Sınır; 30 yorum, 20 oy
𓇬
FELIX
"Woojin, git artık."
Kafayı yemek üzereydim. Gecenin bir saati aniden kapı çalmıştı. Changbin'in geldiğini düşünüp gelikten bakmaya gerek duymamış koşarak gidip açmıştım. Woojin'i gördüğümde ne yapacağımı bilememiştim. Kapıyı kapatmaya çalıştığımda ayağını koymuş ve beni engellemişti. Beni özlediğiyle ilgili bir şeyler saçmalamış ve içeri girmek istemişti. Çocuklarımın olduğu ortama onu sokacak kadar kafayı yemediğimden ona gitmesini söylemiştim defalarca. Gitmemişti. İçeri bildiğin zorla girmeye çalıştığında korkmuş, ne yapacağımı bilememiştim. Woojin'e güvenmiyordum, çocuklarımı tehlikeye atamazdım. Bu yüzden onu dışarı çıkmaya ikna etmiştim. Yürüyerek oturduğumuz sitenin 10 dakika ilerisindeki parka gelmiştik. Fazla uzağa gitmek istemiyordum bir şey olursa sitenin güvenliğinden yardım isteyebileyim diye.
15 dakikadır parkta dikiliyorduk. Konuşmuyor, bana bakıyordu. Ürkütücüydü. Eve gitmek istiyordum ama izin vermiyordu.. Yuna'ya yazarken aniden telefonumu almış, "Seni görmeye geldim ama sen telefona bakıyorsun, çok ayıp." demişti. Zorla geri alsam da bir daha elimden alıp vermez diye telefona da bakamıyordum. Tetikteydim ama, bir şey yapacak gibi olduğu an suratına yumruğu indirip polisi arayacak ve eve koşacaktım.
"Woojin böyle boş boş dikilip bana bakmaya mı geldin? Ne istiyorsun söyle ve git."
"Nişanlımı görmeye gelmiş olamaz mıyım?"
"Hangi zamanda yaşıyorsun? Sekiz yıl geçti, biz nişanlı falan değiliz. Evlendim ben."
"Ve boşandın." Yutkunurken bir şey diyememiştim, onu benden uzak tutacak bir kozum yoktu. İç çektim. O bunu nereden öğrenmişti ki? Aileler ve yakın çevrem dışında kimse bilmiyordu, internette falan yayınlamamıştık yani. Bilenler de ona söylemezdi zaten.
Woojin'in aniden beni öpmesiyle, benim onu iktirmem saniyeler içinde gerçekleşirken geriye kaçtım hemen. Dudaklarıma değen o yabancı dudaklardan tiksinmiştim. Suratına yumruğu yapıştırmak istesem de ilk önceliğim onun izlerini silmek oldu dudaklarımdan.
Bir şey söyleyeceğim sırada boş parkta "Anan boşandı orospu çocuğu." diye bir sesin yankılanmasıyla Woojin'in yeri boylaması bir olmuştu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ben olayları idrak edemeden Changbin Woojin'i yere yatırmış, üstüne çıkmış yumruk manyağı yapıyordu.
Bir süre bön bön onlara bakmıştım.Kendime gelip Changbin'e ilerledim. Kolundan tutup üstünden çekmeye çalıştım. Aptal herif, başını belaya sokacaktı. "Changbin- Changbin bırak lütfen yeter. Changbin..."
Beş dakika boyunca yalvarmıştım Changbin'e. Ama o kadar gözü dönmüştü ki duymamıştı beni. Sonunda Chan Hyung gelip beni onlardan uzaklaştırdığında içim rahatlamıştı. O, onları ayırırdı.
Birden vücuduma dolanan kollar hissettiğimde irkilmiştim. "Tanrım, Felix!" Seungmin'in korku dolu sesi kulaklarıma ulaştığında saniyesinde gözlerim dolmuş, ona sıkıca sarılmıştım. Seungmin saçlarımı okşamış, iyi olup olmadığımı sormuştu defalarca. Sakin olmamı söylemiş, güvende olduğumu hatırlatmıştı.
Seungmin, benden yavaşça çekilirken boşluğa düşer gibi olmuştum. Çekilmesini istemiyordum, sarılmaya ihtiyacım vardı. Az önce yaşananları unutmak için desteğe ihtiyacım vardı. Ben ona geri uzanacağım sırada kafamı sola çevirmemi sağlamış ve Changbin'i görüş açıma sokmuştu. Dövme işimi Chan hyung üstlenirken Changbin hızlı bir şekilde bana geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let go | Chanmin • Changlix
Fanfictionseo.yuna: Babanın babamdan uzak durması için kaç para istiyorsun söyle. liabang: ha? Yan shipler | Hyunin • Minsung !!! Amatörce yazıldı.