➺26

1.4K 144 138
                                    

Pek bir şaşırtıcılığı kalmadı ama..

Sınır; 45 Yorum, 45 Vote.

𓇬

Yatakta ayaklarını kendine çekip cenin pozisyonuna geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yatakta ayaklarını kendine çekip cenin pozisyonuna geldi. Çok yorgun hissediyor, canı çok yanıyordu. Üşüyor ama yorganın altına girince de terlemeye başlıyordu.

Gerçi terlemese bile kullanmazdı o yorganı. Şuan bulunduğu ortamdaki her şeyden nefret ediyordu. Üzerinde yattığı yataktan, odaya ışık yayan lambadan, yerdeki kilimden, masanın üzerine konulmuş yemek tepsisinden; o tepsiyi getiren adamdan, tepsinin içindekileri pişiren aşçıdan. Hepsinden. Bu odada gezen sinekten bile nefret ediyordu şuan. Böyle yerlerde bulunan kimse iyi olamazdı.

Gitmek istiyordu artık Arin, dayanamıyordu. İlk dört günü yarı baygın bir şekilde klinikte yatmış olsa da 10 günden fazladır burada olduğunun farkındaydı. Belirli kişiler dışında kimse gelmiyordu. Bu kişiler de karnındaki yarasını kontrol etmeye gelen bir kadın doktor, günde üç öğün yemek getiren bir adam ve arada gelip onunla sohbet etmeye çalışan, ağzını arayan başka bir adamdı. Onlar dışında kimseyle görüşmemişti. Ki bu bir yandan iyiydi, kimse onu kaçıran kişilerle görüşmek zaten istemezdi.

Odada küçücük, dikdörtgen şeklinde, sırf biraz hava girsin diye yapılmış camdan başka hiçbir şey yoktu dışarıyla bağlantısı kurmasını sağlayabilecek. Odaya giren doktor bile ona bakış şekline acımış ama bir şey yapamayacağını, adamların tedavi edilecek hastanın yanına gitmeden önce takılarına kadar her şeyini aldığını söylemişti. Babalarına ulaşamıyordu, hala Seoul'de mi onu bile bilmiyordu. Büyük ihtimalle değildi, ki bu onu daha çok korkutuyordu, öyle olsaydı Chan babası hemencecik bulurdu onu, emindi genç kız babasının onu deli gibi her yerde aradığına.

Ama 10 gün geçmişti, değil mi? Onu bulmaya çok yaklaşmış olmalılardı. Yakında buradan kurtulacaktı, yakında bu boktan yatakta değil de Seungmin babasının kollarında uyuyacaktı.

Üzerindeki ince pikeyi kendine çekip yüzünü gömdü. Onu evde yaralayan adam kaçarken evden bunu da almıştı yanlarına. Karnındaki yaraya bastırmak için kullanmış olmalıydı ki üstünde kan vardı. Yine de hala evi gibi korkuyordu. Bu, azıcık da olsa huzurlu hissetmesini sağlıyordu.

Karnındaki acı-ağrı karışımı hisle inledi Arin. Iyice artmıştı. Ağrı kesiciler acısını hafifletse de geçirmiyordu. Ama bunu onlara göstermemeye çalışıyordu. Chan babasından insanlara zayıflıklarını göstermemeyi, yoksa onları kullanabileceklerini öğrenmişti. Yine de doktor bunu bekliyor olmalı ki gece rahat uyuyabilsin diye akşamları iğne yapmaya geliyordu. Saat kaçtı bilmiyordu ama kadın hava karardıktan sonra geliyordu ve küçük camdan görüldüğüne göre dışarısı en fazla bir saate kararırdı. Gelmesine birkaç saat daha var gibiydi.

Yataktan yavaşça kalktı. Adamların getirdiği yemekleri asla yemiyordu, içine bir şey koymuş olabileceklerini düşünüyordu. Ama yemeğin yanında küçük, paket içinde bulunan ekmekler oluyordu ve bunları askeriyedeki öğle yemeğinin yanında da verdiklerinden ilaç içmesi gerektiğinde onları yiyor, ardından yine hiç açılmadığı belli paket sularından içiyordu. Bunlar dışında midesine bir şey girdiği yoktu. Seungmin babası duysa ne çok üzülürdü kim bilir.

Let go |  Chanmin • Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin