➺22

1.4K 161 120
                                    


Sınır; 35 Yorum 35 Vote

Aşkolar bu son sınır geçmedikçe atmayacağım artık.

𓇬

YAZAR

Yuna, belki de sekizinci kez izlediği videoyu başa sardı. Ekranda Sunoo, kendisi ve Arin çıktığında daha iki dakika önce sildiği gözyaşları yanağını tekrar ıslatmıştı. İnanası gelmiyordu. Ne yani, şimdi şu ekranda gördüğü yerinde duramayan, zıplayarak şarkı söyleyen kızı bir daha göremeyecek miydi?

Bu videoyu babası Arin'i Korece çalıştırmak için eve getirdiği günlerden birinde çekmişlerdi. Sunoo ve Arin, birbirini ikinci defa yüz yüze o gün görmüşlerdi. Sanaldakinin aksine o gün çok utangaçtı Sunoo, sürekli Arin'den kaçıyordu ama onu izlemekten de kendini alamıyordu. Arin ise onun bu hallerine şaşırmıştı ve söylemese de tatlı bulmuştu.

Yuna ve Sunoo, Felix Arin'i çalıştırırken yanlarında oturmuş ve onları izlemişlerdi. Örnek vererek Arin'in konuları anlamasına yardımcı olmuş, ardından kelime sınavı yapmışlardı. Akşam yemeği hazırlanacağı zaman Felix çocukları kendi haline bıraktığında yapacak bir şeyler aramışlar ve sonunda salonda karaoke yapmaya karar vermişlerdi. O gün hepsi Arin'in meleksi sesini ilk defa duymuştu.

Yuna, ekrandaki Arin ile birlikte şarkının şuan iliklerine kadar hissettirdiği kısımları mırıldandı. "Oh, I'll be fucked up if you can't be right here." Hıçkırıklara boğulurken kafasını yastığa gömdü. "Know that I can't find nobody else as good as you- I need you to stay, need you to stay, hey.." Bir dakika sonra kapı açılmıştı. Hemen ardından kendini birinin kollarında buldu Yuna.

Felix, mutfaktan evi inleten kızının ağlayışlarını duyduğunda kendini odaya atmıştı.
Sarışın adam Arin'in ölümünden beri deli divane gibi evin içinde koşturup duruyordu. Üç gün önce, olaylardan hemen sonra Seungmin'i yanına getirmişlerdi. Hem onunla hem de Yuna'yla ilgilenmeye çalışıyordu. Yuna sürekli ağlama krizlerine giriyordu. Tanrı biliyor ya, Felix kızının bu güne kadar hiç bu kadar sarsıntılı ağladığını görmemiş, görmek de istemiyordu. Bebeğinin acı içinde olduğunu görmek, onu sakinleştirmek çok zordu. Yatağa oturup Yuna'yı kucağına çekti. Genç kız babasına sarılmıyor, bağırarak ağlamaya devam ediyordu. Felix kızının içindeki tüm ağırlığı bu şekilde atmasına izin vermek çok istedi ama yapamazdı, Seungmin'i uyutalı yarım saat bile olmamıştı. Üç günün ardından ilk defa uyumuştu Seungmin, uyanırsa bir üç gün daha uyumazdı. Yuna'nın yüzünü göğsüne bastırırken kollarıyla kızını iyice sardı. Sırtını sıvazlarken bir yandan da başına öpücükler konduruyor, minik bir bebeği sakinleştirmeye çalışır gibi hafifçe sallanıyordu olduğu yerde. Elimden başka hiçbir şey gelmiyordu.

"Ne olursun yapma böyle Yuna'm, dayanamamıyorum ben.." Felix, burnu sızlarken gözlerini kapatıp başını kızının başına yasladı. O, Yuna'nın çektiği acının farkında değildi. En yakın arkadaşıyla küskün ayrılmanın kalbine verdiği yükü bilmiyordu. Genç adam diğerleriyle ilgilenmekten kendi çektiği acının bile farkında değildi, olaylar yüzüne bir tokat gibi inmemişti daha.

Seo Ailesinin evindeki durum bu şekildeyken Hwang ailesi de onlardan farklı değildi.

Sunoo da yatağında yatmış Yuna gibi telefonunda Arin ile ilgili ne varsa bakıyordu. Mesajlaşmalarını defalarca okuyor, videolarını izliyor, ses kayıtlarını müzik dinlermiş gibi dinliyordu. Kafası karışıktı. Ne hissettiğini bilmiyordu. Şuanda hissettiği şeyi daha önce hiç yaşamadığından adını koyamıyordu. Arin'e aşık değildi, nasıl olabilirdi ki? Sadece birkaç aydır tanıyordu onu. Ama arkadaştan da öteydi onun için, bunu da biliyordu.

Let go |  Chanmin • Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin