Ne olduğunu, kim olduğunu bilmediğim bir insanın arkasından giderek onu takip ediyordum.
Okuldan çıkalı 1 saat olmuştu bile. Adının Dolunay olduğunu öğrendiğim çocuğun peşinden gidiyordum.
Daha önce hiç gitmediğim, bilmediğim sokaklardan geçerken bir yandan da içimi korku kaplamıştı. Bu çocuğa nasıl güveniyordum böyle?"Nereye gittiğimizi söyleyecek misin artık?" İçimdeki merakı durduramıyordum.
"Geldik bile."
Bir apartmanın içine girdiğimizde ne olduğunu anlayamamıştım.
"Ne işimiz var burada? Eve mi atıyorsun beni?"
"Saçmalama Berika, seni şehrin en güzel yerine getirdim."
Merdivenleri tek tek çıkarken aklımdan bin tane şey geçiyordu.
Önümüze çıkan büyük kapıdan içeri girdiğimizde, burasının çatı katı olduğunu farkettim.
Balkon gibi bir terasi vardı ve köşede de büyük bir koltuk.
Dolunay, koltuğun yanındaki dolaba benzer bir şeyi açarak, içinden iki tane bira çıkardı.
Ona garip garip baktığımı farkettiğinde gülümseyerek koltuğu işaret etti.
"Hadi gel."
"Senin çatılarla ilgili bir problemin mi var?" İşaret ettiği koltuğa oturarak elinden birayı kaptım.
"Olabilir." Şişeyi kafasına dikip dudağında kalan o ıslaklığı emdi. Gözlerimin dudaklarına kaydığını farketmeden bakışlarımı ondan kaçırdım. Acayip havalı biriydi.
"Peki senin nasıl bir problemin var?" Kaşları havada bana bakarken oldukça seksi duruyordu.
"Nasıl yani?" Diye sordum. Sorusunu anlamamıştım.
"Neden böyle sinirli ve atarlısın hep?"
"Bu benim karakterim bir sebebi yok." Diye cevapladım.
Kafasını sallayarak güldü."Nee?"
"Şu popüler çocuktan ayrıldığın için o zaman?" Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında, koluna sertçe geçirdim.
"Saçmalama ne alakası var onunla?" Pars'ın adını bile duymak kalbimi sızlatıyordu.
"O zaman kesin aile ile ilgili, kesin çok baskıcı bir ailen vardır." Sorusuna cevap vermeyip biramı kafama diktim.
Babamla olan tartışmalarımız beynimin içini kemiriyordu.
"Olsun aile güzel bir şey, en azından benim gibi hayattalarken başkalarının elinde büyümemişsin."
"Sen ciddi misin?" Başıyla onaylayarak birasını yudumladı.
"Babamla hiç anlaşamayız, en ufak bir şey de bile büyük sorunlar çıkarır. Annemde hep onu destekler." Diye konuştum. İnsanın ailesiyle arasında yakınlık olmaması çok kötü bir durumdu.
"Bu kadar saldırgan olursan, başına daha kötü şeylerde gelir emin ol." Sırıtarak konuştuğunda dalga geçtiğini anlamıştım.
"Sana da saldırmamı istemiyorsan sus bence." Diye ikaz ettim.
"Kantinde popüler çocuğu rezil etmek nasıl bir duygu?" Önüne gelen saçlarını düzelterek bana doğru döndü.
Başımı öne doğru eğerek şişenin kağıdıyla oynamaya başladım.
"Ne oldu?" Endişeyle koluma dokunduğunda yüzüne baktım.
"Kantinde konuşulanlar doğruydu." Sesim oldukça güçsüz çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Chick-Lit"Tamam yeter zarar veriyorsun kendine." "Herkes bana zarar veriyor ama, çok değersizim." Dedim. Çeneme doğru akan yaşları eliyle silip yüzümü okşadı. "Hayır, sen çok değerlisin." Çaresizce yüzüne bakıp söylediklerini dinledim. "Artık kimse zarar v...