Şükürler olsun ki iyi bir ev arkadaşım var. İşe gitmeme daha bir saatim var ve minik ev arkadaşım kahvaltı hazırlamış. Üzerimi giyindikten sonra aynaya bakarken biraz saçlarıma bakım yaptırmam gerektiğini farkettim. Bu konuda Mel'e danışsam daha iyi olur, o iyi bir kuaför bilir dedim ve harika kahvaltıya yumuldum.
"Harikasın! Gerçekten harikasın!"
"Abartma, sadece bir kahvaltı. Afiyet olsun. Bugün okulum yok ve kendime ayırdığım bugüne erken başlamak istedim. Bu sana da armağanım." diyerek gazetesini okumaya devam etti.
"Teşekkürler ve ben kaçtım, güzel dinlenmeler tatlım."
"Günün güzel geçsin."
Yürümeye karar verdim. işyerim çok uzak değildi ve daha zamanımda vardı. "Hem biraz spordan kim ölmüş?" dememe kalmadan kapının önünde kahramanımı gördüm. Koşarak boynuna atladım ve ödülünü dudaklarına bıraktım.
"Neden buradasın?" dedim.
"Sana da günaydın! Nedemek neden buradasın? Seni işe götürüyorum, atla bakalım."
"İyi de neden?" şaşkınlıktan yine kabalaşmıştım.
"Seni görmek istedim, bir sorun mu var ?"
"Hayır, yok tabi. Ben sadece şaşırdım, hadi gidelim."
"Neden şaşırıyorsun ki anlamıyorum. Sabahın köründe seni görmeye geliyorum ki genelde bunu yapmam ve sen bin tane soru soruyorsun."
"Ben sadece şaşırdım."
Yanağımı okşadı.Birşey demedim ve yola baktım. Bu da neyin nesi ? Daha birkaç gündür tanıdığım adam sevgilimmiş gibi davranıyordu. Tamam bu güzeldi ama biraz hızlıydı. Buna bende sebep oluyordum. Daha tanımadan kapında gördüğün adamın boynuna atlayıp, öpülürmüydü hiç?
Mel çatalıyla tabağıma vurunca düşüncelerimden sıyrıldım. "Efendim?" dedim.
"Sabahtan beri dalgınsın. ne oldu?"
"Ben sadece değişik hissediyorum. Brad sabah işe bıraktı, sabahın bir körü kapımdaydı anlatabiliyor muyum? Neden kapımdaydı ?"
"Bu kadar güvensiz olma tatlım. Adam senden hoşlandı ve yanında olmak istiyor çok açık. Sana ilgisini belli ediyor daha ne olsun." dedi.
"Ben kendimi şanslı mı hissemeliyim ? Hayatı hakkında hiç bilgim yok. Sam ne dediyse o ve sen. Hani şu oyuncu kızla beraberdi en son ona ne oldu, bir anda uçtu mu?"
"Ayrıldılar diye biliyorum, hatta bayağı oldu duyalı. Etrafında da yok gördüğümüz kadarıyla. Birşey olsa Sam söylerdi merak etme. Bence biraz kendini rahat bırak, sence de zamanı değil mi?"dedi.
"Sanırım... Hem artık onu öptüm. Hemde son model arabasının önünde sexy bir şekilde dururken boynuna atladım." diye kıkırdadım.
"Aman Tanrım! Daha ne istiyorsun? Kendini bırakmışsın bile." dedi ve omzuma yumruk çaktı.
"Umarım pişman olmam."
"Sen Dünya'nın en sexy oyuncularından biriyle flört ediyorsun bebeğim. Biraz göğsün kabarsın." dedi.
"Hadi işe devam." dedim ve herkes departmanına doğru yol aldı. Zamanı gelmişti sanırım. Artık birilerine tekrar güvenmek istiyordum. Bu Brad miydi bilemiyorum ama umarım odur çünkü sanırım ona olan duygularım biraz boyut atlıyordu, ne olur üzülmemeyim. Ne olur!