5. Bölüm

1 1 0
                                    

Sabah güneşinin yüzüme vurmasıyla küfür ederek yastığı kafama bastırdım.

"Ya kapat şu perdeyi sıçıcam güneşine yaa!"

"Günaydın uyuyan güzel, saat 12 ve ailen yolda seni almaya geliyorlar."

Gözlerimi arayalıp gelen sesi algılamaya çalıştım. Daha öncede uyandığım bu oda gayet tanıdık gelmişti.

Pars'ı karşımda gördüğümde dün gece olanlar daha yeni yerine oturuyordu.

Aniden yataktan kalkarak üstümü düzelttim.

"Ne oldu burada off." Aniden kalkınca başım felaket ağrımıştı.

"Annem gördü seni, özür dilerim engel olamadım. Hemen annenleri aramış."

Allah beni kahretsin! Zaten burada ne işim vardı ki?

"Beni neden buraya getirdin ki zaten?" Büyük bir öfkeyle üzerine yürüdüm.

"Eve gidemeyeceğini söyledin bende seni bırakamadım."

Dün geceye dair her şey kesik kesikti. Hiçbir şey tam değildi kafamda. Sinirle saç diplerimi çekiştirdim. Kendimi düşürdüğüm duruma bak!

"Sağlıklı düşünemiyordum, sarhoştum Pars!"

"Biliyorum, sabah kimse seni görmeden çıkarırım sandım. Ama annem beni uyandırmak için odaya girdiğinde gördü bizi."

Tereddüt ederek yüzüne baktım. Umarım başka bir saçmalık yapmamışımdır.

"Bir şey geçti mi aramızda?"

Bakışlarını benden kaçırdığında içimdeki korku daha da artmıştı.

"Pars!"

"Öpüştük yani, sen sarhoştun ne yaptığını bilmiyordun ama.."

"Tamam sus yeter!" Aceleyle ayakkabılarımı giymeye çalışırken, Pars'ın annesi Handan Hanım, odanın kapısını açarak o kötü bakışlarını bana yöneltti.

"Ailen kapıda seni bekliyor, acele etsen iyi olur küçük hanım."

Ses tonundaki o ima bile sinirimi bozmaya yetiyordu. Oldukça kendini beğenmiş, kibirli bir kadındı. Ve benden oldum olası hazetmezdi.

Handan Hanımın arkasından ilerlerken, Pars beni kolumdan tutup durdurdu. Konuşmasını durdurup ben söze girdim.

"Lütfen bir şey söyleme Pars, dün gece burada olmam hataydı."

Hızlı adımlarla bir şey söylemesini beklemeden kapıya yöneldim.

Annem ve babam beni gördüklerinde kendimi daha da berbat hissetmiştim. Handan Hanım imalı bakışlarıyla aileme bakarken bir şey söyleyecek diye ödüm kopuyordu.

"Annecim çok merak ettim seni." Annem bana sarılarak konuştuğunda  babam tepkisiz kalmıştı.

"Kızınıza kavuştuğunuza göre bundan sonra biraz daha dikkat etmeniz gerekecek. Aksi taktirde kızınızı bir daha oğlumun koynunda görmek istemiyorum."

Handan Hanım o acımasız tarafını gösterdiğinde cevap vermemek için kendimi sıktım.

"Seçtiğiniz kelimelere dikkat edin hanımefendi, bu nasıl bir üslup kendinize gelin!" Annem cevap verdiğinde Handan cadısı kapıyı suratımıza kapatmıştı. Yürü be anne kim tutar seni.

Babamla göz göze gelmemek için başımı eğerek arabaya doğru yürüdüm.

Annemle babam kendi aralarında konuşuyordu ancak duyabileceğim kadar sesli değildi.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin