Telefonu kapattığımdan berri ne arama gelmişti ne de bir mesaj. Artık can sıkıntısı olmaya başlamıştı.
Dersler bittiğinde Arzuyla cafeye gitmek için okuldan çıktık. Okulun yakınlarında ki cafeye girdiğimde diken üstünde gibiydim.
Evet biri beni izliyordu yazıyordu arıyordu ama korkutmuyordu. Neden korkmuyordum? Ve neden bu kadar rahat bir şekilde karşılık veriyordum?
Her ne kadar canımı sıksa da onunla iletişime geçip kim olduğunu öğrenmek istiyordum.
"Hazan!"dedi Arzu çatık kaşlarıyla. Elimi çenemden çekip anlamayan gözlerle yüzüne baktım.
"Noluyor sana?"dedi cevap bekler gibi.
"Arzu neden korkutmuyor?"dedim cevap bekler gibi.
"Bilmiyorum"dedi uzun uzun gözlerime bakıp cümlesine devam etti. "Bu iyi bir şey Hazan seni korkutmaması, evet sinir ediyor canını sıkıyor gizemli tavırlar yapıyor ve en önemlisi seni ve zekânı iyi tanıyor yani bi adım hep önünde oluyor"dedi açıklama yaparak.Sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Arzunun dediği gibi beni ve zekâmı tanıyordu. Onu bulacağımı da biliyordu ama hep bi adım önümdeydi.
"Yüzüne kapattığımdan berri ne aradı ne de mesaj attı"dedim düşüncelerimi açıkça ifade ederek.
"Aslında aramasını veya mesaj atmasını istiyorsun çünkü merak ediyorsun ama bi andan da artık buna bi son versin diyorsun"dedi.Bütün düşüncelerimi sanki ben söylemeden anlıyor gibiydi. Beynimin içindekileri daha ben anlatmadan dile getiriyor ve beni rahatlatıyordu.
"Arzu sence?"dedim duraksayarak.
"Bunu bana sorma çünkü hiçbir fikrim yok"dedi.Masaya koyduğum telefonumun ışığı yanıp söndüğünde heycanla elime aldım fakat heyecanım kursağım da kalmıştı. Arayan Selindi.
"Hazan!"diye bağırdı. Sesi telaşlıydı.
"Noluyor?"dedim meraklı bi tonda.
"Koşun engel olamıyorum Emir kavga ediyor"diye bağırdı korkmuştu.Hızlıca ayağa kalktığımda bacağım masaya çarptı ve sıcak kahve üstüme döküldü her ne kadar acısını hissetsemde parayı çıkartıp masaya koydum.
"Hazan bacağın"dedi Arzu telaşla.
"Şimdi boşver onu Emir kavga ediyormuş"dedim koşarak cafeden çıktığım sırada kurmuştum bu cümleyi.Okula doğru koşmaya başladığımda Arzu da yetişmişti. Okula yaklaştığım da önce etrafta ki kalabalık karşıladı. İnsanlara çarparak geçtiğim sırada Emirin sesini duydum.
"Bırakın lan beni!"diye bağırıyordu.
Hızlıca öne doğru geçtiğimde beş kişinin Emiri tutmaya çalıştığını gördüm. Selin korkmuş bi şekilde onu engellemeye çalışıyordu fakat Emirin gözü şuan kimseyi görmüyor gibiydi.
Emiri tuttuğum sırada beni görmemişti bile. Yanan bacağım kendini hatırlatırken dudaklarımı ısırdım. Emir sinirle öne doğru çıkacağı sırada kolunu tuttum. Beni umursamadan kenara ittiğinde bağırdım.
"Emir!"sesim bütün sesleri bastırırken kalabalığın bakışları beni buldu.
Emir kendine gelmiş gibi bakışlarını bana çevirdi. Selin yanıma geldiğinde boynuma sarıldı oldum olası kavgalardan ve gürültü yerlerden korkardı. Emir bunu bile bile kavgaya girmişti.
"Bak ne kadar çok korkmuş"dedim Selini göstererek.
Emir bakışlarını kaçırdığında Arzu öne çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ +18
General Fiction"Hey dur!" diye bağırdım. Sokağın ortasındaydım etraftaki insanların bakışları beni buldu. Saatlerdir beni takip eden adam şimdi arkasını dönüp bakmıyordu. "Sana diyorum dur!" diye bağırdım. Adamın adımları hızlandı. Sokağın köşesinden dönmüştü...