Maran'ın dudaklarından dökülen kelimeler kulağına dolunca duyduklarıyla şaşkına döndü. Avin Maran'ın yüzüne bakarak kaşlarını çatıp dudaklarından dökülen kelimeleri idrak etmeye çalıştı.
Maran elini Avin'in dudaklarından çekmeden gözlerinin içine bakıyordu. O gözlere baktıkça adem elması hareket ediyordu.
Bir insanın gözleri nasıl bu kadar güzel bakabilirdi?
Nasıl her rengi barındırabilirdi?
Bir müddet aynı pozisyonda durdular genç kız kendisine yapışan adamla yutkunarak elini tutup dudaklarından çekti.
Anlamsızlığa boğulan bakışları kocasının üzerinde gezindi. Anlamıyordu durduk yere nereden çıkmıştı bu?
Alaylı bir sırıtış dudaklarından geçerken gözlerini kıstı.
"Dalga mı geçiyorsun benimle ne demek boşanalım çocuk oyunu mu bu?"
Maran başını iki yana salladı sert ama kısık bir tonda cevapladı karısını. "Olmaz yapamam ağalığıma ve onuruma gelecek hiçbir şeyi kabul edemem." arkasını dönüp giderken Avin Maran'ın kolundan sertçe tutup kendine çevirdi.
Öfkenin yer edindiği kehribar gözleri Maran'ın gözlerine sabitlendi. Uyarı dolu bir tonla konuşmaya başladı.
"Benimle oyun oynayamazsın beni yüz üstü bırakamazsın anandan babandan o kadar laf yedim ben şimdi sen beni yarı yolda bırakacağını söylüyorsun!" İtiraz edercesine başını hiddetle iki yana salladı.
"Senden boşanmıyorum ne zaman okulum biter o zaman boşanırız ama şimdi olmaz bu kadar az kalmışken olmaz yapamazsın bunu!"
Maran yalvaran gözlerle kendisine bakan kıza baktı dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. Ne yapacağını bilmiyordu o kadar saçma bir duygu yaşıyordu ki anlam veremiyordu hiçbir şeye..
Avin kocasının kolunu bırakmadı parmaklarını biraz daha bastırdı koluna.
"Söz veriyorum hiçbir şey yapmayacağım adına tek bir laf söz gelmeyecek inan bana lütfen bana bunu yapma ben bu konuda sana güvendim beni bırakma lütfen."
Yaprak gibi titreyen gözler hafiften sulanmaya başladı. Aklı almıyordu bu adam durduk yere neden böyle yapıyordu.
Eğer bugün boşanırsa bütün hayallerine geleceğine veda ederdi. Bir daha hayal bile kuramazdı. Ama en azından Maran'ın yanında hayal kurabiliyordu ve hayal kurdukça yarına olan umutları yeşeriyor o umutlara tutunuyordu.
Genç adam yavaşça dudaklarını birbirinden ayırdı normal ama güçlü bir sesle cevapladı.
"Bilmiyor musun Avukat bu evliliğin gerçek olmadığını öğrendikleri anda ikimiz içinde hüküm çıkar ağalığım bile bir boka yaramaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLVAN
General FictionTek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şah...