4: Değişik hissetmek

8.8K 1.1K 423
                                    

O kafede geçirdiğim saatlerin ardından eve dönmek çok zor geliyordu.

Evdeki huzursuzluk boğuyordu beni. Komikti aslında. Saçma dekore edilmiş, saçma renklere boyanmış, eski eşyalı, işleyişi bile garip olan tek camlı bir kafe odasında hissettiğim ferahlığın yanında kocaman, istediğim gibi dekore ettiğim ferah, güneş gören ve beyazın hakim olduğu evimde daralmam, boğulmam, sıkılmam çok saçmaydı. Kendime ait kocaman bir yüzme havuzum, spor salonum vardı ama ben sadece yatmayı tercih ediyordum. Oysa ki o küçücük kafe odasında bu evde imkanlarım olsa da yapmadığım birçok şeyi yapmıştım.

Garipti ve gerçekten komikti.

Eve çok geç gitmiştim o gece. Jaehyun zaten geldiğimde çoktan uyumuştu. Benim yatağımda uyuduğu için ben salonda yatmayı tercih etmiştim. Koltuklarım da oldukça rahattı.

Sabahında ise Jaehyunu görmemiştim. Benden önce çıkmış ve hiçbir not da bırakmamıştı. Sadece mutfakta kendisine bir şeyler hazırlamış olmalıydı ki dağınıklık duruyordu. Onun dışında hiçbir yaşam belirtisi göstermemişti.

Şimdi ise o günün üzerinden geçen üçüncü sabahtaydım. Üç gündür ruh gibiydim. Kimseyle iş harici muhattap olmuyor, evdeyken hep yatıyordum. Bugün izin günüme uyandığım için kendimi daha iyi hissetsem de Jaehyunla olan ilişkimiz artık sırtıma bir yükmüş gibi hissettirdiği için yorgundum.

Kaçışı falan yoktu bu işin. Gerçekten de yıllar sonra o meşhur sona gelmiştik.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra uyanmış olsam da yataktan kalkmak istemediğim için üzerimdeki örtüye iyice sarılmış, gözlerimi tekrardan kapatmıştım. Bugün tatil günümdü iyi ki. Yoksa gerçekten kalkıp işe gidemezdim şu anda.

Duruyordum öylece yatakta. Ne yemek yemek istiyordum ne kalkıp yüzümü yıkamak ne de herhangi bir şey yapmak. Öylece ot gibi yatmak istiyordum. Ama hiçbir zaman istediğim şey olmuyordu hayatımda. Yine olmamıştı. Menajerim Namjoon arıyordu şimdi beni.

"Efendim hyung?"

"Ne yapıyorsun?"

"Evdeyim, yeni uyandım"

"Yeni mi uyandın? Aferin sana Jungkook. Biz sana çekimler harici uyku düzenine dikkat et dedikçe sen daha geç saatlerde yatmaya ve geç kalkmaya da devam et. Dünkü çekimin çok erken bitti, farkındasın değil mi?"

"Hayatım sadece çekimlerden ibaret değil, bunu unutmuyorsun değil mi?"

Bir süre sessiz kalmıştı. Ama vicdanına falan dokunduğumu zannetmiyordum çünkü yoktu öyle bir şey. Umrunda değildi. Şirket ne derse harfiyen yapıyordu sadece.

"Çekimler dışındaki hayatında ne olup bittiği olay çıkarmadığın sürece beni ilgilendirmiyor. Neyse. Şimdi kalk, banyo yap, kahvaltı yap ve spor salonuna gel. Kahvaltını nasıl yapacağını biliyorsun herhalde?"

"Spor salonuna niye geliyorum? Bugün izin günüm benim. Gelmeyeceğim"

Umarım kulağımı şey etmezdi.

"Jungkook. Beni sinirlendirme. Ben de halimden memnun değilim. Kilo almışsın, daha fazla spor yapman gerek. Yediklerine dikkat etmezsen izin günün böyle yanar işte."

"Gelmiyorum. Evime gelirsen de kapıyı açmam. Hiçbir güç beni spor salonuna götüremez bugün kusura bakma. Sen de kendi hayatınla ilgilen biraz. İyi günler"

Telefonu yüzüne kapattığımda onu ne kadar sinirlendirdiğimi biliyordum ama umrumda değildi. Bugün izin günümdü ve ben dinlenmek istiyordum.

Ama onlar bu isteğime saygı duymuyorlardı.

Telefonum tekrardan çaldığında hiç bakmadan kapatmıştım. Çok geçmeden tekrar aradığında tekrar kapatmıştım fakat bekleyip bekleyip ısrarla yine arayınca gözlerimi kapatıp derin bir nefes vererek mecburen açmıştım.

Louis Vuitton: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin