Dolunay'ın gelmesiyle annem ne ikram edeceğini şaşırmıştı.
"Oğlum pastadan daha var istersen koyayım bir tabak daha." Anneme gözümü diktiğimde umursamadan tabağı almaya çalıştı.
"Yok almıyım ellerinize sağlık." Dolunay'ın kibarca reddetmesine bozularak, nihayet mutfağa gitti.
"Okula gelmedin bugün, sen yokken okul pek bir sessizdi."
"Yaa demek pek bir sessizdi?" Diyerek gözlerimi devirdim.
"Neden gelmedin bir sorun mu var?"
"Canım istemedi." Yalan söyleyerek arkama yaslandım.
"Baban okula geldi bugün. Müdürle olan konuşmalarını dinledim. Seni okuldan aldığını söyledi. Anlaşılan aranızda büyük bir tartışma yaşanmış."
Ne söyleyeceğimi bilemeden öylece kalakaldım.
"Sen müdürün odasını mı dinledin?" Diye saçma bir cümle kurdum.
"Evet tesadüfen koridorda konuşurlarken duydum. Adın geçince baban olduğunu anladım. Bende nöbetçi öğrenci gibi odaya girerek onlara çay verdim." Yalanımı ortaya çıkarmıştı.
"İstersen bir plan yapıp, okuldan alınmana engel olabiliriz." Bu cümlesiyle kendimi aciz hissetmiştim.
"Ben başımın çaresine bakarım. Burnunu sokma sen."
"Ben sana yardım etmeye çalışıyo.."
"Yardımına ihtiyacım yok, şimdi lütfen git." Ayağa kalkarak kapıyı gösterdim. Biraz kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı.
Ani bir şekilde yerinden kalkarak, hiçbir şey söylemeden kapıya yöneldi.
Sinirle saçımı çekiştirerek odama yürüdüm. Babamın beni okuldan almaya çalışmasını hazmedemiyordum.
"Berika?" Annemi umursamadan üzerimi çıkardım. Nazlı'ya bu akşam dışarı çıkmamız gerektiğini yazarak gönderdim.
"Kızım nereye?"
Siyah bluzumu giyip saçımdaki tokayı çıkardım.
"Babam beni okuldan alıyormuş, bugün müdürle konuşmaya gitmiş."
"Ne?" Hızlı bir şekilde anneme dönerek ona baktım.
"Ben bunu mu hakediyorum anne?"
"Sakin ol önce bir, baban eve gelsin detaylıca konuşalım." Beni tutmaya çalıştığında ellerini ittirerek geriledim.
"Beni her seferinde rezil ediyorsunuz. Pars'a aşık olduğumu bile bile ayırdınız bizi. Sizin yüzünüzden oldu her şey!" Gözyaşlarım süzülürken sinirle sildim.
"O konuya girme istersen!" Dediğinde daha fazla dayanamadım.
"Yeter artık yeter, beni boğuyorsunuz ben dayanamıyorum artık!"
"Berika!" Hızlı adımlarla odamdan çıkıp kendimi evden dışarı attım.
Annemin arkamdan seslenmesini umursamayarak yoldan geçen bir taksiyi durdurdum.
Nazlı'da zaten dışarıda olduğunu yazınca onun verdiği adrese yöneldim.
15 dakika sonra Nazlı'nın verdiği adreste inmiştim. Büyük bir gece kulübünün önünde dikildiğimde hiç tereddüt etmeden içeri girdim. İşte ihtiyacım olan şey burdaydı.
Güler yüzle beni karşılayan Nazlı'yı kenarda bırakıp barmenin yanına ilerledim.
"4 bardak Tekila lütfen." Barmen başta şaşırsada sonra başıyla onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
ChickLit"Tamam yeter zarar veriyorsun kendine." "Herkes bana zarar veriyor ama, çok değersizim." Dedim. Çeneme doğru akan yaşları eliyle silip yüzümü okşadı. "Hayır, sen çok değerlisin." Çaresizce yüzüne bakıp söylediklerini dinledim. "Artık kimse zarar v...