Tek davası okumak olan Avin Mirşad.
Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad.
"Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın."
Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan.
"Mezopotamya şah...
Israr eden iki okuyucum için yeni bölüm atıyorum☺️ yorum yapmayı oy vermeyi unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Maran ilk defa böyle bir ikilemde kalıyordu karısına sarılırken sevgilisi aramıştı... ah ne kadar iğrenç bir cümleydi.
Avin kendini toparlayarak az önceki Avinden eser bırakmadı. Mesafeli sesiyle konuşmaya başladı.
"Bak telefonuna önemli biri olmalı bu saatte aradığına göre." Maran sadece kıza bakmakla kalırken Avin kendini banyoya attı.
Suyu açıp defalarca yüzüne çarptı. Az önce tam olarak nasıl bir salaklık yapmıştı nasıl sarılmıştı nasıl güçsüz aciz tarafını Maran'a göstermişti.
"Aptalsın Avin!"
"Gerizekalısın boynuna sarılmak ne!"
Kendine kızmaktan geri durmadı ne olursa olsun güçsüz yanını göstermemeliydi bu adama..
Ellerini tekrar ıslatıp ensesine bastırdı. Derin derin nefesler almaya başladı. Yüzü hafiften yanmaya başlayınca tekrar suyu açıp yüzüne çarptı.
Maran göz yaşlarını silmişti ve kendisi de boynuna sarılmıştı. Hala neden böyle bir şey olduğunu anlamıyordu nasıl olmuştu böyle bir şey?
Kendini toparlamaya çalışırken odanın kapısının kapandığını duyunca havluyu alarak odaya girdi gözleri kapıya takıldı omuz silkerek elindeki havluyla yüzünü kurulayıp koltuğa oturdu tekrar..
Maran içindeki sıkıntılı nefesi dudakları arasından bırakırken bakışlarını zifiri karanlığa dikti daldı öyle uzaklara ne yapacağını bilmeden.
Levlaya her şeyi anlatmak istiyor lakin ne zaman bir şey demeye kalksa sanki Levla bunu hissediyor gibi izin vermiyordu.
Parmakları arasında tuttuğu telefonu cebine koydu içine temiz bir hava çektikten sonra odasına girdi. Ne Avin bir şey dedi ne Maran odanın içi ölüm sessizliğine gömüldü Maran elini çabuk tutarak üzerini değiştirip günlük rutinini yaptı ardından yatağa girdi yüzünü yastığa gömdü ve gözlerini kapattı.
Avin Maran'ın uyumasıyla yerinden kalkarak elindeki kitapları masaya bıraktı. Ardından üzerine örteceği pikeyi ve yastığını alarak koltuğa ilerledi. Koltuğa uzanıp dizlerini kendine çekerek gözlerini kapattı. Uyumak ve bu günü ardında bırakmak daha hayırlı olacaktı.
-
Yaşlı kadın kahvaltı masasından kalkarak Merdivenlerden inen gelinini baştan aşağı süzdü. Yine hazırlanmış gidiyordu bu durum tam olarak ne zamana kadar böyle devam edecekti?
"Hayırdır gelin yine nereye gidiyorsun?" Kaynanasının tok sesiyle duraksayan Avin elindeki telefonu çantasına atarak başını kaldırıp kaynanasına baktı.
Nedendir bilmiyordu ama bu kadından çekiniyordu. Gerek bakışları olsun gerek duruşu olsun insan ister istemez çekiniyordu.
"Şey dışarıda bir kaç işim var halletmem gereken. Kocamın haberi var." Bakışlarını kaynanasından alarak masada oturan kadınların üzerinde gezdirdi bugün evin erkekleri erken çıkmış kahvaltıya sadece kadınlar oturmuştu.
