16: Soğuk sulara dalmak

7.7K 1K 613
                                    

"Günaydın"

Uzun zamandır hiç bu kadar huzurlu uyanmamıştım. Hafif serindi oda, cam açmıştı belli ki. Omuzlarımın üstüne kadar yorganla kapatılmıştım. Kapatılmış diyordum çünkü ben normalde bu kadar toplu bir yorganla uyanmazdım. Yarısı yerde olurdu mesela. Neyse. Yorganın sıcaklığı dışında bir de saçlarımda hissettiğim narin dokunuşlar da ısıtıyordu bedenimi. Doğal olarak dudaklarım kendiliğinden kıvrıldığında gözlerimi zorlukla aralayarak yanımda uzanan bedene çevirdim usulca.

"Günaydın"

Sesim biraz boğuk çıkmıştı. Taehyung buna güldüğü sırada ben yüzümü buruşturarak gözlerimi kırpıştırmış ve ona yaklaşarak kolumu belinin üzerinden atarak başımı onun göğsüne yaslamıştım. Yakınlaşmamı beklemiyor olmalıydı ki bir an duraksamış, ardından o da bana sarılmıştı yarım yamalak.

"Oda niye bu kadar soğuk?"

"Cam açık çünkü. Kapatayım mı?"

"Boşver. Yorgan ısıtır bizi"

"Ben üşümüyorum ama-"

"Üşüyorsun üşüyorsun"

İtiraz istemeyen bir şekilde konuştuğumda Taehyung gülmüş ve sırtımda dinlenen parmaklarını küçük küçük hareket ettirmeye başlamıştı.

"Kalkman gerekmiyor mu? Kaçta gideceksin işe- tatlım, buradayım, sakin ol, gel"

Konuşması tam biterken Yeontan havlayarak odaya daldığında Taehyung'un resmen sevecen bir baba gibi davranması çok hoşuma gittiği için gülümsemiştim.

"Gel bakalım"

Yeontan gerçekten de birkaç denemenin ardından yatağıma zıplayıp yorganımın üzerinde yürümeye başladığında adımları şaşmadan benim yaslandığım göğüse kadar gelmiş, hemen yanıma kurulmuştu.

O da biliyordu işini.

"İki bebeğim varmış gibi hissettim" demişti Taehyung gülerek. "İki minik bebek"

"Keşke bebek olsam" demiştim. "Ya da dur. Onca yıl tekrardan okumak, travmalar falan. Yok yok. İyiyim böyle"

Taehyung kıkırdadığında Yeontan hırlamaya benzer sesler çıkartarak resmen bizi susturmaya çalışmıştı. Kıskanıyor muydu acaba?

"Babaya hırlanılır mı hiç? Üzülürüm böyle davranırsan"

Bir elimle onu severken mırıldanarak konuştuğumda resmen huysuzlanarak elimden kaçmış, Taehyung'un göğsünden kalkıp yatağın bir köşesine geçmişti.

"Resmen istemedi beni"

"Senin kokunu üzerimde duyunca garipsemiştir."

"Daha çok duyacak. Alışması lazım"

Sözlerimi gülerek söylediğim için beni ciddiye almamış gibi gelmişti ve bu yüzden de biraz üzülmüştüm ama yine de üzerine gitmemiştim.

"Kalk hadi" demişti tekrardan. "Kahvaltı yapıp kendine gel"

"Ben zaten kendimdeyim. Dün gece de kendimdeydim"

"O anlamda söylemedim, sakin ol" Evet, biraz yükselmiştim. Ama ne yapayım? İnanmıyordu bana. Sesinden belliydi. "Enerjini toplamandan bahsediyordum"

"Ben enerjimi yemekle değil mutlu olarak topluyorum" diye mırıldanarak onun göğsünden kalkmış, hiç beklemeden yataktan inmiştim. Taehyung'un iç geçirdiğini duymuştum o sırada.

"Neye kızdın ki şimdi?"

"Bir şeye kızmadım. Gel, kahvaltı yapalım"

Odanın camını kapatıp evin diğer odalarının sıcaklığını kontrol ede ede gitmiştim mutfağa. Taehyung beni kaldırsa da kendisi kalkmayarak yatağımda yatmaya devam ediyordu.

Louis Vuitton: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin