Bir ay sonra...
Hasırlı Olayı, benim girdiğim ve başrol olduğum ilk olaydı. Bundan sağ kurtulup, İmparatorun gözüne girmek hiç kolay olmamıştı. Alınan ihaleden sonra Lider baba, kasasına bol miktarda para indirdi ve bizlere de bunun içinden birkaç pay verdi. Aradan bir ay geçmişti ve her şey daha dün gibiydi. Depoya zorla getirilişim, Asya'yı görüp ona aşık oluşum, Kemal'in bana karşı aldığı kin ve nefret, Cüneyt ile olan dostluğumuz...Ve İmparator.
Lider baba ya da Cüneyt abi, bana iş verirse eğer bahane edip arada Asya'ya da uğramayı ihmal etmiyordum. Ziyaretimi kısa tutup, kimseye belli etmemek için özen gösteriyordum ancak içimde hep kötü bir his vardı. Kemal, benim açığımı aramak için her türlü yola başvuruyordu. Onunla her karşılaştığımızda düşünceleri, gözlerine adeta bir ateş gibi yansıyordu.
Cüneyt abi, bana burada destek çıkan Asya dışında tek kişiydi. Biraz da olsa o beni anlıyordu, iş dışında bir araya gelip, depo dışında sigara içtiğimiz zamanlar oluyordu. Şehir merkezine giderse benim için de istediklerimi alıp, alışverişlerimizi yapıp geliyordu. Bu arada tanıştığı Hemşire kız ile ilişkileri gayet iyi gidiyor. Artık iç içeler, gün geçtikçe hiç beklemediğim şekilde birbirlerini daha çok sevdiler. Onu böyle görmek beni ister istemez mutlu ediyordu.
Geceleri bazen depodan çıkıp, ağaçların hışırtısıyla beraber gökyüzüne bakıyordum. Asya'yı düşünüyordum. Acaba onunla bu cehennemden çıkıp, sade bir hayat kurabilir miyim diye hayal etmeden yapamıyordum. Hayaller güzeldi ama Asya daha güzeldi.
Bazen sigara yakıp iç çeke çeke işsiz bir genç olduğumu hatırlıyordum. Eskilere dönüyordum, evdeki tek erkek oluşum aklıma geliyordu. Zor bir hayatım vardı. Hele bazen aklıma annem geliyordu ki...Onunla yarım kalan hayatımızı düşünüyordum. Burada neden var olduğumu hiç bilmiyorum. İlkte bunu sorguluyordum ancak depo gitgide beni buraya çekince, soru sormamayı tercih ettim.
Ne olduysa oldu ve ben buraya düştüm. Olması gereken buymuş ve ben buradayım...İkinci bir hayatım var.
Onun dışında İmparator her geçen gün bana daha çok alışıyor. Ne de olsa onun sağ koluydum ve ona karşı sadıktım. 'Onun istediklerini yaparsanız dünyanın en iyi insanı oluverirsiniz.' Ben de bunun bilincindeydim, bu yoldan ilerliyordum.
Fakat bu sabah kötü bir şey oldu.
Nasıl oldu, ne ara oldu?
Anlam veremedim.
Gelecek bölüm final bölümüdür, bilginize...Bölümle ilgili unuttuklarınız varsa lütfen kitaba tekrar başlayın çünkü bu hikayenin sonu da başı kadar etkileyici olacak. Boş Sayfa başladıktan sonra buraya özen gösteremedim ve aynı zamanda nasıl bir son yazacağımı bilmiyordum, biliyordum ama yazmaya cesaretimi toparlayamadım demem daha doğru olur. Daha sonra da yeni kitaba başladığımdan dolayı burası yarım kalakaldı, kabul ediyorum. Ama bu kısacık hikayenin sonunu merak ediyorsanız bence daha etkili olması için baştan başlamanızı tavsiye ediyorum. Çünkü sonunu yazdıktan sonra ben de baştan okuyacağım. Bu kitap benim ilk büyük kurgularımdan birisi...Ve elveda demek zor olacak. :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Esiri (Tamamlandı)
Historia CortaBaşımdan kovdum tüm düşünceleri. Kirlenmiş zihinle yaşayan bir insandım herkes gibi. Ancak tutkuluydum. Sürükleniyordum. Şeytanın esirliğine. Ya da bir başkaldırışa kim bilir? Ne yaptıysam yaranamadım kendime. Yapacak tek bir şey kaldı. Ben de her ş...