sergi

1.3K 129 96
                                    


Cuma akşam

Serginin olduğu hafta sonuna gelmişken iki hafta geçmişti Felix’in reddedilmesinin üstünden. İçten içe üzülse de arada sergi hazırlıklarını ziyaret ediyor, bölümdeki arkadaşlarına yardıma gidiyordu.

Geçen zamanda diğer derslerine ağırlık vermiş, bazen de kafa dağıtmak için yakınlarıyla veya sınıfındakilerle dışarı çıkmıştı.

Kuzeni Chan’la ise neredeyse her gün görüşmüştü. Hatta kafede çalıştığı bir gün onu davet edip Seungmin’le tanıştırmıştı. İkili ilk tanışmalarından beri iyi anlaşıyor gibi görünüyordu. Müzik ile başlayan ortak noktaları birbirlerini tanıdıkça çoğalmıştı. Bu durum belki de en çok Felix’i mutlu etti çünkü kuzeni yurda yerleştiğinden beri ilk defa bu kadar sosyalleşiyordu. Bu sırada Chan, Seungmin aracılığıyla onun oda arkadaşı Jisung ile de tanıştı, o da müzik bölümündeydi.


Jeongin ve Felix birlikte akşam yemeği yerken sarışın olanın ekranına gelen bildirimle ikisinin dikkati de oraya çekildi. “Bu ne şimdi ya?” “Ne olmuş?” “Sergi profesörü mail atmış. Ne alakaysa? Neden benimle uğraşıyorsun git işinle gücünle ilgilen.” Küçük olan bu siteme gülerken Felix telefonu ona uzattı.

“Sen oku. Kötü bir şey diyorsa sonra bakayım. İştahım kaçıyor yoksa.” Jeongin yanakları yemekle doluyken diğerini onaylayıp telefonu eline aldı.

Ekranda yazanları okudukça gözleri daha çok büyüdü, ağzı yemek dolu olduğu için şaşkınlığını eliyle ağzını kapatarak gösterirken konuşmaya başladı. “Hyung!” “İyi mi?” “Harika!”

“Söylesene o zaman çatlatma insanı!” “Resmini istiyor sergiye!” “NE?” Felix telefonunu hızlıca geri alıp ekrandakileri okudu. “Nasıl ya? Bir gün kaldı resmen. Neden şimdi istiyor?”

Jeongin dudaklarını bilmiyorum dercesine büzdü. “Sevinsene sen!” “Sevineceğim ama kursağımda kaldı. Neden bir gün kala çağırır ki insan? Kesin başka birinde bir sorun çıktı. Yerine beni istiyor. İkinci seçenek oldum yine yani.”

“Hyung. Senin için önemli olan kimsenin sevmediği bir profesör tarafından onaylanmak mı yoksa yüzlerce kişinin resmini görebileceği bir sergiye çıkmak mı?”

Felix küçüğün zekice sorusuna buruk bir tebessüm verdi. “İkincisi sanırım.” “Aynen öyle. Şimdi bir gün içinde çerçeve ve eser açıklaması hazırlaman lazım. Yardım edebilirim.”

Sarışın olan derince ofladı. “Bir günde uğraşacağım şeye bak. Diğerlerinin resmen iki haftası vardı bunlar için. Bu gece atölyede sabahlayacağım galiba.” “Geleyim mi ben de?” “Hayır hayır. Git güzelce uykunu al sen. Yarın lazımsın bana.” “Tamam o zaman.”

Yemekten sonra Felix atölyeye gitmek üzere ayrıldı Jeongin’den. Yoldayken annesini arayıp sergi serüvenini anlattı, biraz dedikodu yaptı anne oğul.

Yüzünde bir gülümsemeyle telefonu kapattığında aklına kuzeni ve arkadaşları geldi. Chan, Wooyoung, Seungmin ve Minho’yu arayıp onlara da haber verdiğinde geriye Changbin kalmıştı. Arkadaşının buluşmada olduğunu bildiğinden arayıp rahatsız etmek istemedi. Kısa bir mesajın yeterli olacağını düşündü.

🐣civciv lix

HYUNGGG

sergiye kabul edildim!!! ama bir günde halletmem gereken çok şey var o yüzden iki gece de gelemeyeceğim odaya. haberin olsun

rare' changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin