10. Bölüm

1 1 0
                                    

Müziğin ritmine ayak uydurarak deli gibi zıplamaya devam ettim. Bedenimde gezen alkolün de etkisiyle kendimi bar masasının üzerine attım.
Telefonumdan instagrama hikaye atıp arayanları umursamadan geri kapattım.

Üzerimde ki okul eteğim ve önü açılmış gömleğimle dans ettiğim için bana bakan gözlere aldırış etmeden, elimdeki tekila bardaklarını kafama diktim.

Dolunay ise tam karşımda ki koltukta oturmuş keyifle beni izliyordu. Onu oldukça eğlendiriyor gibiydim.

"Ben tuvalete gidiyorum." Diyerek masadan indim. Kalabalığın arasından zorlukla geçerken bir kaç kişiyi sertçe ittirdim. Tuvaletin olduğu bölüme geldiğimde elimi yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım. Yüzümdeki makyaj dağılmış, göz altlarım korkunç bir haldeydi.

Peçeteye ıslatıp göz altlarımı sildim. Başım felaket dönüyordu.

Tuvaletten çıkıp basamağa çıkacağım anda, başımın da dönmesiyle sendeledim.

Beni tutan güçlü kolları hissettiğimde kendimi toparlamaya çalışıp ona döndüm.

"Teşekkür ederim." Karşımda duran esmer ve bir o kadarda yakışıklı çocuk nazikçe ellerini belimden çekti.

"Alışkın değilsin sanırım." Gülümsediği anda yüzündeki gamzeler belli olmuştu.

Ben saf saf çocuğa bakarken ne dediğini anlamaya çalıştım.

"Yok iyiyim ben sağol."

"Oturmak ister misin şöyle." Gösterdiği yere bakıp başımı olumsuz anlamda salladım. Oturursam büyük ihtimalle ağlamaya başlardım.

"Gerek yok arkadaşım bekliyor. " arkamı dönüp hızla kalabalığın arasına daldım. İnsanlar arasından ezilmeden çıkıp Dolunay'ın olduğu yöne ilerledim.

Barmenin uzattığı tekila bardaklarını elime alıp dansıma devam ettim. Arada kaçamak bir bakış atıp Dolunay'ın ne yaptığına baktım. Gözlerini benden bir saniye bile ayırmıyordu.

Yanıma yaklaşan sarışın çocuğa gözlerimi devirerek tekilanın birini kafama diktim. Bana yanaşıp ellerini belime koyduğunda umursamadan ritme uyum sağladım.

Çok geçmeden belimdeki eller hızla geri çekildiğinde ne olduğuna bakmak için arkamı döndüm. O sarışın çocuğun yerine Dolunay karşımda dikilirken, sırıtarak onu da dans etmeye zorladım. Tekila bardağımı alıp kafasına dikti.

Ellerimi göğsüne koyup iyice ona yaklaştım. Kollarımdan tutup beni durdurdu. Başımı döndüren bir kokusu vardı ve oldukça etkileyiciydi.

"Çok sarhoşsun gidelim." Başımı olumsuz anlamda sallayıp dansa devam ettim. Canım gitmek istemiyordu hatta sabaha kadar burada durabilirdim.
Arkamı dönüp kendimi ona yasladım.

"Yaramazlık yapma." Diye kulağıma fısıldadı. Onu dinlemeyip daha çok kendimi bastırdığımda, nefesini boynumda hissettim.

Sıcaktan gömleğimin kalan düğmelerini çözerken, ellerimi tutup bana engel oldu.

"Burada olmaz."

"Çok sıcak ama." Aniden beni kucağına aldığında ufak bir çığlık attım.

"Ne yapıyorsun?" Sersemleyen kafam iyice dönmeye başlamıştı.

"Eve gidiyoruz artık."

"Hayır ben gitmem oraya." Bir an duraksayıp yüzüme baktı.

"Tamam bana gideriz." Şımarık bir kahkaha atıp başımı geriye savurdum.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin