Özel bölüm istiyorsanız Final Partlarındaki sınırlar dolmak zorunda arkadaşlar
Sınır; 75 Vote, 70 Yorum
"Jaeyun-ah lütfen ağlama artık." Seungmin, kucağındaki ağlayan oğlunu susturmaya çalışırken kendi ağlamaya başlamıştı. Gece saat üçten beri ağlıyordu minik bebek ve bir türlü susturamamışlardı. Altı temizdi, doyurmuşlar, gazını da çıkarmışlardı. Daha ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu. Chan ile birlikte sırayla kucağa alıyorlar, evin içinde tur atıyorlardı. Bir süre susuyor, sonra tekrardan ağlamaya başlıyordu. Ne Chan ne de Seungmin uyuyabilmişti. Lia'nın da uyuyamadığını biliyorlardı ama kız gelip tek kelime dahi etmemişti. Sadece ara sıra odasından ses geldiğini ve lavaboya gittiğini görmüşlerdi. Iki koca adam gidip genç kıza bakmaya ya da onun yanlarına gelmesine korkmuştu. Lia bebek doğduğundan beri çabuk sinirleniyor ve onun sebep olduğu hiçbir şeye tolerans göstermiyordu. Terapisti bunun normal olduğunu, bebeğe alışması gerektiğini ve ona karşı sabırlı olunup zaman vermelerini söylemişti.
Saat yediye geliyordu. Jaeyun'un iki saatte bir beslenmesi gerektiğinden Chan mutfakta olabildiğince hızlı bir mama hazırlamış, bunun küçük oğlunu bir süre de olsa susturmasını ummuştu. Uykusuzluk ya da baş ağrısı çekmeye başlaması umrunda değildi sadece bebeğini daha fazla ağlarken görmek istemiyordu.
Mutfaktan ayrılıp hızlı bir şekilde üst kata çıktı. Odaya girdiğinde gördüğü şeyle durakladı. Seungmin, bebeğin kollarının altından destekleyerek onu yüzünün hizzasında tutmuş onunla birlikte ağlıyor ve azarlıyordu. "Daha ilk aylardan babanı dinlemiyorsun, ne yapacağım ben seninle? Niye susmuyorsun? Ablan çok kızdı, sevmeyecek bak bizi." Seungmin, Jaeyun'u göğsüne geri yatırıp başını öpmüştü ardından. "Ağlama artık bebeğim ne olursun, için dışına çıktı ağlamaktan. Kafayı yiyeceğim Tanrım."
Chan iç çekmiş, daha fazla oyalanmadan yanlarına gidip yatağa çökmüştü. Seungmin, eşini gördüğünde yalvaran bir ifadeyle ona bakmış, konuşmadan bir şeyler yapmasını istemişti. "Seungmin'im niye ağlıyorsun? Yok bir şey," Eşinin saçını okşayıp oğlunu kucağına yatırdı. "tekrardan acıktı benim oğlum ondan böyle naz yapıyor. Mama yiyeceğiz şimdi, değil mi Jake? Karnımızı doyurduktan sonra ağlamak yok değil mi?" Küçük biberondaki mamayı oğlunun ağzına verdiğinde hemen kapmıştı. Chan kıkırdarken evi bir sessizlik kapladı.
Seungmin, gözündeki yaşı silerken çenesini Chan'ın omzuna yaslamış, oğlunu izlemeye başlamıştı. "Şu çocuklara sürekli İngilizce adlarıyla seslenmeyi bırakmalısın. Lia artık ona Arin diye seslendiğimde bana bakmıyor, adını unuttu, Jaeyun da öyle olacak." Chan ona cevap vermek yerine sadece kıkırdamış, dönüp yanağını öpmüştü.
Jaeyun 15 dakika sonunda yavaş yavaş mamasını bitirirken Chan biberonu almış, kenara koymuştu. Oğlunu gazını çıkarması için Seungmin'e uzatırken başına bir öpücük kondurdu. Bunu kendi yapmak istese de gereğinden fazla güçlüydü, Lia bebekken bir keresinde farkında olmadan onu incittiğinden doğduğundan beri gaz çıkarma işini Seungmin yapıyordu.
Seungmin bebeğini omzuna yatırırken yavaşça sırtını sıvazlamaya başladı. "Lia ne yapıyor acaba? Okul saati geliyor ama gitmesin bugün. Gece ders çalışmaktan zaten geç yatmıştı, bu küçük bey yüzünden uyuyamamış olmalı." Hafifçe iki üç kez pat patladı minik bedeni. "Chan bir baksan mı? Boşuna hazırlanmasın."
"Azarlanan şanslı taraf sen ol diyorsun.." Oturduğu yerden kalkarken özerini düzeltti Chan. Lia'nın ona kızmaması için tanrıya dua ediyordu. Araları zaten mesafeliydi, kızıyla daha kötü olmak hiç istemiyordu.
"Seni azarlamayacağını biliyorsun, senden hala korkuyor. Azarlanmak bana özel."
"Bana da çekinmeden laf sokuyor ve uzun süre suratıma bakmıyor ama.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let go | Chanmin • Changlix
Fanficseo.yuna: Babanın babamdan uzak durması için kaç para istiyorsun söyle. liabang: ha? Yan shipler | Hyunin • Minsung !!! Amatörce yazıldı.