- Bölüm 14 - / Kavuşma

1.1K 63 5
                                    

( Sam' in gözünden )

Zorlu bir yoldan sonra sonunda kaza yaptığımız yere varmıştık. Enkaz ve tek tük zombilerden başka hiç bir şey kalmamıştı. Alina' nın etrafa göz atarken ki kalp atışını hissedebiliyordum. Bu korku, endişe ve kaybetmenin bir arada olduğu bir duyguydu. Çok kötü bir duygu.

Şansımız yaver gitmişti. Etrafta fazla zombi olmadığından bakmak, Elena, Tom ve Stefan' ı aramak kolay oluyordu. Uzun bir süre kaza alanına bakındık ama hiç bir iz dahi bulamamıştık. Kaza günü bizim tam tersi yönümüze doğru ilerlemişlerdi. Alina' nın elinden tutup oraya doğru yöneldim. Onları bulabilirdik, bulacaktık.

( Dean' in Gözünden )

Çığlık sesi duyduğumuz gibi o yöne doğru fırladık. Bir anlık adrenalin patlamasıyla birlikte daha güçlü olduğumu hissediyordum ama bu korkmama engel değildi. Çocuklara bir şey olursa nasıl yaşardım. Bunu düşünmek dahi istemiyordum. Hızla sese doğru koştuk. Ufak bir dere karşı tarafında ise Ted yere düşmüş ona doğru hızla ilerleyen zombiler karşısında çaresizce geriye doğru sürünmeye çalışıyordu. Ted' i bu havanın hafif aydınlanmasıyla zar zor ayırt etmiştim. Bacaklarımı hissetmiyor, olabildiğince hızlı koşuyordum. Bobby ve Sawyer arkamda benden daha yavaşlardı. Elimde ki silahımla ıskalayabileceğimi düşünüp Ted' e zarar gelme riski yerine elime aldığım bıçağımla Ted' in üzerine atılmakta olan zombinim beynini parçaladım. Diğer elimde ki silahım yan tarafta ki zombiyi öldürmeme yaramıştı. Arkamda ki iki zombiyi de Bobby ve Sawyer halletmiş, Ted' i sağ salim kurtarmıştık. Hemen üzerine bakıp yaralanıp yaralanmadığını kontrol ettim. O an ki sevincim ve mutluluğum Nadia' yı aklıma getirmemişti. Ted çaresizce ve büyük bir korkuyla bacağıma sarıldı. Bobby ve Sawyer Nadia' nın yokluğunu fark ettiğinde beni uyardı. Bir an bütün sevincim kursağımda kaldı. Ted' i bir çırpıda karşıma alarak Nadia' yı sordum.

Korkunun verdiği titrek ve ince ses tonuyla cevapladı.

" Ooo-rr-mmann-da bii-ir kuku-lübe-de. Dü-düş-tü. Baa-ccaa-ğıı ka-ka-nıı-yor. " dedi.

Bir anda soğuk ter boşalttım. Ama iyi olduğunu öğrenmem bana yetmişti. Silah seslerimiz o karanlıkta zombileri yanımıza çekmeye yeterdi. Ted' i kucakladığım gibi bizi kulübeye götürmesini söyledim. Tarif ettiği kulübeye doğru ilerledik. Karşımıza çıkan zombileri sessizce hallederek sorunsuz bir şekilde kulübeye ulaştık. Bobby' nin dediğine göre bu kulübe daha sonradan yapılmıştı. Ondan varlığından haberi yoktu. Ona inanmayı tercih ettim. Belki de unutmuş şimdide kendini suçlu göstermemek için yalan söylüyordu ama umurumda değildi. Çocukları sağ salim bulmuştuk. Kulübeye bir hızla girdim. Nadia sessizce ağlıyor, bulduğu bir bez parçasını bacağına bastırıyordu. Bizi görünce gözlerinde ki yaşı sildi ve acısını bir an unutup yerini gülümsemeye bıraktı. Ted' i bıraktığım gibi Nadia' ya sarıldım. Bacağına baktım. Bizim için ufak bir yara olsa da ufak bir çocuk için yeterince büyüktü. Etraftan yeni bir bez parçası bulup yaraya bağladım. Şimdilik yeterliydi. Onlara ne yaptıklarını nasıl buraya geldiklerini şimdi sormak yerine güvende olduklarını hissettirdim ve kucaklayıp Amanda' ları bıraktığımız yere doğru ilerlemeye başladım.

( Amanda' nın gözünden )

Tom ve büyük kızım Alina dışarıda, ufak kızım kayıp ve bulunduğumuz yer güvenli değil. Nasıl bir şey gelmişti başımıza. Her şey güzel giderken kendimize rahat edebileceğimiz güvenli bir yer bulmuşken şimdi birbirimizden kopmuş, elimizde hiç bir şey olmadan ufak bir eve sıkışıp kalmıştık. Kızım Nadia daha çok ufaktı ve tehlikeli ormanda kayboldu.

Belki belki de..

ama söz vermişti. Dean bana onu getireceğine söz vermişti. Ona inanıyor ve güveniyordum. Tek duam hepsinin buraya iyi bir şekilde gelmeseydi. Ağlamaktan gözlerim şişmiş kendimi çok yorgun ve bitkin hissediyordum. Ayrıca elimden bir şey gelmemesi beni delirtiyordu.

( Elena' nın gözünden )

Stefan' la geçirdiğimiz gün sonrası hemen Alina ve Tom' u bulmamız gerekiyordu. Dışarıya adım attığımız da etraf son derece tehlikeliydi. Geldiğimiz yönden ilerlemek ölüme gitmekten başka bir şey olmazdı. Sanki kaza yaptığımız yerde ki tüm zombiler buraya doğru gelmişti. Stefan kolumdan yakaladığı gibi beni yanına çekti. Gözlerine öylece baktım. Kalp atışlarım hızlanmış, heyecanıma yenik düşmüştüm. Belli etmemeye çalışırken bana bakıp

" Buradan devam edemeyiz. Çok tehlikeli bir araba bulmalıyız. Yolumuzu biraz uzatmak zorunda kalacağız. " dedi.

Kalp atışlarımın sesinden ne dediklerini anlamamış. Yine de başımı sallamıştım.

Zombilerden olabildiğince uzaklaşıp ses çıkarmadan dikkatli bir şekilde evlerin garajlarına bakmaya başladık. Buradan mümkün olduğunca hızlı uzaklaşmalıydık.

##### 

Bölüm biraz geç oldu. Daha hızlı yazmaya özen göstereceğim. Karakterlerin durumu hakkında bilgi vermek istedim. Bir dahaki bölüm heyecan artıcak. :) Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.

Zombi GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin