Fırtına dinmiş, hava kararmaya yüz tutmuştu. Orgi merakına yenik düşerek sorma gereği hissetti. "Babam hep gizli bir diyarda yaşadığınızdan bahsederdi ama haritasında yaşadığınız yer işaretliyse, buna nasıl müsaade ettiniz? Ya bir başkası haritayı ele geçirseydi?""Bizim bölgemize girmek kolay değildir, çorak sisli toprakların arkasında kalır. Elinde harita olsa da çorak sisli toprakların içinde nerelerden geçeceğini bilmezsen orada yok olup gidersin. O yüzden bölgemizin haritada yer almasını önemsemedik."
"Peki varlığınızın bilinmesini istiyor muydunuz? Babam sizden bahsedeceğini söyledi mi?"
"Söyledi tabi. İlk başta tereddüt ettik, aramızdan bazıları da karşı çıktı ama sonradan hiçbirimiz umursamadık. Zaten insanlar ile temasımız artık kaçınılmaz. Sınırlarımızın ötesine daha sık çıkıp avlanmaya başladık. İğrenç yaratıkların sayısı son zamanlarda bir hayli artmaya başladı."
"Sizden aldığı onaya rağmen neden sizden gerçek olarak değil de sadece bir efsane olarak bahsetti anlam veremiyorum doğrusu."
"Ahh Efendi Dhurgi... Gerçek bir dost. İlk başta karşı çıkanlardan olsa gerek."
Orgi, yıldızların tüm ihtişamıyla aydınlattığı soğuk havayı derince içine çekti, "Kim bilir, belki de o yüzden... Gerçek sebebini asla öğrenemeyeceğiz."
"Yürürlerken Argas köyü ufukta belirdi. Ancak ters giden bir şeyler vardı. Köyden göğe doğru beyaz dumanlar yükseliyordu. Venar'ın burnuna da kötü kokular gelmiş olacak ki huzursuzlandı. Adımlarını hızlandırdılar ve iyice yaklaştıklarında o kötü kokuyu Orgi ve Uir de aldı.
Orgi kılıcını çekti ve "Siz gözükmeseniz daha iyi olacak, burada bekleyin." diyerek koşar adım köye girdi. Evlerin birçoğu darmadağın olmuş gözüküyordu. Bunun bir Gundul istilası olduğunu anlamakta zorlanmadı çünkü ilk kez başlarına gelmiyordu. Hemen evlerinin yolunu tuttu. Kapı kırıktı. İçi ürperdi. Kılıcını siper ederek içeri girdi. Ortalık olabildiğince sessizdi. Yumuşak adımlarla etrafı kolaçan ettikten sonra sığınağın üzerine gelerek topuğu ile üç kez peş peşe vurdu. Annesi ve kardeşinin oraya saklandığını umuyordu. Sığınaktan ses gelmeyince bu hareketi yineledi. Ancak yine tepki yoktu. Gardını indirmeden sığınağa inen tahtayı araladı. İçerisi boştu.
Evden çıkıp dumanın yükseldiği köy meydanına gitti. Gördüğü manzara karşısında donup kaldı. Gundul'lar öldürülüp üst üste yığılarak yakılmıştı. Sayıları o kadar çoktu ki bunun nasıl mümkün olabileceğini düşündü. Çünkü köyde bu sayıdaki bir saldırıyı bertaraf edecek kadar korucu yoktu. Leşlerin etrafında kimse gözükmüyordu. Olan bitene anlam veremezken hemen ana sığınağa yöneldi. Sığınağın kapısında dört adet nöbetçi bekliyordu. Ancak nöbetçiler bu köyden değildi. Kalın zırhları, şatafatlı miğferleri ve damgalı kılıçları vardı. Orgi kılıcını kınına sokarak askerlere başıyla küçük bir selam verdi ve içeri girdi. Kapıda onu karşılayan Argas köyünün en kıdemli korucusu Lurdo oldu. Orgi onu gördüğüne bir an için sevindi, hemen gözleri etrafta annesini ve kardeşini aradı ancak ortalıkta çok sayıda sığınak kapısında gördüğü nöbetçiler gibi giyinen askerler vardı.
Annesi ve kardeşi için iyice telaşlanan Orgi, Lurdo'yu azarlar biçimde peşi sıra sorular sordu."Lurdo neler oluyor hemen anlat! Bunlar da kim? Annem ve kardeşim nerede? Buraya kaçmayı başarabildiler mi?"
Lurdo sadece sustu... Cevap vermekten çekiniyordu. Belli ki haberler kötüydü. Lurdo sustukça Orgi daha da bir telaşlandı, gözleri dolmuştu. İki eliyle Lurdo'yu sert bir şekilde sarstı ve olabildiğince güçlü bir şekilde, "Anlat Lurdo! Susma!" diye haykırdı. Sığınaktaki uğultu birden kesildi ve herkes başını kapı girişinde iki eliyle Lurdo'yu sarsan Orgi'ye doğru çevirdi. Lurdo yutkundu ve olabildiğince yumuşak ve üzgün bir ses tonuyla "Üzgünüm Orgi, köylünün birçoğu gibi onlar da başaramadı." diyebildi ve tekrar yutkunarak ekledi, "Bu askerler de Gölge Krallığı'nın öncü birliklerinden, bir süredir bu Gundul sürüsünün izini sürüyorlarmış. Onlar olmasaydı köyde kimse hayatta kalamazdı." Orgi başını iki elinin arasına koydu ve yavaşça yere çömeldi. Bir süre öylece kalakaldı. Daha sonra gözlerini ovalayarak ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DORPUL
Viễn tưởng*** Dışarıdan içeriye yaklaşan gizemli ışık her ne ise hiç hoşlarına gitmemişti. Orgi kılıcının kabzasını sıkıca kavramış, Uir yayını iyice gerdirmiş ve Venar sivri pençlerini sonuna kadar çıkarmış içeri yaklaşan ne olduğu belirsiz ışığı veya o ışığ...