UMUT

19.9K 895 140
                                    

Bir ay.

Tam tamına bir ay olmuştu. O derslere giriyor, ben ise dinliyordum. Dinlemekten kastım onu izlemek. Geçer diyordum sadece bir hoşlantıdır diyordum fakat nafile.
İçimde ki aşk gittikçe büyüyordu.

Şimdi her zaman ki gibi o ders anlatıyor, ben ise dinliyordum. Tarih en sevdiğim derslerden birisiydi. 
Bir anda lavaboya gitme fikri aklıma geldiğinde elimi kaldırdım. Tuvaletim yoktu fakat sıkılıyordum.

Gözümün içine baktığında fazlasıyla heyecanlanmıştım. "Hocam lavaboya gidebilir miyim?" Dediğimde tekrardan gözümün içine bakarak, "Gidemezsin. Çocuklar işlerinizi teneffüste halledin." Demişti.

Son bir kez daha bana bakıp derse devam ettiğinde bu konuları İnternetten araştırdığım için biraz olsa da biliyordum. Bu yüzden kafamı sıraya koyacaktım ki aklıma en son derste uyurken gördüğüm rüyalar geldi.

Ayrıca yine uyumaya yeltenirsem Oğuzhan hocanın beni 'Dersimde uyumayın!' Diye azarlayabilme ihtimali yüksekti.
Bu yüzden sadece resim çizmek ile yeltendim.
Arada bir Oğuzhan hocaya baktığımda sınıfta dolaşıyordu.

Sıraların aralarını gezerek sorular sormaya başlayınca cam kenarına yaklaştı. Sırama yaklaşıp ilerleyecekken bir bana, bir de çizdiğim şeylere baktı. Kafasını çevirip sırasına vardığında arkasından kokusunu hissetmiştim.

Kendisine has bir kokusu vardı. Zil çaldığında üstümde ki yorgunluğu yenemeyip kafamı sıraya koydum. Gözlerimi kapatıp uyumaya başladığımda en son hissettiğim şey omzumun iki kez patpatlanmış olmasıydı.

.
.
.

Gözlerimi açıp yüzümü buruşturduğumda esnemeye başlamıştım. Kaç saat uyumuştum ben? Üzerimde ki yorgunluk uçup gitmişti sanki. Biraz dikleşip kolumda ki saate baktığımda çıkış saati olduğunu anladım.

İki saniye sonra çalmaya başlayan zil sesi ile gözlerimi buruşturdum. Hoparlör tam sınıf kapımızın yanında olması ile birlikte çok fazla ses geliyordu. Matematik hocası sınıftan çıktığında yavaş yavaş toparlanmaya başladım.

Toparlandığım zaman sıramda on dakika beklemiştim. Neden mi? Çünkü herkes camış gibi merdivenlere koşuyordu. Ben ise bu kalabalığı sevmiyordum.
On dakika dolduğunda çantamı sırtıma takıp sınıftan çıktım.

İki veya üç kişi de biraz beklemiş olacak ki benim arkamdan inmişlerdi. Okul kapısından çıkıp bahçeye ilerlediğimde arabaların park edildiği bölümde Oğuzhan hocayı görmemle beraber gözüm bir kaç saniye oraya takıldı.

Bugün biraz daha erken çıkıyordu sanırsam. Çünkü öğretmenler öğrenciler gittikten sonra biraz daha okulda kalırdı. Bu konuyu fazla uzatmamak için çıkış kapısından çıktım.

Arkamdan araba sesi işittiğim de kafamı çevirmemek için büyük çaba sarf ettim. Sonunda araba yanımdan geçip gidecekken durdu. Yan camı açık olan arabaya baktığımda
Oğuzhan hoca bakışlarını bana çevirdi.

"Eren? Nasılsın?" Dediğinde gülümsedim. Bu halleri beni mutlu ediyordu. "İyiyim hocam, siz?" Tekrar ona baktığımda o da gülümsemişti. "Bende iyiyim. Hangi yöne gidiyorsun? Uzaktaysa bırakabilirim." Dediği şey ile yutkunmuştum.

Günlerce kıskandığım, aşkından çaresiz kaldığım adam bana bu teklifi edecek ve ben red mi edecektim? Sanmıyorum. "Peki hocam." Teklifini kabul edip arabanın ön koltuğuna ilerlediğimde kapıyı açıp arabaya bindim.

O da direkt kabul edeceğimi beklemiyorcasına şaşırmış gibiydi fakat belli etmemeye çalıştı. Yolu izlemeye başladığımda yolu tarif ettim. Kafamı ona çevirdiğimde biraz yaygın oturuyordu.

Kafamı aşağı indirdiğimde kucağına baktım. O an içimden kucağına oturmak istemiştim. Şuan ki hali fazlasıyla azdırıcıydı. Hatta aletimin kalmaması için yalvarabilecek durumdaydım.

Aramızda ki sessizliği bozan ilk o olmuştu.

"Ee Eren, derslerin nasıl bakalım?" Dediğinde bakışlarımı ona çevirdim.

"Güzel hocam. En çokta sizin dersinizi seviyorum. En sevdiğim hoca da sizsiniz elbette." Ağzımdan çıkan kelimeleri işitmişmiydim ben? Kendisi bu söylediklerimden sonra afallamış gibiydi.

"Güzel." Daha sonrasında sadece yolu tarif etmiştim. En sonunda evime yaklaştığımda vücudumu dikleştirdim.
"Burada ineyim ben. Teşekkür ederim." Söylediğim şey ile arabanın kapısını açıp dışarıya çıktım.

Rüzgar aniden vücudumu sararken titremiştim. Oğuzhan hocaya tekrar teşekkür edip kapıyı kapattığımda gaza basıp gitmişti. Ben hala yaşadıklarımın şokunu atlatamamışken evimin olduğu sokağa ilerledim.

Resmen oğuzhan hoca beni arabası ile evime bırakmıştı.

-

Abi aşırı sevindim şuan. Kitap hızla büyüyor ve etiketlerde öne çıkıyor. Öğretmen'de ilk 4 e oturmuşuz. Hocada da öyle. Teşekkürler. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim

Öğretmen -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin