11: Minnettarlık göstergesi

7.6K 1K 543
                                    

Adını bile hatırlamadığım çocuk, salonumda oturuyor ve çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

"Neden geldin?" Demiştim şaşkınca ona bakmaya devam ederken. Yani tamam, aramızdakiler bitmiş olsa ve ben bu aldatılma olayını fazla alttan almış olsam da bu gerçekten fazla değil miydi?

"Birkaç şey sormak için geldim sadece" demişti sessizce. Diken üzerindeymiş gibi oturuyordu.

"Sor ve git o zaman" demiştim gülerek. Birazcık da sinirim bozulmuştu. "Yani kusura bakma ama hangi yüzle geldiğini merak ediyorum şu anda?"

"Emin ol, zorunda hissetmesem gelmezdim zaten." Diye mırıldandığında dudaklarımı birbirine bastırmıştım gülmemek için. Sinirlerim bozulmuştu.

"Neden geldiğini açıklayıp git o zaman. Seni zorla içeri çağırmadım?"

"Jaehyun'un alerji hapları burada kalmış. Onları bana verir misin?"

"Gerçekten mi? Dikkat etmemiştim. Ecza dolabında olmalı. Getiririm şimdi" diye cevapladığımda usulca dudaklarını yalamış ve gözlerini bana çevirmişti sonunda. Sadede geliyorduk sanırım.

"Jaehyun ayrıldığınızdan beri pişmanlıktan kendine gelemiyor" demişti birden. Kaşlarım havalanmıştı. Demek asıl mesele buydu.

"Normal. Hak etmediğim şeyler yaşattı bana. Kendine gelmesi uzun sürer. Salaktır falan ama kalpsiz değildir Jaehyun" dediğimde bana gözlerini kısarak bakmıştı.

"Hala Jaehyun'u mu seviyorsun?"

"Ne? Hayır. Sadece onu iyi tanıyorum. Yılların getirisi olarak?"

"Jaehyun'la en azından biraz konuşursan belki bu kadar pişman olup içine kapanmayı bırakır-"

"Bırak istediği kadar içine kapansın" demiştim ayağa kalkarken. "Bana yaptığı şeyi sen de yaşamak istemiyorsan bırak biraz ders alsın hatasından."

"Ne demek istiyorsun? Bana da aynısını yaşatacağını mı ima ediyorsun?

"Söylediklerimi götünle mi dinliyorsun?" Demiştim gülerek. Aynı zamanda ortak banyodaki ecza dolabına doğru gidiyordum. "Çocukça düşünmeyi bırak. Kaç yaşındasın sen?" Demiş ve bir süre banyoya girdiğim için ondan uzak kalmış, dolayısıyla da susmuştum. Ama alerji haplarını aldıktan sonra çıktığımda yüzümdeki sinir bozucu olduğunu bildiğim gülüşle yanına dönerken eklemiştim. "Ayrıca pardon da, erkek arkadaşımla arama girip sonra da evime gelerek onu sakinleştirmemi istedikten sonra nasıl olur da bana saçma sapan imalarda bulunabilirsin?"

Hapları eline verdikten sonra kapıya doğru yöneldiğimde o da mesajı alarak ayaklanmıştı.

"Sadece belki insanlık yapar ve onunla konuşursun diye düşünmüştüm ama-"

"Tatlım, bizden genç olduğunun farkındayım. Sanırım heyecandan dolayı tam olarak düşünemiyorsun ama beni seninle aldatan eski sevgilim için, onun beni aldatışını olay çıkarmadan karşılamama rağmen yine bir iyilik yapmamı ısrarla istiyorsun şu anda?" Demiş ve kaşlarımı kaldırarak ona alaycı bir bakış atmıştım. "Burada oturup adamlıktan bahsedeceksek ben masanın en başında oturmaya devam ederken sen odadan yaka paça çıkartılırsın, haberin olsun"

Hiçbir şey dememişti. Gençti. Evet, güzeldi de. Kabul ediyordum. Fakat salaktı, toydu belli ki. Jaehyun'u gerçekten seviyor olabilirdi ama bu gelip böyle saçmalamasına sebep olamazdı.

"Kendini daha fazla küçük düşürme" demiştim kapıyı açarken. "Ve sabırlı ol, Jaehyun eminim ki bir süre sonra rahatça atlatacaktır." Diye eklemiş ve gülmemek için kendimi tutarken alt dudağımı ısırdıktan sonra eklemiştim. "Ama atlattığı zamanlarda ona dikkat et, eve geç gelmeye başlarsa falan, sıkıntı büyük olur sonra"

Louis Vuitton: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin