"Jungkook, Taehyung kim?"
Uyandırılmıştım. Gözlerimi zorlukla açabildiğim sırada Jaehyun başımda dikiliyor, bana telefonumun ekranını gösteriyordu. Yüz ifadesini de ekrandaki yazıları da seçemiyordum çünkü gözlerim bulanık görüyordu, henüz netleşmemişti görüş alanım.
"Ne?"
"Taehyung diyorum, o kim?"
"Taehyung kim ya?"
İsmimi bile hatırlamıyordum şu an. Saat kaçtı, ne kadardır uyuyordum bilmiyordum fakat içtiğim ilaç beni oldukça terletmişti. Yüzümü buruşturarak sırtımdaki nemli his yüzünden kıpırdanmıştım.
"Telefonunda kayıtlı olan kişiyi tanımıyor musun?"
"Telefonumu mu karıştırdın?"
Derin bir nefes vererek nemlenen alnıma yapışan saç uçlarımı geriye tararken sorduğumda birkaç saniye duraksamıştı.
"Ne zamandır birbirimizin telefonlarını karıştırır olduk Jaehyun? Neyden şüpheleniyorsun?"
Boğazım acıyordu. Susamıştım ve sinirliydim. Sikik bir soru yüzünden uyandırılmıştım çünkü.
"Sen kimsenin numarasını almazsın Jungkook. Merak ediyorum sadece o kim?"
"Teşekkür ederim Jaehyun. Evet, daha iyi hissediyorum ama su içmem gerek, boğazım kurumuş acıyor."
Dalga geçercesine boğuk bir sesle mırıldanarak yan tarafta duran sürahiden kendime şu doldurmuş ve birkaç yudumda bitirmiştim.
"Sadece merak etmiştim"
"Telefonumu karıştırma girişiminde başka bir şey buldun mu bari? Belki nude falan atıyorumdur millete?"
"Dalga geçme Jungkook. İnsan gibi bir soru soruyorum şurada. Ama görüyorum ki cevap vermemek için yüz takla atıyorsun?"
"Ciddi misin sen?" Diyerek güldüğüm sırada yavaş hareketlerle ayağa kalkmış ve üzerimdeki tişörtü çıkartmıştım.
"Taehyung kim, Jungkook?"
"Yeni sevgilim" demiştim üzerime yeni bir tişört geçirirken. "Gizlemekle uğraşmayıp sen gör diye telefonuma kaydetmiştim numarasını. Öğrenmiş oldun. Nasıl hissediyorsun?"
"Düzgünce soruyorum niye bana düzgünce cevap vermiyorsun? Yıllardır sevgilim dediğim insanın telefonuna kaydettiği insanı merak ediyorum?"
"Sevgilim dediğim insan demek.." demiştim gülerek. "Sevgilim dediğin insana güvenmiyor musun sen?"
"Güvenmekle alakası yok bunun. Sevgilim yeni bir arkadaş edinmiş ve onun kim olduğunu merak ediyorum. Bu çok normal bir şey değil mi?"
"Telefonumu karıştırarak öğrendiysen ve beni hasta olduğumu bilmene rağmen uykumdan bunu sormak için uyandırıyorsan, hayır. Normal değil" diyerek kaşlarımı kaldırdığımda elindeki telefonumu kendisine çevirmişti.
"Aramamda bir sakınca yok o zaman?"
"Sen ciddi misin ya?" Demiştim kıkırdayarak. "Ara ve rezil et beni tamam mı? Ama ararsan eğer aynen yaptığın şeyi söyleyeceksin. Sevgilim dediğim insan uyurken ben onun telefonunu karıştırdım, senin yeni kaydedildiğini gördüm ve bu yüzden de aramak istedim. Sen kimsin diye sor tamam mı?"
"Jungkook, beni kışkırtma. Yaparım. Rezil olman umrumda olmaz"
"Umrunda olan tek şeyin bedenim olduğunun farkındayım bebeğim" demiştim gülümseyerek. "Ama bilmelisin ki böyle yapmaya devam ettiğin sürece, ne bana dokunmana izin veririm ne de öpmene. Kameraların önünde seninle harikaymışız gibi davranmaya da çalışmam"