7: Göründüğü gibiymiş gibi hissetmek

7.4K 1.1K 670
                                    

Taehyung, Taehyung, Taehyung.

Şu geçirdiğim bir hafta boyunca nereye gitsem, ne yapsam aklımda olan tek şey oydu. Acaba Taehyung her şeyi anlattı mı? Şu anda bir haber hazırlıyor olabilirler mi? Bu sabah hiçbir sorun çıkmadı, acaba yarın mı çıkacak?

Bu ve bu gibi sorular sürekli olarak aklımdaydı. Dalgındım, hatta depresyonda gibi görünüyor olmalıydım ki Jaehyun bile sinirimi bozacak hiçbir şey yapmamaya çalışıyordu. Evde istediğim şeyleri yapıyor, bana bir şeyler yapmam için emir vermiyordu. Yardımcı oluyordu. Ruh halimin neden bu denli bir kötü yola girdiğini bilmese de bu sefer yanımda olmuştu ve sormamıştı da.

"Jungkook? Günaydın"

Yatakta öylece yatıyordum. Uyanmıştım ama kalkasım gelmediği için çarşafı parmak uçlarımla okşuyordum.

"Günaydın"

Kısık sesle mırıldandığımda Jaehyun yanıma kadar gelmiş ve bir süre beni yukarıdan izleyip ardından yatağa oturmuştu. Üzerinde takımı vardı, şaşırmıştım. Takımının ütüsü bozulmasın diye bazen benimle sarılmadığı bile oluyordu.

"Bebeğim, ne oldu sana böyle?" Demişti yanıma uzanarak benimle göz göze gelirken. Çarşafın üzerindeki elimi tutmuş, yavaşça parmaklarımla oynamaya başlamıştı. "Neden birden bu kadar kötü oldun? Kötü hissedebilirsin evet ama sanki günler geçtikçe iyileşmek yerine daha da kötü oluyormuşsun gibi hissediyorum. Artık endişeleniyorum. Bana anlatmak ister misin?"

Bir bebekle konuşuyormuş gibi tane tane, sakin sakin konuşmuştu. Uzlaşmak istercesine bir ses tonu vardı.

"Teşekkür ederim Jaehyun. Benimle güzel ilgilendin. Seni uğraştırdığım için de özür dilerim ama neden böyleyim bilmiyorum. Her şeyden bunaldım sanırım. Son yaptığım diyet de psikolojimi bozdu ve galiba o son damla oldu benim için. Diyetim bitmesine rağmen hiçbir şey yiyemiyorum mesela"

Ona makul bir açıklama yapmak zorundaydım. Taehyungla ilgili olduğunu anlatamazdım sonuçta.

"Bir süre yeni bir iş alma" demişti saçlarımı okşamaya başlarken. "Birazcık daha dayan ve elindeki işleri bitirdikten sonra güzel bir tatile çık. Tek başına. Kafanı dinle. Nasıl fikir?"

Gözlerimi gözlerine çevirmiştim teklifi karşısında şaşırarak.

"Nasıl yani?"

"Güzel olmaz mı? Tek başına bir tatile çık. Her şey senin elinde, senin kontrolünde olsun. Bu hayat senin hayatın Jungkook. Sevdiğin mesleği yapmak senin en doğal hakkın ama yaptığın meslek sana zarar veriyorsa hayatının kontrolünü de elinde tutup dur diyebilmen gerekiyor" demişti. Ardından bana yaklaşarak yanağıma bir öpücük bıraktığında gözlerim kapanmıştı istemsizce. "İş almak istemediğin için muhtemelen sana kızacaklar. Ama onları dinleme, olur mu? Sen farkında değilsin ama senin gibi birini kaybetmemek için her şeyi yaparlar. Herkesi elinde oynatabilecek konumdasın. Gücünün farkında bile değilsin"

Jaehyun neden bu kadar iyiydi? Bu kendimi çok daha kötü hissetmeme neden oluyordu.

"Teşekkür ederim. Dikkate alacağım söylediklerini" diye mırıldandığımda gülmüştü. Güldükten sonra da geri çekilip üzerindeki ceketi çıkartmış ve tekrardan yatmıştı yanıma. Bir kolunu başımın altından geçirip başımı omzuna kadar çektiğinde ona ayak uydurmuş, ben de bir kolumu onun beline atarak uzun bir sürenin ardından ona gerçekten sarılmıştım. Garip hissetmiştim ama aynı zamanda da iyi hissettirmişti. Şu an sanki bu Jaehyun, ilişkimizin en başındaki Jaehyun'muş gibiydi.

Başımı boynuna yerleştirerek ona biraz daha sıkı sarıldığımda Jaehyun saçlarımı ve sırtımı okşuyor, arada alnıma minik öpücükler bırakıyordu. Kalbim hızlanmaya başlamıştı. Kendimi anlık olarak iyi hissetmeye başlamıştım.

Louis Vuitton: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin