5 | #6b8e23

8.6K 583 520
                                    


🏜

"Tamam tamam indir beni hadi, bir yerini sakatlayacaksın!"

Uzun ve meşakkatli çabam sonuç vermiş, BJ beni nihayet ve güçlükle yere bırakmıştı.

"Ne yapayım ya, çok özledim!"

Beni kucaklayayım derken devrilip geçişi kapatan valizini geç de olsa ortadan kaldırmayı akıl etti. Yanından geçerken ona ters bakışlar atan küçük turist kafilesine haddini bildirmeden gitmeye de niyeti yoktu. "Aman tamam! Şuradan geçseniz ölürsünüz sanki!"

"Bak biz milletçe asabi insanlarız, sağımız solumuz belli olmaz, buralarda dikkatli ol," dedim, neşeyle koluna girip ona takılarak. "Ver ben taşıyayım istersen?"

Dehşete düşmüş gibi bir bakış attı bana, yalandan. "Bilmez miyim? Sayende idmanlıyım o asabiyet konusunda." Havada kalan elimi tuttu ve beline doladı. Çıkış kapısında doğru yürümeyi sürdürdük. "Ufacık valiz, çekiyorum işte, ne taşıması?"

Valizi gerçekten küçüktü. Üstelik ağır gibi de durmuyordu. "Daha gelmeden gidicisin sen bakıyorum!" dedim, kırgın bir tavırla. "Üzdün beni!" Yarı gerçek, yarı mahsus. "Aşk olsun!"  Türkçe.

"A-ha! AŞK-OL-SUN!" dedi, heceleyerek ve yıllardır sesini duymadığı bir dostuyla karşılaşmışçasına, heyecanla. "Bak bu lafı hatırlıyorum işte!"

Kolunu çimdikleyip "E bir zahmet!" dedim. "İstersen benim adımı da unut!"

Otopark alanına çıktık ve araçların arasından yürümeye başladık. "Aşk olsun!" diye cevap verdi, kırık dökük telaffuzuyla. Gelip geçenlerin şaşkınlık ve merakla "Aşk olsun!" diye bağıran bu çılgın İngiliz'i izlemeye koyulmuş olması BJ'i eğlendirmişe benziyordu.

"AŞK OLSUN!"

"Eee tamam?!"

"Ne?" diye susturdu beni hemen. "Hem, ayrıca yanlış bir şey mi söylüyorum? Aşk olsun, çünkü ben buraya onun için geldim!"

Kendince doğru bir şey söylüyordu.

Yalan, onu söyleyen için yalandı neticede.

"Yani aşk güzel şey... Olmalı tabi..." BJ gevelemeye başladığımı çoktan fark etmişti. "Yine de bu aşk meşkin fazla abartılan bir olay olduğunu düşünmüyor da değilim, yani çok iyi bir pazarlanan bir–"

"WHAT THE FUCK?" diye bağırdı BJ. Sesi "Aşk olsun" derkenki kadar gür çıkmıyordu, çünkü daha gür çıkıyordu. Vaziyeti anlamıştı ve beni bir kaşık suda boğmaya hazırdı. "Beni buraya getirmek için yalan mı söyledin sen!?"

"Yalan demeyelim de..."

"Aşık oldum, çok ani oldu, sevgilimle tanışman lazım, onu seninle mutlaka tanıştırmalıyım, sensiz olmaz lütfen gel...?! Bunlar ne peki? Bildiğin oyuna getirdin beni yani?!"

Derin bir nefes alıp kollarımı açtım ve şirin, paytak adımlarla ona doğru yürüdüm. "Bak, çok önemli bir konuda yardımına ihtiyacım var," dedim, yalvarır gibi. Gibisi fazlaydı. Oysa BJ bana sarılmak yerine, tüylerini kabartan öfkeli bir kedi gibi gergin ve delici bakışlarla gözlerimi hedefliyordu.

Sanırım, onları oymak için.

"Ne yardımı Allah aşkına!?!?"

"Aşk kadar hayat memat meselesi inan ki BJ! N'olur, bir dinle beni!"

"En son sana yardım ettiğimde, Bahar, hayatın konusunda çok yanlış bir karar veriyordun!" diye cevap verdi BJ. Beni esefle kınayarak yerin dibine geçirebileceğine inanıyordu zannımca.

Cemre Düştü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin