- Bölüm 17 - / Geri Dönüş

1K 58 12
                                    

(Tom' un Gözünden)

Bölgeye girişimizi gösteren tabelanın önünde durduk. Önce aracımızı güvenli ve ulaşılabilir bir yere park ettik. Edd daha önce çevreyi araştırdığından bilgi sahibiydi. Üzerimize alabildiğimiz kadar çok silah aldık ve giyinebildiğimiz kadar kalın, korunaklı giyindik. Etrafı aracımızın farları aydınlatıyordu. Silahlarımız ve üzerimize giydiğimiz yeleklerin içinde bulunan ışıkları açtık. Aracı çalılıklar ile gizledik. Edd öne geçti. İlerlemeye başladı. Alina ve Sam' i sağ tarafıma alarak peşinden devam ettim. Edd' in adamlarından Carlos sol tarafıma geçti. Juan ise arkamızdan ilerlemeye başladı. Edd' in uyarısıyla nefes bile almayacaktık neredeyse. Etrafta ölüm sessizliği hakimdi. Edd iki geri adım atarak bana yaklaştı.

" Buradan sonra her an her saniye ölümle burun buruna olacağız. Geri dönebilir miyiz bilmiyorum. En azından bunu sana borçluydum Tom. Umarım aileni ve dostlarını bulabiliriz. "
Edd' in hareketleri ve yüz ifadelerinden anlamıştım. Gerçekten durum çok ciddiydi. Ailemi bulmalıydım. Alina ve Sam' in buradan gitmesi gerekiyordu. Daha önce Sam' e bunu söylediğimde küçük kardeşi ve yakın arkadaşını bırakamayacağını söyledi. Ya ailemizi bulacaktık yada bu uğurda hepimiz burada ölecektik. Edd' in peşinden ilerlemeye devam ettik. Bir süre devam ettik. Herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadık. Edd' in elinde ufak bir koordinat ölçer vardı. Bize döndü ve

" Söyledikleri yere yaklaştık. Dikkat edin. " dedi.

Başımı onaylarcasına salladım. Silahımı omzuma yasladım. Dürbünde ki gece görüşü sayesinde çevreyi daha detaylı incelemeye başladım. Her iki yanı orman ile çevrili uzun toprak yola devam ediyorduk. Sağ tarafımda ki ormanı incelemeye devam ediyordum. Attığımız her adımda oynayan ufak taş parçalarının dışında ölüm sessizliği devam ediyordu. Bize verilen koordinatlara varmıştık. Etrafı kanlarla sarılı, hırpalanmış bir zırhlı araç vardı. Bu ailemi, dostlarımı taşıyan araçtı. Sessiz adımlarımı bozarak hızlandım. Araca doğru ilerlemeye başladığımda Edd kolumdan tuttu ve yavaş olmamı söyledi. O kanlar kime aitti. Aklımı oynatacaktım. Alina' nın sessizce ağlama sesi kulağıma geliyordu. Sam çaresizce arabaya bakıyor, Alina' yı kontrol etmeye çalışıyordu. Edd bize döndü ve sert bir ifadeyle;

" Eğer şimdi burada sakin olup kendinizi kontrol etmezseniz ne dostlarınızı bulabilir ne de eve dönebiliriz. Beni anladınız mı? " dedi.

