🏜️Çünkü ondan hoşlandı.
Toprak bana döndü. Bana baktığını söylemek zordu çünkü bakışlarının yaptığı şey içimden geçmek, adeta orada olmayan bir noktayı delip geçerek başka bir aleme doğru akmaktı.
Bana öyle bakıyor olamazdı.
"Yani o kızın bizden sakladığı veya saklamaya kararlı olduğu herhangi bir şey varsa bile, hala öğrenebiliriz."
Birisi buna katılmıyordu; kaskını kolunun altına aldığı gibi insan kalabalığını yararak kafenin çıkışına doğru yürüyen birisi.
"Abla ne diyorsun Allah aşkına?"
Ne dediğimi Ahu merak ediyordu ama kapıyı çarparak çıkıp gözden kaybolan birisi etmiyordu.
"Bir dakika Ahu."
Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm. İtip kaktığım insanlar kusuruma bakmayacaktı, yaşadıkları şey birazdan birisinin yaşayacağı şey yanında itilip kakılmak sayılmıyordu.
"Nereye gittiğini sanıyorsun?!"
Sanma işini bana bırakıyor olmalıydı çünkü nereye gittiğini söylemiyor, sadece gidiyordu.
"Sana diyorum! Toprak!!!!"
Toprak durup bana bakmadı, hatta durmadı da. Onu durdurmak için peşinden koşmam, gövdesine asılmam, kolundan tuttuğum gibi onu var gücümle duvara savurup neye uğradığını şaşırtmam gerekiyordu.
Ben de öyle yaptım.
Üstüne uyguladığım kuvveti nerede, ne zaman, nasıl edindiğimi merak ederek yüzüme baktı. Soracağım hesabı merak ettiğini sanmıyordum.
"Dediğim şeyi yapacaksın."
"Dediğin şeyi anlamıyorum. Anlamak da istemiyorum."
Alaycı bir tebessüm dudağıma gelip oturdu. İyi ki.
"Senin ne istediğinin bir önemi yok. Bunu çoktan anladın sanıyordum."
İri cüssesi, duvar ile çelimsiz iki kolumun arasında sıkışıp kalmıştı ve bu iğreti ablukamdan çıkmaya çalışmadığı her an, daha da komik görünüyordu.
"O kızı ancak sen konuşturabilirsin Toprak. O yüzden sen konuşturacaksın."
"Böyle bir şey yapmayacağım."
"Soner'in açığını yakalamamızın tek yolu bu."
"Soner'in kendisini yakalamanın tek yolu bile olsa bunu yapmayacağım."
Kanın bedenimden çekildiğini hissettim.
"Neden?! Neden yapmayacakmışsın? Birisini kullanmak ağırına gittiği için mi? Birisinin gözünün içine baka baka onu kandırmak kalleşlik olacağı için mi? Ha Toprak? Yoksa vicdan mı yaptın?"
Dehşet içinde bana baktı. Sağ elimi omzunun hizasından çekmemi, sol elimi omzunun hizasından çekmemi, bir adım geri çekilmemi ve gözlerimle canını almamı izledi. Artık iğreti ablukamın altında değildi ve isterse defolup gidebilirdi, gel gör ki artık yer yarılsa da içine gireceği bir yer kalmamıştı.
"Ne zaman bu kadar erdemli olmaya karar verdin, Toprak Çelebi? Beni kullanıp harcadıktan sonra mı?"
🏜
"Nerede kaldın Bahar? İnsanlar kaçmaya başlayacak yakında!"
Taksinin kapısını sertçe kapatıp Hüma'nın evinin bahçesine doğru ilerledim. Ayağımdaki topuklular bileğimi kesiyordu ve giydiğim toz pembe elbisenin kemeri canımı acıtıyordu. Geldiğime bile şükretmesi gereken partiye geç kaldığım için azar işitecek değildim, Hüma beni başkasıyla karıştırıyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemre Düştü | TAMAMLANDI
General Fiction"Sanırım bu gece sana biraz daha fazla zarar vermezsem iyi olacak." Sıkamadığı elime bir süre bakakaldıktan sonra, çaresizlikle kendi ellerini iki yana açtı. "Toprak ben." Evreni bembeyaz bir ışık sardı. Şimşeğin geceyi inleten sesi işitilene dek...