Gecenin bir yarısı telefonumun çalmasıyla uyandım. Brad arıyordu. Telefonu açıp açmamakta tereddüt ettim ya kötü birşey olduysa ? Bu saatte aranırmıydı ?
"Alo Brad birşey mi oldu ?"
"Hayır sesini duymak istedim. Ve sana bir sürprizim var. Yarın işten almaya gelicem seni, hafta sonu için muhteşem bir planım var. İşin yoksa tabi ?"
"İşim yok ama ne olduğunu söylemicem misin ?"
"Sürpriz demek nedemek küçük hanım ?" dedi ve bir kahkaha attı. "Ama inan çok hoşuna gidecek." dedi.
"Tamam eşya ne hazırlamam gerekir yanıma ne almalıyım ?"
"Bir düşüneyim. Sanırım hem ince hem kalın birşeyler ve bir de bikini atsan çantaya fena olmaz ne olur ne olmaz."
"Ayakkabı ?"
"Normal."
"İnan kafam karıştı Brad."
"Ufak bir çanta yeterli, sakin ol. İşten alırım yarın akşam üstü seni. Sabah senaryo okuması yapacağım, ulaşamazsan merak etme tamam mı ?"
"Tamam kolay gelsin. İyi geceler."
"Sana da bebeğim."
Dedik ve kapattık. Bebeğim mi ? İşte oluyordu. Yelkenlerimi suya indiriyordum işte. Hemen düşünceleri savdım ve uyumaya devam ettim.
Uyandığımda işe gitmeme daha bir saatim vardı. Hemen eşyalarımı hazırlamaya koyuldum. Bir günlük elbise, espadril, birkaç bakım malzemesi, bir pantolon ve ince kazağımı, bikinimi ( ne olur, ne olmaz ), birkaç parça daha birşey attıktan sonra iş için hazırlandım. Alex'i uyandırıp hafta sonu olmayacağımı söyledim ve evden çıktım. Aslında biraz tereddütlüydüm. Tanışalı daha bir aya yakın olmuştu ve durumumuzun bir ismi yoktu. Nereye olduğunu bilmediğim bu seyahata onunla yalnız çıkmalımıydım bilmiyordum. Kafamdaki bu düşüncelerle iş yerine geldi. Çantalarımı masama bırakıp hemen Mel'in yanına gittim, olanları anlattım.
"Tatlım bence biraz abartıyorsun. Bence Brad sana karşı gerçekten birşeyler hissediyor. Hemde çok yoğun şeyler. Artık şu statü farkını bu nasıl benim başıma gelir düşüncelerini bir kenara bırak ve biraz tadını çıkar."
"Off! Tamam çıkaracağım, tamam."
"Keşke sizde gelseydiniz." dedim üzgün üzgün.
"Lütfen artık işinin başına dönüp, birlikte geçireceğiniz hafta sonunu hayal eder misin ?" dedi ve beni yanağımdan öpüp masama yolladı.
Tüm gün işe odaklanamadım. İşten biraz erken çıkacaktım. Brad iyi olacağını düşündü çünkü dediğine göre biraz uzun bir yolumuz varmış. Heyecandan ölecektim. Bir saat sonra çıkıp tüm hafta sonunu onunla geçirecektim. Aramızda birşeyler geçermiydi acaba diye düşündüm. Dudağımın kanadığını farkettim o anda sanırım derin düşüncelerimde ısırıp kanatmıştım. Tamam dedim kendime biraz kendine gel kendini ona bırakmanın zamanı geldi. Bırak herşey güzel olsun, güzel bir hafta sonu olsun. Gez, eğlen...
