Oğuzhan hoca yine dün arabadan inerken gördüğüm kadınla birlikte gelmişti okula.
Kendimi kandıran birisi değildim çoğunlukla. Kıskandığımın farkındaydım.
Karısı olabilir miydi? Aslında buna inanmıyordum çünkü evli olmadığını söylemişti.
Veya sevgilisi miydi?
Bütün bu sorular istemsizce okulda sürekli beni yiyip bitirirken okulun lavabosuna girdim.Aynanın önüne geçip musluğu açtığımda avucuma su alıp yüzüme vurdum.
Ne olursa olsun aramızda bir şeyler yaşanması mümkün bile değildi. Hocasıyla birlikte olanları biliyordum fakat her şeyden önce o bir erkek ve ben de bir erkektim.
Ders zili çaldığı sırada cebimdeki peçeteyle yüzümdeki suyu silip, peçeteyi çöpe attım.
Lavabodan çıktığımda koridoru sol dönüp ilerledim. Kafamı kaldırdığım anda aniden önümde bana arkası dönük bir şekilde Oğuzhan hocayı gördüm. Sınıfa doğru ilerliyordu.
Sınıf kapısının önüne geldiğinde beni fark etmiş olacak ki yavaşça kapıyı açtı.
Onun yanına geldiğimde sol omzum onun göğsüne değecek derecede sınıfa girdim.
Gerçekleşen temas ve yakınlıktan dolayı yutkunarak sırama oturduğumda kendisi de kapıyı kapatmış masasına ilerliyordu.
Üstündeki siyah tişört kol kaslarını epeyce belli etmekteydi.
Bazen böyle bir adamın öğretmenlikte ne işi var diye düşünüyordum kendi kendime.
Sandalyesine oturduğunda sınıf defterini açmıştı.
"Atakan." Dediğinde yoklama aldığını anlamıştım.
"Burada."
"Sude. "
"Burada."
"Fatih."
"O gelmedi hocam. Bacağı kırılmış."
"Eren."
"Burada." Söylediğim şey ile bana bakınca kaşlarını çatıp tekrar deftere döndü.
Bir süre sonra yoklamayı alıp yok olanları yazınca derse başladı.
~
"Böylelikle İstanbul'u fethetmiştir." Son söylediği cümleyle uykuya dalarken tek işittiğim onun sesiydi.
.
.
."Daha hızlı!" Arkamdaki bedene kendimi ittirirken bir yandan da inliyordum.
Bunu söylememi beklemiş olacak ki aleti içimdeyken beni göğsümden tutup sırtımı kendi göğsüne bastırdı.
"Doyumsuz köpek." Maalesef bu söylediği beni daha çok azdırıyordu.
"Oğuzhan, ah..." ismini söyleyerek inlediğimde daha da vahşileşti.
Kollarını çıplak vücuduma sararken bir yandan da boynumu yalıyordu.
Hızlı hızlı içimde gel-git yaparken aniden içime boşalan alet ile inlemeye başladım.
Kendisi boğukça inleyip tamamen içime boşalınca kendisini geri çekti.
.
.
."Eren!"
İsmimin bağırılmasıyla kafamı koyduğum yerden kaldırdım.
Gözüm kısık bir halde bana uyanmam için bağıran Oğuzhan hocaya baktım.
Allah'ım ben az önce ne görmüştüm?
"Dersimde uyumayın. Bu size son ikazım. Bir daha aynı şeyi tekrarlarsanız sözlü notunuzdan beş puan gider."
Söylediği şeyleri ani uyanmam sebebi ile anlamamıştım fakat kafa sallamakla yetindim.Zil çaldığında biraz çekinerek de olsa kafamı pantolonuma indirdim.
Maalesef ki aletim kalkmıştı.
Oğuzhan hocaya baktığımda sınıftan çıkıyordu. Arkasından da kitaplarını taşıyan Sude'yi gördüm.
Bir anlığına kaşlarım çatılsa da
Derin bir nefes alıp ayağa kalktım.
Iki elimi cebime koymamla biraz olsun belirginliği gidermeyi umut etmiştim.Sıramdan uzaklaşıp sınıf kapısından çıktığımda okulun lavabosuna girdim. Halletmem gereken bir takım işler vardı...
-
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin 🍑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen -BXB
Teen FictionTam ilerleyeceğim sırada önümde duran hocanın kolu ile durdum. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Nereye?" Dediğinde afalladım. "Yerime geçecektim hocam." Deyip tekrardan yanımda duran hocaya çevirdim bakışlarımı. "Hem y...