Vakit buldukça bu bölümü yazmaya başladım. Her ne kadar günler kısalsada ve okulumda olsa kurguma ara vermek aklımın ucundan bile geçmedi.
Uzun bi zaman dan sonra nasılsınız?
İyi Okumalar
Sesler birbirine karışırken soluduğum tanıdık koku aslında korkmamam gerektiğini anlatıyordu.
Ama daha tam olarak kim olduğunu bile bilmediğim adamın kollarında güven duygusunu hissetmem ne kadar doğruydu? Emirle ikili sohbete dalmıştı ilk başta ne konuştuklarını anlamasam da konuşulanları dinlemeye başladım.
"Keşke böyle alı koymasaydın senin için daha zor olabilir"dedi Emir.
Bunları kim için söylüyordu?
"Eğer bıraksaydım inadı yüzünden suratıma bakmazdı, baksa bile kendini suçlu hissederdi. Ama sözüm olsun o Ufuk benim elime geçtiği an ölüm meleği olucam"dedi.
Ölüm meleği bu kadar güvenli olabilir miydi? Onu o denli gözü dönmüş ve sinirli hayal edemiyordum. Kolları belimi daha sıkı kavrarken konuşmaya devam etti.
"Çok cesur duydukları gördükleri karşısında çok güçlü gün ışığı diye nitelendirdiğim kız aslında gecenin karanlığında bütün inadıyla gök yüzden parıldayan ay gibi"
"Gözü yaşlı ay ama "dedi Emir gülerek.Nereye gidiyorduk bilmiyordum ama hakkımda böyle konuşulması beni rahatsız etmiyordu.
"Ne olursa olsun çok üstüne gitme Uday. Seni görmek istemeyebilir hatta sana düşman bile olmaya çalışabilir ama ben Hazan'ı bilirim gerçekleri görmeye başladığı an özür dilemese bile sana sığınır"dedi benliğimin özetlenmiş hali Emir'in ağzından dökülüyordu.
"Hiçbiri önemli değil yeter ki günün sonunda bana sığınmak istesin"dedi kısık ses tonuyla.
Yeni uyanıyormuş gibi hareket etmeye başladım. Kolları gevşerken gözlerimi açtım. Gözlerimi açıp beni izleyen gözlere baktım.
"Hazan"dedi. Cevap vermedim çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Sessizlik içinde bana açıklama yapılmasını istiyordum.
"Hazan"dedi Emir dikiz aynasından bakarken.Yattığım yerden doğrulup oturur pozisyona geçtim çatık kaşlarımı dikiz aynasına yönelttigimde Emir sessizliği seçmişti.
"Nereye gittiğimizi merak etmiyor musun?"dedi Uday.
Yine de cevap vermedim. Çünkü konuşmamaya kararlıydım.
"Çok inatçı demi Emir"dedi. Emir dikiz aynasında Udaya bakıp gülümsedi.
"Kesinlikle hem inatçı hemde ağır, arabaya taşıyana kadar belim koptu"dedi.Kaşlarımı çatıp sanki burda ben yokmuşum gibi benim hakkımda konuşmalarını dinliyordum.
"Ya evet bir de yavaş koşuyor"dedi Uday. Kollarımı birbirine bağlayıp ikisi arasında gidip gelmeye başladım.
"He evet bir de yakalanmayacak sanki o kadar koşmanın ardından yine burda"dedi Emir.
"Ne demek istiyorsun sen ya?"diye cırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ +18
Ficción General"Hey dur!" diye bağırdım. Sokağın ortasındaydım etraftaki insanların bakışları beni buldu. Saatlerdir beni takip eden adam şimdi arkasını dönüp bakmıyordu. "Sana diyorum dur!" diye bağırdım. Adamın adımları hızlandı. Sokağın köşesinden dönmüştü...