Yüzünde ki soğukkanlılığa anlam veremesem de haklı olduğunu biliyordum. Alina göz yaşlarını Edd' i onaylarcasına sildi. Bende yavaşladım. Silahımın dürbünüyle etrafı inceleyerek Edd' in yanından sessiz ve yavaş bir şekilde ilerlemeye devam ettim. Aracın yanına ulaştık. Kan izleri içine kadar devam ediyordu. Aralık olan kapıyı tamamen açtığımda sadece bir kol gördüm. Bedenden ayrılmış bir kol. Kanlar içinde olan her yere rağmen, parçaya ayrılmış kol üzerinde ki kanlı bir üniforma onun asker olduğuna tanıktı. Ayrıca hemen yanında gördüğüm M4A1 içimi rahatlatmıştı. Bu bir askerdi. En azından ailemden kimsenin henüz zarar görüp görmediğini bilmiyordum. Hayatta olabilirlerdi. Olmalıydılar. Edd cesetten kalan son parça kolun yanına giderek masum ve saf bir şekilde öylece baktı. Silahı ve cesedin son parçasını yan yana koyarak üzerine bir şey örttü. Araçtan inerek diğer tarafa geçti. Askerin bu hale gelmesi aynı zamanda korkularımı arttırmıştı. Aracın diğer tarafına geçtiğimizde ormanın içine doğru kanlı ayak izleri ve bazı izler gördük. Bizimkilerin peşinden giden zombilerden çıkan izler olmalıydı. Alina' yı rahatlattıktan sonra bir araya geldik. Burdan sonrası o ormana girmekti. Buda intihar gibi bir şeydi. Aynı zamanda kimse geri dönemez ayrılamazdık. Cehennemin tam ortasındaydık. Silahlarımızı düzgün bir pozisyonda tuttuktan sonra yavaş adımlarla ormanın içine girdik. Tek sıra olmak yerine daire şeklinde ilerliyorduk. Dürbünlerimizde ki gece görüşü sayesinde etrafı ayırt etmek çok zor olmuyordu. Her adım attığımızda ki kırılan dal parçaları ve yaprak sesleri çevremizde ki sessizliği bozan tek şeydi. Bu kadar sessiz olması normal miydi? Yola devam ettik. Alina' dan gelen tiz çığlık sesi Sam' in onun ağzını kapatmasıyla bir anda kesildi. Arkamızı döndüğümüzde yerde ki diğer cesedi gördük. Ceset bir erkeğe aitti. Kim olduğunu bilmeden devam etmek zorundaydık. Alina' ya bir daha bağırmaması için bir şeyler söyledim. Bir kaç adım daha attıktan sonra yanımıza koşarak ufak boylarda biri koşmaya başladı. Aynı zamanda ağlama sesi çocukla birlikte yaklaşıyordu. " Ateş etmeyin! " Diye bağırdım. Yeterince yaklaştığında onun Nadia olduğunu fark ettim. Ona doğru iki adım atarak kucakladım. Yaşıyordu. Korkudan konuşamıyordu. Bir şeyler söylemeye çalışıyor ama anlaşılmıyordu. Sarıldım. Sakin olmasını söyledim. " Annenler nerede? " Sorusunu ona yönelttiğimde konuşmak yerine işaret parmağıyla ormanda bir yeri gösterdi. Edd bana durmamı söyledi.

" Tom bu işte bir terslik var. " dedi.

Yavaşlamam ile birlikte çalılıklardan sesler gelmeye başladı. Üzerimize doğru bir şeyler geliyordu. Bir anda Juan' ı karanlıktan bir şey hızla aldı. Juan' ın silahından çıkan rastgele kurşun sesleriyle birlikte ölüm çığlıkları içimizi kazıyordu. Sesler kesildi. Edd " Beni takip edin!! " diye bağırdı. Koşmaya başladı. Nadia' yı kucakladığım gibi Edd' in peşinden hızla gitmeye başladım. Aynı zamanda Alina ve Sam' i kontrol ediyor, etrafımızı gözetiyordum. Sam, Carlos ve Edd etrafına ateş saçarak ilerliyordu. Bunlar nasıl yaratıklardı. Nadia' yı kızımı bize yem olarak kullanmışlardı. Düşünme yetenekleri vardı. Edd nereye koşuyordu. Sonumuzun ne olacağını bilmeden var gücümle devam ediyordum. İleride büyük bir bina gördüm. Biraz eski bir yere benziyordu. Koşmaktan o kadar yorulmuştuk ki kalan son gücümle " Edd burasıda neresi? " Dedim. Bana dönerek nefes nefese kalmış sesiyle " Hastane " dedi.

Hastane mi? Bu yaratıkların çıktığı yer mi? Bu ülkede neler oluyordu? İnsanlar ne yapmaya çalışıyordu?

Eğer beyinleri işlevsel halde ve düşünme yetileri varsa..

Bu yaratıkları ele geçirmek zorundaydık. Tedavi için hatta belki de yeni dönüşmüş bir insanı geri getirebilirdik. Buradan çıkmak zorundaydık. Dünyamız için geri dönmeliydik. 

#####

Heyecan arttı gibi arkadaşlar :) En azından ben öyle düşünüyorum. Bu bölümden sonra sizleri fazla bekletmeden direk 18' i paylaşmayı düşünüyorum. Yazmaya hemen başlayacağım :) İyi okumalar :) Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Her geçen gün okuyucumuz daha çok artıyor. Düşünceleriniz, beğenileriniz benim için önemli. Teşekkürler :)

Ayrıca, bölümlerin sonuna ve yeni bölüm şeklinde NOT, UYARI, BİLGİLENDİRME tarzı şeyler yazmayı pek sevmiyorum. 17 Bölümdür bir tane fuzili bölüm yok. Veya bölümlerin altında uzun bilgilendirmeler yok. Hikaye hakkında ki bazı önemli uyarılar, bilgilendirmeler, gecikmeler tarzında haberleri takip etmek için profilime girmeniz yeterli. Oradan güncelleme şeklinde paylaşıyorum. İyi okumalar.

Zombi GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin