Yağmur damlaları şiddetle cama vurarak uykumdan uyandırdı. Sabah olmasına hala 5 saat vardı. Neden uyuyamıyordum ? Yer değişikliği bunda etkiliydi sanırım. Kendime bir bardak süt aldım ve yatağa geri döndüm. Nedense aklıma Brad gelmişti. Brad ? İsmiyle hitab ettim, halime bak. Daha düne kadar filmlerini izlerken yakışıklılığına ölüp bittiğim adamın kucağına düşmüş ve ismiyle mi hitab etmiştim ? Bağıra bağıra gülmek istiyordum. Ama istediğim kadar güleyim nasılsa bir daha karşılaşmayacaktık. Keşke karşılaşsak diye geçirdim içimden. Tekrar uyandığımda işe gitmeyeceğimi hatırladım. Bugün hem tatil hemde yeni ev arkadaşımın taşınma günüydü. Evet sonunda buldum onu. Melissa yardım etmeseydi bulamayabilirdim tabi. İsmi Alex. Kendisi İngiliz ve ben sıkı bir İngiliz hayranıyım, tabiki Alex, Harry Potter pijamalarımı hiç görmeyecek ama İngiliz kültürüne hayran olduğumu bilmesinde sakınca yok. Kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Alex birkaç gün önce yatak ve dolap gibi büyük eşyalarını yollamıştı. Bugün sadece kişisel eşyalarla, kendisi gelecek. Öğrenci ve yarı zamanlı garson. Edebiyat okuyor, benim gibi kitaplarla tabiki arası iyi. Alex yerleştikten sonra hemen hazırlanıp çıkıcam çünkü Bainbridge adasına gidiyorum. Buraya geldiğimden beri ilk kez kaçamak yapacağım, iki günlük sevimli ada macerası. Üstelik hep gitmek istediğim yer. En sevdiğim yazarın buradan esinlenerek yazdığı bir kitabından sonra araştırıp sevdiğim biryer ve tabiki Melissa'nın harika eşi'nin ailesinden kalma denize sıfır evinde iki gün şahane olacak. Ben ve Sam'in bir arkadaşı daha davetli, bakalım nasıl biri.
Alex içeri girer girmez boynuma atladı. Sanırım fazla sıcak kanlı(bir İngilize göre.). "Selam sarışın."
Ne yani kendisi sanki esmerdi. "Selam, evine hoşgeldin."
"Hoşbulduk. Umarım harika olur. Yani umarım memnun kalırız."
"Umarım. Ama ben ilk geceden seni yalnız bırakacağım planımın bugüne denk geleceğini sonradan anladım."
"Hiç sorun değil zaten benim çok işim var eşyalar vs. sonrasındada ders çalışacağım. Sınavlarım başlıyor."
"Ah! Kolay gelsin. Tamam ozaman hadi sana yardım edelim."
Birlikte kolilerini karşı odamdaki yeni odasına taşıdıktan sonra hazırlanmaya başladım. Duşumu ve giyinme işini hallettikten sonra ufak bir çantaya iki gün için lazım olacak şeyleri koydum. Çantamı alıp aşağı indiğimde Melissa yüzüme bakarak ciyakladı. "Tamam sakin ol bu hafta sonu seninim." dedim. "Çok eğlenceli olacak, bir de sana bir sürprizim var." dedi fısıldayarak. " Nedir?"
"Bunu söyleyemem şuan. Aslında sevinip sevinmeyeceğin konusunda emin değilim çünkü tanıyıp tanımadığını bilmiyorum ama bence güzel bir sürpriz."
"Bu gizemli konuşmaları nerden öğreniyorsun sen?"
"Hadi bin gidince görürsün. Arkada bir koli şeker var. Sam çekimlerden getirdi istediğin kadar ye, sevdiğini biliyorum."
"Asla hayır demem. Selam Sami."
"Selam Giz. Kızlar sarhoş olmaya ve muhteşem deniz havasına hazır mıyız?"
Islıklar, ciyaklamalar... Çocuk gibiydik ve onlarla olmaya bayılıyordum, umarım sürprize de bayılırdım. Sahi neydi acaba ?
