Çekimler başlayacaktı.
Wooyoung ile anlaşma sağlanmıştı. Karakterler belliydi ve provalara çoktan başlanmıştı. Artık her gün sete gelip prova yapıyor, küçük sahneler çekiyorduk. Herkes bize yardımcı oluyor, neyi nasıl yapacağımızı anlatıyorlardı.
Wooyoung ve ben, hiç tanışmamışız gibi davranıyorduk. Açıkçası onun da benim gibi yabancıyı oynayacağını düşünmemiştim ama neyse ki hiç konuyu açmamıştı. Yeni tanışıyormuşuz gibi davranmıştık ikimiz de. Durumdan oldukça memnundum elbette. Diğer türlüsü daha gerici olabilirdi çünkü.
Taehyung durumu tahmin ettiğim gibi sakin karşılamış, beni desteklediğini söylemişti ama hareketlerinden olmasa da engelleyemediği mimiklerinden bozulduğunu anlamam zor olmuyordu. İlk anlaşma yaptığım gün ona tüm her şeyi anlatmıştım. Onun önceden tanıştığım ve aramızda küçük bir oyun kaynaklı yakınlaşma geçen biri olduğunu anlatmışım. Ayrıca dizideki yakınlaşma sahnelerinin öğrendiğim yeni detayların hepsini anlatmıştım ve bence doğru olanı yapmıştım. Çünkü beni tanıyan herhangi biri bile asıl mesleğim olan oyunculuk için ne kadar hevesli olduğumu bilirdi ve şimdi de başrol olma teklifi gelmişken bunu geri çevirmem mantıksız olurdu.
Taehyung onunla her şeyi konuştuğumdan beri biraz bozuk olmaya devam ediyordu. Özellikle de şimdi ilk çekim için makyajım yapılıyorken aynadaki yansımama tırnağını kemirerek bakıyordu. Çünkü o da biliyordu ki birazdan Wooyoung'la birebir tanışacaktı.
"Evet, makyajın hazır. Zaten çok da bir şeye ihtiyacın yoktu"
"Teşekkür ederim"
Gülümseyerek makyajımı yapan benden biraz büyük görünen adama teşekkür etmiş ve ayağa kalkmış, Taehyung'a dönmüştüm.
"Nasıl oldum?"
Gülerek yanına doğru ilerlediğimde Taehyung parmaklarını ağzından çekerek bana gülümsemiş ve ellerini belime uzatarak beni kendisine çekmişti.
"Çok güzelsin bebeğim" demişti sessizce. İç geçirerek incelemişti beni. "Ben de dünyanın en gevşek insanı olarak şimdi bu güzelliği tüm dünyayla ve Wooyoung denen herifle paylaşmaya gidiyorum"
Küçük bir kahkaha atmıştım. Kollarımı boynuna sarıp dudaklarına uzandığım sırada birden duyduğumuz öksürük sesiyle durmuştum.
"Dudak makyajını bozmanı pek istemem-"
Cidden makyajı takacağımı mı düşünmüştü? Hele ki konu Taehyung'u öpmek olunca? Rüyasında bile göremezdi.
Dudaklarımı o daha konuşurken Taehyung'un dudaklarına bastırdığımda Taehyung belimi sıkıca sararak öpücüğe büyük bir hevesle karşılık vermişti. Gözlerimi kapatarak kendimi ona bıraktığımda Taehyung yerlerimizi değiştirmek yerine yaslandığı yere daha çok yaslanarak bacaklarını aralamış, beni de oraya yerleştirmişti. Aceleci değildik, yavaşça öpüşüyor ve yavaşça hareket ediyorduk. Arkadan makyözümün iç geçirdiğini duymuştum ama umursamamıştım bile.
Taehyung'dan ayrıldığımda Taehyung dudaklarını boynuma da uzunca bastırıp ondan sonra geri çekilmişti. Bedenimi de zorla geri çekip makyözümün yanına gittiğimde sessizce tekrardan dudak makyajımla ilgilenmişti.
"Teşekkürler hyung"
Hafifçe eğilip gülümseyerek tatlı tatlı ona bakmıştım. O da gülerek başını iki yana sallamakla yetinmişti. Ardından vakit geldiği için Taehyung'la birlikte benim için ayrılan odadan çıkarak çekim alanına doğru yürümeye başlamıştık.
"İzleyecek misin?"
"Hepsini izlemek için kalabilir miyim bilmiyorum ama vaktimin yettiği kadarını izleyeceğim"