebiliyordum. Bir yandan da sırtımda karıncalar geziniyormuş gibi tabi.

İkinci kata basıp asansör varana kadar birkaç saniye olsun gözlerimi yumdum. Babam o sürtüğü eve 'karım' diye getirdiğinden beri hayatım bana zindan olmuştu. Sanırım ilk ve tek dostumu evden kaçıp kaçıp evinde otlandığım için kaybedecektim.

Asansörün kanatları ikinci katta araladığında yaslandığım korkuluktan destek alarak doğruldum ve asansörden çıktım. Hemen sağa sönen bakışlarım Bang Chan'ın ayağından fırlatır gibi çıkarttığı ayakkabılarını bulduğunda rahat bir nefes aldım. Evdeydi.

Kapıya yaklaşıp işaret parmağımın sırtıyla çaldım. Fakat cevap gelmedi. Bunun üzerine sırasıyla iki parmakla, üç parmakla ve en sonunda yumruğumla denemeye devam ettim.

"Chan, açsana şu kapıyı."

Henüz geçen ay, webtoonda bl içerikli hikayeler yazan, Chan'ın depresif üst komşusu Seungmin ile adeta saç baş kavgaya girdiğimden dikkatli olmaya çalışıyordum. Neymiş, smut yazmak kolay mıymış, tam moda giriyormuş ben kapıya yumruk attığımda büyüsü kaçıyormuş. Soktuğumun ilham perileri hakkında bir ton şey zırvalamıştı ve dediklerini hatırlamak için beynimde yeterli alan yoktu.

"Chan diyorum." Kısık sesli tıslamamın ardından sakin kalmaya çalışarak tek parmağımla ritim tuttuğum kapı sonunda açıldığında hiç düşünmeden ayakkabılarımla içeri daldım.

Tek gözü yarı açık, uykudan kalktığını bağıran şiş yüzünü gördüğümde biraz üzülmüştüm. Chan fazla uyumazdı. Uyuyamadığından değil, zaman bulamadığından. Sıkı çalışıyordu. Jisung ve Changbin ile her gece yeraltı barlarda rap yapıyorlardı. Üç kişilik grupları '3racha' henüz yaşadığımız sokak dışında namı duyulmamış ama bana kalırsa geleceği parlak bir gruptu. Diğerleri ailesinden geçinen el bebek gül bebek tiplerdendi fakat Chan öyle olmadığından bardan kaldırdıkları ve bölüşünce neredeyse eline bir şey kalmayan para ona yetmiyordu. Gündüzleri sürekli değiştirdiği yarı zamanlı işlerinde çalışıyordu. Açıkçası şu an nerede çalışıyor onu bile bilmiyordum çünkü bazen iki günde bir kadar kısa süren iş hayatını hatırlamak büyük aptallık olurdu.

öyle kolaysa | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin